- Kategori
- Deneme
Zaman kaybı?!
Başlangıç önemli, hikaye nereden başlamıştı?
Bu defa mekanlara bakmıyoruz, direk söylemlerdeyiz, sözde. Hareketler gözlenecek, mimikler yakından takip edilecek, bunların hepsi söze dahildir; ortada bir beden var!
Fransa! Gidiyorum geliyorum, kendi hayatımın içinde dört dönüyorum; ne yapıyorum? Zaman dolduruyorum.
Kafayı BENle bozmuşum! Ben belki de belirli bir yaştan sonra bozulmuşum. Tedavi? Yatarak mı ayakta mı, yoksa....Bozuluyorum tepkime tepki verenlere, sayıları da az değil; ha, ben de az değilim hani, bu yaşımda; şurda doksana ne kalmış, ne?
"Bazen çok sıkıcı olabiliyorsun."
Bunu herkes herkese söyleyebilir, ezber laf! Hem ne demek bazen, ne demek sıkıcı olmak; sen, ben, biz, onlar; sıkıcı sıkıcı sıkıc!...Nefes almak istiyorum, nefes!
"Hayatın karanlık ve umutsuz taraflarını görüyorsun."
Sanki bütün aydınlığı ben gölgeledim, hah! Umut, o umut hangi dağın zirvesinde kahkahalar atıyor ha, hangi dağ! Bizim gerçeğimiz bu; karanlık ve umutsuzluk! Sen şarkılarını söyle, o an, anlık gülümse, hepsi boş!
"Mutluluğa yeteneği yok."
Kimin var ki! Gel yemek yiyelim, hayata geri dönelim, ha! Huzur, bulmuşken, söylemeden.....benim istediğim huzur, o huzur nerede o; o sessizlik....
"İnsanla kavga etmemeli."
Hayat bu değilse, peki hayat ne? En iyisi zamanı kaybetmeden zamanımıza geri dönelim, yoksa iyice kaybolacağız bizde.
Evet, bu bir zaman kaybı.
Not: Floride'den süzülerek yazılmıştır.
Ş.Y.