Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '18

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Zamana Derkenar Notlar

Zamana Derkenar Notlar
 

Gazanfer ERYÜKSEL
 
I
İnsanların, kim ve ne olduğundan çok nasıl göründüğünün önemsendiği bir çağ bu. Meşhur ol da nasıl olursan ol… Andy Warhol’un “Çağımızda herkes 15 dakika meşhur olacaktır” dediği çağ… Bu durum da kaçınılmaz olarak herkese şirin görünmek için bukalemun olmaya zorluyor insanları… 
 
Aynı bakış açısı ve ölçüt bileşik kaplar bağlamında sanat için de söz konusu ne yazık ki… Kitabın kaç sattığı, filmi kaç kişinin izlediği…
Küresel çetelerin “Algı Yönetim Merkezi” olarak çalışan medya, hangi kitapların okunacağını, hangi filmlerin seyredileceğini dayatır ustalıkla. Dağıtılan ödüllerin de çoğu da aynı anlayışın uzantısı ne yazık ki… 
Bu satırları yazarken 1980’li yıllarda H. Gösteri Dergisi’nde yayınlanan Nobel almış yazarların listesi geliyor aklıma. Onlarca yazarın arasında bugün adı anılan, eserleri okurla buluşan kaç kişi var? 
Zamanı aşanın yazar/sanatçı değil, eser olduğu gerçeğiyle yüzleşmek gerekiyor.  
 
II
Limana teğete geçen yelkenli, tek bir şey bile söylemeden kıyıya, ne çok şey anlatır bize. Suskuda biriken söz…
 
Kıyıya değil de o yelkenlide olsaydık eğer, neler anlatırdı ki o tekne bize?
 
Kendinden arınması şeylerin… Suskusu ışığın, adını koyamadığımız ne çok harf bırakır zamana dillerin hâlince…  
 
III
“… naif resim, bilgiden, bilgisizlikten çok naif duyarlığın varlığı ya da yokluğu ile açıklanabilir…” der Fahir Aksoy ve bu ifadesini sanat felsefecisi Jakowsky’nin şu sözüyle pekiştirir… “Naif sanat, yitirilmemiş çocuksu duyarlığın egemen olduğu bir sanattır.”
 
IV
Harf gözü, hem olguları, sonrasını hem de gören ışıktır. 
 
 V
Söylenmemiş sözü duymak, içkin doğasıdır harflerin…
 
 VI
“Yönelim”  “kalk gidelim…” hâlidir durağanlığın… Alışılmış çerçevelerin dışına çıkarak resme (zamana ve şeylere) bakabilen yönelimlerdir harflerin yol ışıkları…
 
 VII
"Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Michelangelo'nun resim yaptığı Beethoven'ın beste yaptığı veya Shakespeare'in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürülsün ki gökteki ve yerdeki herkes durup burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin." Martin Luther King
 
Bu sözü okuduğumda zamanın dip kuyularına doğru düşüverdim.
 
!960’lı yılların ikinci yarısı… Pertevniyal Lisesi’nde öğrenciyim. Cebir dersi için özel bir dershaneden takviye alıyorum. Kültür Dershanesi… Hüsrev-Turan İnceer’in birlikte çalıştıkları bir dershane… Dersler grup hâlinde değil de birebir yapılıyor. 
 
Bir gün Hüsrev abi Maviş gözlerini açarak, “Belki okuyamaz, çöpçü olursun!” dediğinde içimde bir bıçak acısı yüzüne dehşetle baktım. O devam etti, “Ama iyi çöpçü ol, oldu mu? Sokakları çok güzel süpür. Desinler ki Gazanfer ne iyi çöpçü…”
 
Zaman aktı gitti. Ne zaman bir işe başlasam bu sözler çınlar durur kulağımda… 
 
 
Toplam blog
: 227
: 584
Kayıt tarihi
: 16.12.15
 
 

1952 Yılında İstanbul'da doğdu. Pertevniyal Lisesi'ni ve İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akad..