Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '08

 
Kategori
Mizah
 

Zaman tünelinde söyleşiler

Zaman tünelinde söyleşiler
 

deli ibrahim gerçekten deli miydi ?


Sizler için zaman tüneline girdim.

Her yer şöhretlerle dolu. Hepsi her an gözünüzün önünde ve size bir telefon uzaklıkta… Üstelik de biri gelsin de söyleşi yapsın diye hepsi hevesli, gözleri yolda kulakları telefonda. En ünlü söyleşi uzmanı Ayşe Harman bile bıkmış; çok söyleşi yaptım kafamın içi karman çorman diyerek bir süre izin yapacağını ve yazılarında sadece sevgilisiyle neler yaptığını anlatacakmış. Bu durumda cılkı çıkan söyleşi olayını kurtarmaya karar verdik ve zaman tüneline girerek geçmişin ünlülerini karşınıza getirdik. Ama geçmişte ünlü sayısı o kadar çok ki kura ile tespit ettik. Kimsenin hakkı yenmesin yani. Ama o da ne; Kim çıktı dersiniz. Bismillahi rahmani rahim. Huzurlarınızda Deli İbrahim:

-Padişahım çok yaşa. Bize zaman ayırdığınız için çok mesut olduk.

- Ha hah ha…Geldiğiniz yeri ve zamanı duyunca asıl benim mesut olmuşluğum tuttu bre gafiller. Dedim ki işte nihayet benim gibi delüler…

- Şey, elbette. İltifat buyurursunuz …da neden deli olmaklığımız gerekiyor…

- Ben hep izlerim sizleri. Vahdettin torunum İngiliz Zırhlısına avdet edip gittiğinden beri. Bir ara iyiydi hal ve gidişiniz. Sonra ne olduysa BOZULDU AYARINIZ. Küffar diliyle söyleyeyim yakındır finişiniz. Ama hala akıllı geçinirsiniz.

- Aman haşmetlüm. Ağzınızdan sabah yelleri alsın.

Ne olmuş; gayet iyiyiz; Elhamdülillah. Başımızda Abdullah, sonra Recep Tayyip. O kadar iyiyiz ve mutluyuz ki bütün gavur ülkeler bizim topraklarımıza, bankalarımıza talip.

- -Hah hah hah… Bir de bana Deli derler. Yahu ben deli halimle bir kal’ a, bir küçük toprak parçası bile kaybetsem; o gün karalar bağlar; haremimden sadece 8 cariye ile aşk şarabı içer, kalanına perhiz iderdim. İçtiğim padişah macunları beni daha da azdırmasın diye yarısını diş macunu yapmış idim. Baş cariyem Rus kızı İvana bile sitem etti. Dedi ki gönlümün nuru İvana: Padişahım sen mesir macununu yapmışsın İpana… ha ha hah... Sizin halinize bak… her şey güllük gülistanlık; sanki Cumhuriyet değil de sultanlık… hah hah hah

- Devletlüm, neyimiz size ters geliyor ?

- Ne mi ters; soruya bak bre teres. Deveye neren eğri demişler; demiş ki nerem doğru. Seninki o hesap. Hazineniz iyi durumda mı; borç harç. Memalikin her yerinde rüşvet; haraç. Ol Recep Tayyip sadrazam; duyduk ki serveti düveli muazzam .

Bir de Ampul ile yola çıkmışınız; ampul devasa bir hallere bürünmemiş mi. Olmuş derya feneri. Ve hala gelmiş bana burada akıl taslıyorsun; bre akıl fakiri.

- Hani bağışlayın ama bize bir nasihatınız var mıdır? Madem ki bize de deli diye buyurdunuz; çivi çiviyi söker; belki sizden bir faide gelir… Hani belki sazendeler terennüm etmişlerdir size de… Senden bilirim yok bana bir faide ey Gül… diye. Biz de bunu kendi gülümüze mi söylesek acep…

- Hah hah hah…Osmanlı nasıl battıysa görüşüm odur ki sizin gemiler de battı balık yan gider. Borç yiğidin kamçısıdır; borç biri aşınca Türk ahali baklava börek yer. Hem beklerim sizde halifelik gerü gelsin. O zaman ben çıkarım Gül Abdullah’ tan sonra tahta. Siz layıksınız çünkü ol bu bahta. Tarih tekerrürden ibaret …Çünkü almadınız hiçbir şeyden ibret. Hah hah hah…

Az sonra deli İbrahim kavuğunu çıkardı; bir huniyi başına ters taktı; AKABİNDE bize kötü kötü baktı. O zaman canımızı kurtarmak için eteğini öptük; izin istedik. Vermeyince “bak kuş” dedik; o kuşa bakarken biz kanatlandık… Sonuçta delidir ne söylese yeridir; diyoruz. O yüzden takmayın söylediklerini. Aklımıza mukayyet ol, bizi bu münafık sözlerin etkisinde bırakma yarabbi…

 
Toplam blog
: 94
: 608
Kayıt tarihi
: 04.10.06
 
 

1950'lerden sonra doğan her dünya insanı gibi, ardında pek çok takıntıyla gelen geçmiş zamanı, bilim..