Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '18

 
Kategori
Sosyoloji
 

Zaman Üzerine Bir Kolaj* da Benden

Zaman Üzerine Bir Kolaj* da Benden
 

Tüm evrendeki canlı cansız bütün varlıkları yakından ilgilendiren; elle tutulup gözle görülmeyen ZAMAN kavramı üzerine çok kişi çok şeyler söylemiş. Sayın Gazanfer Eryüksel'in blogu [1] beni de bir derleme yapmaya özendirdi.

İlkin teknik yanı: Michel Choin - Bir Senaryo Yazmak'ta: Tiyatroya oranla sinemanın özel sorunlarından biri de, 12, 20, 30, 60 sahnenin ya da bir filmin içerebileceği sayıda sahne arasında geçen zamanın uzunluğudur, «time lapses». Başka bir deyişle öyküyü bölümleyen «n» saniyelik, dakikalık, saatlik, günlük, aylık, yıllık sürenin nasıl belirtileceği sorunudur.

Bu güçlüğü karşılamak için sinemada önerilen alışılmış yöntemler arasında da denenmiş kalıplar vardır. Kimilerince bunlara başvurulmaması gerekir: Akrebi ve yelkovanı dönen duvar saati, yaprakları uçuşan takvim, dolan kül tablası ya da boşalan şişe, vb. Aslında bunların oldukça pratik ve kullanılması gerekli yöntemler olduğunu biliyoruz.

Nitekim Eugene VALE: "Özü gereği soyut ve görünmez olan zaman, yalnızca somut bir biçimde gerçekleşmiş biçimiyle gösterilebilir," diyor.

***

İkincisi, zamanın öznelliği ile yani kişiye göre değişirliğiyle ilgili, yine Ahmet Hamdi Tanpınar: Huzur'unda bir dost meclisinde, İhsan'a şunları söyletir: "… Çünkü zaman, şarta göre değişir. Büyümekte olan bir çocuğun zamanı başkadır, bir hastanın zamanı başka.  …  Zaman, kuşkusuza bir amildir [etkendir]fakat dünya için başkadır; çalışmasının hızıyla dünyaya katılmış milletler için başkadır; bugünkü halimizde bizim için ise büsbütün başkadır. Kendi başına bırakırsak, lehimizde çalışmaz; bizim gibilerde her şey derine doğru çeker. Kanat değil ayaktaki demirdir. Hayır, biz Shakespeare'in dediği gibi zamana doğru koşmağa mecburuz."

Kişiye göre derken; toplumları, ulusları, devletleri vb. birey konumuna indirgiyoruz. Sanırım o zaman daha net anlaşılıyor.

***

"Ölçmek: Bir şeyin en, boy, oylum, süre gibi niceliklerini kendi cinsinden seçilmiş bir birimle karşılaştırarak kaç birim geldiğini belirtmek," imiş. Gözle görülüp elle tutulan nesnelerde bunu yapmak kolay. Göz var, izan var! Ama zaman gibi alabildiğine soyut ve sübjektif/öznel bir kavramı nasıl ölçeceksin?

İnsanoğlu/kızı bunu da becermiş. Kafasından 'birim' uydurmuş!

Çok daha önceki yazılarımda "her bi şeyin temeli/altyapısı ekonomidir!" denildiğini vurgulamıştım. Yazı Üzerine başlıklı yazımda da avcı toplumun bir üyesiyle tarım toplumunun üyesi bir çiftçiyi söyleştirip yazıyı buldurmuştum.

Yine o çağlar. Avcılar için, zamanın ayrıntılarıyla bilinmesinin pek bir önemi yok! Çok çok, mevsimler önemli onlara. Onu da, havanın ısısından hissederler.

Çiftçiler için öyle mi ya? Ne zaman toprağın işlenmesi, ne zaman ekimin yapılması, ne zaman hasadın kaldırılması vb. ayrıntılı olarak bilinmeyi gerektiriyor. Bu yüzden dört mevsimi daha küçük zaman dilimlerine bölüyorlar. O da yetmiyor, artık yeter, deninceye kadar ufaltıyorlar birimleri:

Bir yıl, 365 gün, 52 hafta, 12 ay, 4 mevsimdir. Bir mevsim 3 aydır. Bir ay 28-31 gün, 4 haftadır. Bir hafta 7 gündür. Bir gün 24 saattir. Bir saat 60 dakikadır. Bir dakika 60 saniyedir. Bir saniye 100 salisedir. [2]

Aslında bir gün, tam olarak, 23 saat 56 dakika 4 saniye ve 4 salise imiş. Böyle olunca, hesabı tutturabilmek için 4 yılda bir 366 gün yaşıyoruz 1 yılda. Görüldüğü gibi yukarıdaki birimlerden bir yılda 4 mevsim olması dışındaki bütün 'birimler' insanların uydurması.

Bu uydurma işlemine, çok tanrılı dinlerin tanrılarını ve uzaydaki yıldızları da müdahil etmişiz, inandırıcı olsun diye. Örneğin yılın üçüncü (eskiden) ilk ayı olan Mart, adını Romalıların savaş tanrısı Martius'dan alıyormuş. Bizim takvimdeki Temmuz da Sümer tanrılarından Dumizi'den geliyormuş. Bugün bile çoğu kişinin onlarsız yapamadığı burçlar ise bu uydurma eylemine tee o çağlardan beri uzaydaki yıldızların alet edilmesinden başka bir şey değil!

 

 

* kolaj: 1. bir karton üzerine yapıştırılan çeşitli kumaş, tahta, kâğıt vb. parçalarıyla yapılan resim. 2. mec. çeşitli yerlerden derlenip oluşturulmuş şey.

[1]: http://blog.milliyet.com.tr/zaman--yazi-ve-resim-uzerine-bir-kolaj/Blog/?BlogNo=586981

[2]: http://tomurcukbil.blogspot.com/2017/12/aylarin-gun-sayilari-neden-farkli-28-29.html

 
Toplam blog
: 92
: 521
Kayıt tarihi
: 01.01.11
 
 

Milliyet Bloga taşınmam kolay olmadı.. Varlığını aşağı yukarı başlangıcından beri bildiğim bu dev..