Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '16

 
Kategori
Güncel
 

Zaman akıp giderken farkında olamamak

Zaman akıp giderken farkında olamamak
 

Çağımızda maalesef Fikir, düşünce ve zihin dünyamızın belirleyicisi ve yönlendiricisi medya araçları oldu.

Bu medya yönlendirmesi ile maalesef tek düşünce ile tek kalıba giren bir topluluk olduk.

Tek kalıba tek düşünceye sahip olduğumuzda da maalesef algılarımız düşüncelerimiz standart bir hal alıyor.

Devamında da üretken olamıyor ve değersizleşmeye başlıyoruz.
 
Hiçbir şeyi sorgulayamaz bir hale geliyoruz. Hiç bir şeyin değişmesini ve değiştirilmesinide talep edemiyoruz.
 
Tek kalıba girdiğimizde ise dünyayı anlamakta, çevremizi anlamakta ve yasadığımız toplumu anlamakta güçlük çekmeye başlıyoruz.
 
Artık sanal bir dünya var ve bu sanal dünyada da sanal ilişkiler yaşanmakta ve yasamaktayız. Anlık ve bireysel ilişkiler.
 
Artık mevcut medya bitti ve onun yerine bireysel olan sanal medya geldi.
 
Doğal olarak iletişimler artık anlık gerçekleşiyor. Hâlbuki insanlar düşünüce vardırlar.
 
Düşünürsek, üretiriz. Düşünürsek çalışırız. Düşünürsek aradığımız sorulara cevap buluruz.
 
Düşünmez araştırmaz ve sadece o dedi, bu dedi şu dedi ile bir sonuca ulaşmak mümkün  mu ?
 
Sorumluluk ve inisiyatifler ve riskler almak durumundayız. Bununda ilk adımı "Ben ve bencilik putlarını" yıkmakla başlamak lazım değil mi  ?
 
"Zamanın ve tarihin farkında olanlar ona sekil vermekle uğraşırken, bunun farkında olmayanlarda sadece kehanet üretmekte"
 
O kadar bilinçsiz ve olmayacak yada olmasına gerek olmayan umutlarımız ve hayallerimiz  var diki bunların oluşmadığından dolayı oluşan sessiz çöküşler yaşıyoruz.
 
Buzdolabında hatta nofrost dolaplarda adeta dondurulmuş buz haline getirilmiş bir muhafazakârlık yaşıyoruz.
 
Büyük ustalar, hocalar, kahramanlar ve liderlerin gölgesinde yaşıyoruz. Bu büyükleride asamıyoruz. Aşmaya kalktığımızda da en hafifinden "Hain" oluyoruz
 
Üzerimizdeki bu büyüklerin baskısı, ideolojilerin oluşturduğu gereksiz baskılar, çevre ve mahalle baskıları bizim "özgün ve bağımsız düşünme ve üretmemizin" önünde bir dağ gibi durmakta.
 
"Birçok nedenini bildiğimiz halde susuyoruz." Bir şey olmamış her şey normalmiş gibi hareket ediyoruz.
 
Kimi endişelerimiz iş, aş, ideoloji vb. durumlarımız bize adeta gen vurmakta. Bizi susturmakta ve açıklama yapamamaya getirmekte.
 
Ne yazık ki maalesef ve maalesef susuyoruz ve sessizce sıranın bize de gelmesini bekliyoruz.

"Yani ahlaksızlığı seçiyor ve seçebiliyoruz".
 
Bizi bağlayan "Putlarımızı" yendiğimiz gün yenileneceğiz. Anlam ve değerlerimizi bir bütün içerisinde yenileyerek "Etrafımızda oluşturulan ve oluşturduğumuz putları " yıkabiliriz.
 
Şöyle başlayabiliriz ;

Elektronik aygıtlara gösterdiğimiz ilgi ve alakayı ailemizden komşularımızdan ve dostlarımızdan esirger olduk.
 
Elektronik aygıtlara gösterdiğimiz ilgi, sevgi ve alakayı ailemize, komşularımıza,  kitaplara ve dostlarımıza da gösterelim.
 
İyi bir başlangıcın ilk adımı bu olacaktır..
 
Selam ve Saygılar

 
Toplam blog
: 20
: 549
Kayıt tarihi
: 05.04.16
 
 

Yönetici, yeni yerler görmek, kitap okumak... ..