Zamana Çalımlar

Zamana Çalım,

1..

Çalımlarla ilerliyor,

Hayata karşı, durmadan

Durana çalım atıyorlar biliyoruz

Her çalımın bir sonu var,

Onu da biliyoruz,

Kendimizi durduramıyoruz

Elimizde değil…

2..

Dün yemyeşildi yapraklar

Yukarıdan bakardı, toprağa

Şimdi, buyur etti içine

Kandılar birbirlerine,

Yoğruldular,

Hayatlar karıştı birbirine

Kimi tam vaktinde kavuştu,

Kimi hoyratça koparıldı,

Doğal akışına ters,

Vaktinden önce değil belki

Gerçi ne fark eder

Uykun yok, uyu! hadi bakalım

Sonra da kör karanlıkta uyan

3..

Her şeyi bilirler aslında

Herkeste ayrı bir numara

Üç maymundan öte bir şey bu

Maymun hayvan ne de olsa

Mazereti var…

4.

Ne zaman sağa sola baksam

Hayatın boşluğunu, dolduran

Yolcular görürüm

Yolcu olduklarından bihaber

Yola çıkmışlar da

Kendilerini kaybetmişler.

Yoldur tek yerinde duran

5.

Göbekli tepelere

Güneş doğmuş, yüzyıllar sonra

Bulunmuş bir iz, bir medeniyet daha

Bakalım ne yalanlar daha yalan olacak

Bu devir neleri yedi, yok etti,

Devirdi çamları, insan aldı insandan

Umutsuz bir yüzyılda yine

Bir şeyler oluyor, bu çok açık;

Bilgeler beklerken, gelene bak

Dün başka, bugün yok bir kavak

Telekler uçuyor,

Kuşlar göçerken, ılıman iklimlere

Orada neler var diye aman sorma,

Develerden acı haber var,

Bakalım neler doğuracak..

6.

Özenmeden konuşanlar,

Gelişi güzel olmayan laflar

Duymaya alışmak zorundalar

Hayatı ciddiye almayanlar

Ölesiye yaşarlar,

Ha varlar, ha yoklar

Bir el, el attığında değerlenirler

Bitpazarına nur yağar,

İnsanlar gelişigüzel doğarlar

7.

Kılık kıyafette aranır oldu modernlik

Hatta irfan da aynı yerdeydi, çoğu zaman.

Ama bakınca  şöyle bir geriye,

Oldu, olmadı,  olmamış, olmayacak

8.

Durum öyle bir hal alır ki;

Arafta kalırsın, duruverir zaman

Havalara uçar, hafifler ruh ve beden

Donuverir yerine, gömülür en derine

9.

Beni benden sor, sorma şehrimi!

Kötü olurum, yanıltırım seni

İyi olmama da bakma sen 

Günlük değişir zaman

Ne kalmış hep aynı?

10.

İnsanı anlamak mümkün mü, değil!

Duaya ne tebessüm, umurunda değil

Beddua dile gelir, silahla buluşur el

Küfrü algılama hızına ermez akıl sır.

Erken geçtir, herkeste başlar bir hır

Küfrederek mi anlatmalı bilmem ki

Hatasız anlama çabasına ne demeli!

İşin aslını astarını, derhal öğrenmeli

Anlamaya âşık, cümle insanlık hali

Ya algılama hızı, ona ne demeli