Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '06

 
Kategori
Mizah
 

Yüzyılın buluşu

Yüzyılın buluşu
 

Son iki aydır hayatımda bir eksiklik var. Yıllardır hayatımın bir parçası olan, lisede ve üniversite hayatımın büyük bölümünde bana arkadaşlık eden sigara… Hayatımda o kadar etkili bir pozisyona gelmiş ki çıktığında anladım bana ne kadar zarar verdiğini.

Yemek sonrası sigara, kahveyle sigara, sabah kalktıktan sonra sigara, sıcak yaz gecesi hadi sigara, elinin körü sigara ve liste uzar gider. Arık her şeyin üstüne yakılan bir kavram olmuş sigara. Ben de listeyi fazla uzatmadan aramızdaki duygusal ve fiziksel bağı kopardım! Boş bulunduğum bir anda, herkesin içinde ‘sigarayı bırakacağım’ diye bir açıklama yaptım ve tam iki aydır elimi bile sürmedim sigaraya. Yalnız evde öyle bir hava esti ki sanki Türkiye tekrar dünya üçüncüsü oldu. İş uzayıp silah sıkmaya kadar gidecekti ama neyse ki kimse alkollü değildi o anda.

Bu kadar büyük bir reaksiyonla karşılaştıktan sonra da tekrar sigaraya başladım diyemezsiniz tabi. Delikanlı adama tükürdüğünü yalamak yakışmaz yani. Önceden de sigarayı bırakma adına bazı çalışmalarım olmuştu ama onlar ‘proje’ aşamasında tıkanıp kaldı. Şimdiki durum çok farklı. Artık sigara içen arkadaşların korkulu rüyası oldum. Okulun kafeteryasında ne zaman sigara içen birini görsem ‘ee ne zaman bırakıyorsun?’ gibi öyle bir bakış atıyorum ki adamlar artık utanarak içiyor sigarayı neredeyse. İlk defa bu kadar uzan zamandır sigara içmedim ya, arkadaşlar hala olayın şokunu atlatamadılar. Ben ki ‘bitmeyen sigara yapma’ rüyasıyla yaşayan bir adamdım.

Sanırım erken bırakmak en iyisi. Sigaradan kolumu bacağımı kaybetmeden kurtulduğuma seviniyordum. Yoksa sonum kötü olurdu. “Abi bir sigara verir misin? Yok sen yakıp ağzıma koy, geçen hafta benim kolları budadılar” Yok ya böylesi daha güzel. O kollar lazım bana yanı... Açıkçası ben pişman değilim. Evet, bazen özlüyorum ve evet hala arkadaşlar içerken bazen eline yapışıp tek nefeste o sigarayı bitirmek istiyorum. Bu inatlaşma ne kadar sürecek bilmiyorum ama ben sigarayı çoktan bıraktım, zaten o da benim gibi onu keyifle tüttürecek adamı bulamaz. Son günlerde en çok hoşuma giden arkadaşların imrenerek sigara ‘içmeyişimi’ seyretmesi. En zevklisi de sabah kahvem elimde büyük bir keyifle sigarasız kahve yudumlarıyla ayılmam. Adamlar sanki mucizevi bir olaymış gibi (aslında öyle de, sigarayı bıraktım ya…) derse gidene kadar beni izliyorlar. Ben de tabi bi havalarda ‘olum içmeyin şu zıkkımı, yazık ciğerlerinize ya,’ gibi ortalarla gol arıyorum sabah sabah, Tabi sigara tiryakisi bu lafları bir voleyle geçistiriyor sen de içmediğinle kalıyorsun. Aslında dışardan bakıldığında son derece salak gibi görünen bir icattır sigara. Adamın biri tütünü kurutup kağıda sarmış , şimdi de pazarlıyor. Sigarayı keşfeden eleman onu içiyor muydu bilmem ama çok akıllı olduğu kesin. Kim bilir ilk sigarasını yaptığında nasıl baktılar adama?

 
Toplam blog
: 128
: 1989
Kayıt tarihi
: 03.10.06
 
 

Gözlerini kapat ve düşün: bir cümle kaç kişide farklı etki yaratır? Birbirimizi anlamanın gittikçe z..