Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '07

 
Kategori
Bayramlar
 

Zaferlerin dayanılmaz yorgunluğu

Zaferlerin dayanılmaz yorgunluğu
 

Asıl gitmesi gerekenler kök salarken...

Nasıl bir yorgunluk hali bu... Görünmez, hissedilmez, geçirgen... Bayram demek, mutluluk, keyif, sevgi, dostluk, heyecan, paylaşım hali olmalı değil mi sizce? Neden ben bu defa, bu yıl, bu 30 Ağustos'da bunları hissedemiyorum? Tarif edemediğim, biçimsiz, korkunç bir çift el sanki gırtlağıma yapışmış sıkıyor. Bu sabah gazetelerde Dünya basınının ülkemiz hakkında yaptığı yorumları okumadan önce de vardı bu ruh hali bende ama bu sabah ciddi bir tırmanışa geçti.

Kaçmak, gitmek, başka yerler, başka ülkeler sözcüklerini daha sık duyar oldum çevremde. Nasıl çılgına çeviriyor beni bunlar? Asıl gitmesi gerekenler kök salarken... Neden ben ve benim gibiler? Bu zaferin "emekverenleri"nin torunları, seceresinde vatan toprağına karışmış şehit kanıyla yazılı isimleri gururla taşıyan bu halk nereye gitmeli sizce? Ya da bu kadar az mıyız biz? Derlenip toparlanıp, sırtımıza dengimizi alıp başka diyarlara bir çırpıda göç etsek, bu toprakları bizi huzursuz bir ruh haline sokanlara bıraksak doğruyu mu yapmış olacağız?

İçimin sıkıntısı nasıl geçer bilmiyorum. Zafer Bayramları, Cumhuriyet Bayramları, Milli Egemenlik Bayramları coşkuyla kutlanıyor haberleri içimde gereken coşkuyu uyandırıncaya kadar beklemeli miyim? Ya da bir gün bugünler geçecek ve o coşkunun sadece haber spikerlerinin dudaklarında, ya da gazete manşetlerinde kalmadığı zamanları da tekrar görecek miyim? Bilmiyorum. Bir tuhaf his sarıp sarmaladı beni bir zamandır.

Sokaklarda gördüklerim, bana bakanlar, sesimi duyanlar, konuştuklarım da değişti sanki. Atatürk ve onun ismiyle andığım bu vatana ait her şey sanki giderek soluklaşıyor. Hala görebiliyorum ama daha ne kadar görebileceğimi de bilmiyorum. "Ümitsizliğe kapılacak bir şey yok, " diyenlerin sesleri de uzaktan, uğultulu bir biçimde gelip yapışıyor kulaklarıma. Sızlıyor işitme organım. İstemediği seslere mekanik bir hazla cızırtı katıyor.

Bu Zafer Bayramı beni yordu. Bu bayram, coşkudan çok sıkıntı var yüreğimde. Başım kocaman bir balon sanki, sağa sola çevirirken bir yerlere çarpacakmışım gibi geliyor.

Çok mu duygusal? Sanırım öyle.

Somut, değişmez, tartışılmaz gerçeklerimiz artık sadece duygusal görüşler haline geldi. Ben de bu duygusallığın içinde savrulup duruyorum ve Zafer Bayramı'nı dayanılmaz bir yorgunlukla kutlamaya çalışıyorum. Adına "demokrasi" dedikleri bu keskin kılıcın önünde de saygıyla eğiliyorum. Çaresiz...

 
Toplam blog
: 22
: 1798
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

1968 yılında Ankara’da doğdum. Klasik Arkeoloji okudum ve Sosyal Antropoloji masteri yaptım. Çevirme..