Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '15

 
Kategori
Deneme
 

Zaman nedir ki bilemedim

Zaman nedir ki bilemedim
 

ben seni gölgende(m)n bile tanır oldum


Zamanın içinden yükselen bir umudum vardı tutundum her satırımda. Saatler zamanla süre gelen bir nefes iken nefessiz kaldım her an. Düşündükçe öldüğüm darağacında asılı kalmış içten içe kördüğüm. Avuçlarımdan savurduğum dualarım vardı gökyüzünde. Olur da bir yağmur damlası gibi yağar ve yalnızlığımdan arındırır diye düşlüyordum her defasında. Alnım secdeye gittiğinde önce Allah’ımdan ve onun sevdiği kul diye rızasını diliyordum. Yoksullaştım onsuzluktan. Çoraklaştım meyve vermez oldu düşüncelerim. Zaman her şeyi benden uzaklaştırıyor. Adeta tembelleştiriyor. Yoruldum artık yenik düşmekten. Beklenen gelmeyecekse beklemekten usandım. Sabır taşım çatladı. Nasıl bir aşk ki kalbime saplanan her gün daha da derinleşip canımdan ediyor. Ne yana dönsem ne düşünsem aklımın kıyısında ve ben ise uçurumda onsuzluktan ölecek gibiyim. Yok, mu çarem desem çaresizliğimde çaredir diyorum. Okuduklarım aklımda kalmıyor her şey nem kapar gibi rahatsızlanıyorum san ki senin sensizliğin içimde beni öldürüyor. Derdimi sokağa attım olmadı ateşlere attım olmadı başka gönle gittim olmadı her çaldığım kapıda sen vardın. Hissettiğimde yanımda buldum seni. Zaman sensizlikten öldürecek te ne zaman bilmiyorum. Ama inşallah senin yanındayken ölürüm sana son bakışlarımla. Olmasan da benim gözlerinde uçurum gibi düşeyim toprağa. Ve gidişim gidiş olsun senin gözlerindeki cümlelerinle askıda kalayım yeter bana. Ya öleyim ya da dirileyim kaybetmekten yenik düşmekten yoruldum. Sensizliğin bağrında sensiz şehirde nefessiz kalırken. Aynı gökyüzü altında ve aynı yolları alırken iki ayrı bir gönül yaşamaktan usandım. Zaman dedim belki yakınlaştırır seni bana ama nafile ben her gün biraz daha ölüyorum ve çoraklaşıyorum. Dualarıma sığınıyorum gözyaşlarımla. Olurda bir filiz olursun gözlerimde gönlümde. Tahammül edemez oldum. Kendime zarar verecek kadar çaresiz leştim. Tutunduğum her dalım kırıldıkça yoksullaştım. Hele geceleri ya erkenden uyumalıyım ya da uyumazsam sabaha kadar nefes alışımın zorlanmasından boğulacağım gözyaşları içinde.  Ses verdim kulak veren olmadı. Sustum duyan olmadı. Herkes sağırdı ve anlayan olmadı. İçine kapanık dedi oysaki yanıldı. İçimde depremler olurken her yanım tarumar olmuştu. Ayağa kalkmak için o’na ihtiyacım vardı en azından gözlerine baksam yetiyordu. Nasıl demesi daha şifa gibiydi.

Hiçbir cümleyi telaffuz edemeyecek kadar sağırım. Dilsizleştim körleştim. Zaman seni de beni çürüttü bilemedim. Bende olmayan neydi. Koskoca dünyaya sığamdım ki küçücük gönlüne sığayım ben. Fazlaydım bir o kadarda eksiktim. Bilemedim nedir ki çözümsüz leştim daha da derinleştim. Gitmeliyim biliyorum bu aşk beni ayaklar altına aldı senin gözlerinde. Beni arsızlaştırdı sana sevdiğimi söylediğim için. Çok dokundu bana hiç olmazsa içimde kalsaydı.

Bu sabah uyandım görmeliyim dedim. Hazırlndım. Yola koyuldum ya yetişemezsem onun yoluna diye hızla hızla ilerlerken veyahut gelmezse dedim. Tam yolnumuza geldim ve etrafı kolaçan ederken gözlerimle sen gözlerimde yeşerdin. Gidiyordun yalnız ve bir başına dimdik bir edayla sanki ruhuma banada gel gidelim der gibi.  Bu neydi bilmedim ama ben seni gölgenden bile tanır oldun sevdiğim.

Geldim işyerine seni bir nefes gibi aldım içime şkür şükür seni sonsuz bir edayla seviyorum ve yaşıyorum sevdiceğim. İçimdeki o çocuk sensin ve hala büyümektesin.

 Ya ölmeliyim ya da gitmeliyim.

Sensiz bir ömür içinde zamana tutunmak kolay değil.
Aşk hastalığına yakalanmışken
Bu ayrılığın, bu delilsiz aşkın tek failiyiz
Sen ve ben eşittir biz
Suçluyuz sanık sandalyesinde.
Aşkımı sensizliğin mutluluk diyarından sınır dışı ettiğinde
Aynı düşlerin için de farklı yolları adımlarken
Bakışlarımız aynı durakta sabit
Ömür boyunca cezamız demir parmakların ardında

Sen benden gitmekle yol alırken
Ben ise gecenin koynunda sensizlikle boğuşurken
Aşkı köreltmeye çalışırken yalnızlığımı yargılanıp  
Ve yenik umutlarımla ne sen bana ait, ne de ben sana
Artık biz iki yakası bir araya gelemeyecek kadar kör uçurumuz
Çünkü sen büyük bir aşkı öldürmekle cinayet işledin
Tamamlanmamış bir söz olurken mutluluğun dudağında
Tek başıma sensizliğin acıları sırtlanmak neye yarar ki
Ömür boyu iki yabancı bakış olacaksa gözlerimiz birbirine
Neye yarar ki aynı satır da  yan yana durmak...
Geleceğine ve yüreğine ayrılık koymuşken
Neye yarar ki sen diye soğuk zamanla konuşmak...
Sen ve ben eşittir biz iki suçluyuz artık

Sustum ve susturdun beni
Ve kalbimin derinliklerine diri diri göndün beni
Bu aşkı  "yalnızlığıma" gömdün
Gömmeliyim, çünkü biz iki yakası bir araya gelemeyecek kadar kör uçurumuz...
Çünkü sen aşkı ''öldürmekten'' suçlusun ve ben sensizlikten

Ey Aşkımdan anlamayan sen ayağa kalk.
Sen ve ben... Ya da biz... İkimizde Sanık sandalyesindeyiz...
Ben ya da hayatım... Yalnızlığa hüküm giymişim

Çünkü benim sensizliğim sabit...
Cezam ömür boyu yalnızlığımdır.

Allah (c. c.) Rızası için istedim ve sevdim

En Doğrusunu Ancak O Bilir Azizim
Kalem O'nun ,
Kitap O'nun ,
Gönül O'nun.

Ve sukut düştü alnıma
Gönül sayfalarıma yazılırken,
Hüzün’ün kokusundan derin bir eda, narin, ince bir sestir yalnızlığım.

.İçin kan ağlasa da kim duyar seni kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla'nın yüzünü gören bilir, Mecnun'un kalbine batan dikeniBazen de anlayanı olmadığını bilir, susar...//
Sevgi bilir, susar..
Bazen de anlayanı olmadığını bilir, susar...//

Sevgili İster taş atsın, ister gonca gül. İster mızrak atsın, ister ölüm Kâfi’mor sümbül, Maşuktan gelen merhemdir aşığın yarasına, Maşuk gel deseydi, bassaydı bağrına aşığı Mecnun mecnun olur muydu? Budur aşkın bedeli, Git deyince gidenler ne aşık olabilirler, Ne de maşuk'u bulabilirler.

Ben seni gönül dergâhıma tek tek iliklerken besmelem ile sevmişim. Sevmişim ki her iliklendiğinde de bana doğru geliyorsun. Bir secde boyunca alnıma dokunuyorsun sevdiğim.

"Ben Aşk’a yeşil beyaz bakanlardanım
Çünkü yeşilim cennetim beyazım gelinliğimdir ve sana sakladım.""Hatıraların ,
içimde uçmak isteyen kanadı kırık kuş gibi çırpındıkça ,
daha çok özlüyorum gök y ü z ü n ü..."

Y.d.d
29 mayis 2015

Aşk, beklemek ve korumakla görevlendirilmiş olmasaydı hâlâ ruhta kendisiyle birlikte yükselen o büyük inanç olur muydu?

Sevgiliyi b e k l e y e b i l m e k alnıma yazılmışsa yalnızlığın saltanattır.

"Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır. " Paul Coelho?ve Çünkü bu bekleyiş sayesinde
sevgili ‘şu an’dır..

Martın Heidegger & Hannah Arendt,
Mektuplar s.27?

 

 
Toplam blog
: 360
: 1251
Kayıt tarihi
: 12.06.09
 
 

İnsanlar için en güzel hediye, hiçbir masrafa ihtiyaç göstermeyen tatlı bir  gülümseyiştir. Hz. S..