- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Zaman, Sözcü ile Zaman'ın "kardeşlik" zamanı mı?...
internetten alınmıştır.
Başka yerleri pek bilmeyiz de Türkiye'de her siyasi görüşün, her dini ve felsefi eğilimin kendi çapında bir gazetesi vardır.
Daha doğru bir ifadeyle, Türkiyedeki her gazete bir fikrin, bir felsefe'nin veya bir siyasi görüşün destekçisi durumundadır.
Ben beni bildim bileli, her fikre, her siyasi görüşe aynı mesafede duran bir gazete olmamıştır... Tabii, bulvar gazetesi denilenlerle, spor gazetelerini saymıyorum.
Türkiyedeki fikir ve felsefe yelpazesine bakıldığında, bu yelpazenin bir başında Sözcü varsa öbür başında da Zaman vardır, diyebiliriz...
Bu fikri ve felsefi uzaklık siyasi duruşlara da yansıyordu... Şu son günlere kadar elbette...
Dün, Sözcü Gazetesinde Saygı Öztürk, bir yazı kaleme almış... Bu yazıda ana fikir olarak, Tayyip Erdoğan'ın öğrenci evleri denetlenecek sözünden Cemaate ait "Işık evleri"nin kastettiğini yazıyor...
İlk bakışta, bu Cemaatle iktidar partisinin arasını açmaya yönelik sıradan bir yazı gibi görünebilir... Eğer, bu yazıyı ben Sözcü'den okusaydım, kesinlikle böyle düşünür ve hiç üzerinde durmazdım...
Ama bu yazıyı, bir televizyon programında "Ben Fethullah Hoca'ya laf söyletmem" diyerek Tayyip Erdoğanı savunan muhatabının üzerine yürüyen BUGÜN yazarı Nuh Gönültaş'ın tweet'inden okuyunca iş bayağı bir değişiyor...
Nuh Gönültaş, hiç bir yorum yazmaksızın ve de bu linki niye verdiğine dair sorulara cevap vermeksizin bu yazıyı okutmayı amaçlamış... Acaba neden?
Başbakan Erdoğan'ın öğrenci evleri ile ilgili çıkışını ilkin Zaman'ın haber yaptığını ve vaveyla'nın da bundan sonra koptuğunu düşünürsek, bayağı bir anlamlar çıkarabiliriz...
Baştan söyleyelim; bu durumlardan Hocaefendi'nin hiç haberi olmuyor olabilir... Birileri kendi kendilerine iş yapıyor olabilir... Biz gördüklerimizi yorumluyoruz.
Kimsenin vebalini almadan, şunu söyleyeceğim: Zaman gazetesinin son günlerde nerdeyse tüm televizyonlarda sürekli dönen reklamında "Zaman kardeşlik zamanı" vurgusu yapılarak kavgacıların birlikte "sarı renkli" bir çiçeğ e sahip çıkışı işleniyor ya... Acaba diyorum, kardeşlik zamanı derken "Sözcü"yle de Zaman kardeş mi oluyorlar?
Ayrıca, Tayyip Erdoğan'ın her sözünü tavzih etmek gibi bir "iyi polis" rolünü benimseyen Bülent Ağabey'in şu son öğrenci evleri meselesinde kendi "özgül ağırlığı"nın ne olduğunu anlamak için farklı kantara çıkmak arzusu da anlamlı mıdır?
Öncelikle "Tayyipsiz bir AK Parti" yaratmak, sonra da doğal olarak "AK Partisiz Türkiye"ye erişmek, kardeşliği olabilir mi bu??...
ABD, Avrupa ve İsrail'in de hedefi bu olduğuna göre, bu "kardeşlik" halesi bayağı bir geniş de olabilir...
Yoksa, "dünya kardeşliği" nin önündeki tek engel, İsrail'e "One Minute" diyen, Füze ihalesinde ABD'ye rest çeken Tayyip Erdoğan'dı da şimdi dünyanın tüm "barışçı"ları bu engeli ortadan kaldırıp dünya kardeşliğini tesise mi çalışıyor!?
Akşam akşam Şeytan insana neler de düşündürüyor, değil mi?...
Şeytan'ın şerrinden Allah'a sığınalım... Hafazanallah!