Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

E. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Öztürk

http://blog.milliyet.com.tr/emeklibirsubay

03 Eylül '06

 
Kategori
Dans
 

Zafer'le dansa gittik...

Zafer'le dansa gittik...
 

Zafer'le klübe gittik. Tıklım tıklım. Geç kaldık. Bu saatte gelinir mi? Gelinmez aslinda. Biliyorduk.

Erkenden cikmistik yola. Zafer'de araba yok. Benim altimdaki araba dokuluyor. Gaza ve firene ayni anda basiyoruz. Aman stop etmesin... Korkuyoruz da. Fren yerine gaza biraz fazla basarsak yandik. Bir de durunca calismama huyu var. Nizamiyede durdu. Sonunda Sekuriti -security- bizim arabayi yakindaki park yerine kadar ittirdi!... Dura, kalka. Aman dikkat, diye diye gelince, yer kalmamis.

Bize taa arkalardan bir yer gostediler. Dans pistini gormek icin ayaga kalkiyorsun.

Sahnenin tam yaninda 20-30 kisilik bir masa var. Kovboylar!!! Vallahi ve billahi gercek koyboylar. Iki metre boyunda ayi gibi herifler. Kafalarinda koyboy sapkalari, ellerinde icki siseleri, ayaklarinda yumurta topuk, sivri burun, burunlarinin ucu demirli cizmeler... Masaya kimseyi yaklastirmiyorlar.

Masada bir kadin var. Bembeyaz bir elbise giymis. Elbisesin ustu sanki iki kalin aski. Belinden almis, goguslerini yarim yamalak kapatmis. Ensesinde baglamis. Butun sirti acik. Etek fildir fildir. Mini mini. Tam bir "engil." - Angel yazilir. Engil okunur. Manasi onemli: Melek- Engilde de bir koyboy sapkasi. O da beyaz. Aman allah, ne afet?

Bu sarisin hanimi bos birakmiyorlar. Herkes dans etmek icin sirada. Koyboylar tabii... Masaya dogru yuruyen baskalari olursa, araya girip dikiliyorlar. Etten duvar ormusler.

Biz Zafer'le masayi dikize almisiz. Hayran hayran; kahkahalar atan, bir peri gibi sahnede dans eden sarisini seyreyliyoruz. Sikac on di raks, iciyoruz.

(Sikac dedigimiz viski olur. Raks mi? Rocks canim! Yani tas. Taslar. Ama buradaki anlami buz. Kisacasi arkadaslar; 'buzlu viski' iciyoruz...)

Zafer, ben de bir deneyeyim mi?

- Otur be abi oturdugun yerde!... Zaten arabadan yana dertlisin, bir de dayak yeme bu aksam...

Sesimizi kestik. Ikinci sikac on di raksi soyledik. Kim demis sisede durdugu gibi durmaz diye? Durmuyor.

Zafer, dedim. Gidiyorum. Yapma abi, dedi. Dinlemedim! Kovboylar araya girdiler. Odum koptu!... Geri geri geldim oturdum yerime...

Ucuncu sikac. Yurudum dusman ustune. Araya girdiler. Adamlarin kollarinin arasindan kafami uzatmisim. Tepiniyorum:

- Ekskuzmi?.. (Afedersiniz?...)

Dondu, bu garip ses nerden geliyor, diye. Soyle bir bakti. Koyboylarin kollari arasinda kafami gordu. Elimi tuttu.

- Nekstaym... (Sonrakina...)

Yerime dondum.

- Bana soz verdi, dedim.

Zafer guldu. Yapma abi, dedi. Yapma..

Ayakta pistten donusunu bekledim. Ilk slow. Firladim. Kovboylar... Yol vermiyorlar. Kovboyboylarin arasindan bembeyaz bir kol uzandi. Bir melegin eli. Elimi tuttu. Yuz yuze geldik.

- Lets go, (Gidelim,)

dedi...

Zafer simdilerde buralar eskisi gibi degil. Eskiden guzeller aksanimiz var diye ozel ilgi gosterirlerdi, simdi aksanimiz var diye ozel korku duyuyorlar.

Onbir Eylul bizi de cok etkiledi Zafer...

 
Toplam blog
: 798
: 2506
Kayıt tarihi
: 25.07.06
 
 

Harp Okulu 1974 mezunuyum. 1983'de Kurmay Subay olarak mezun oldum. 1987 yılında Silahlı Kuvv..