Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '11

 
Kategori
Felsefe
 

Zamanı akıtmak 14

14] Burada işlev olanla, değişmeyle özellik kazanmış olan, daha belirleyicidir. Çünkü diğer işlevsiz değişmeler, organizmaya fazladan bir yer zaman ve enerji sarfından dolayı, organizma tarafından imhası söz konusu da olacaktır. Fakat bunlar yaralı olan fosil zamanın içinde bir çelişki yansıma olacak la da varlıklarını zorunlu sürdürürler.  

14] Burada işlev olanla, değişmeyle özellik kazanmış olan, daha belirleyicidir. Çünkü diğer işlevsiz değişmeler, organizmaya fazladan bir yer zaman ve enerji sarfından dolayı, organizma tarafından imhası söz konusu da olacaktır. Fakat bunlar yaralı olan fosil zamanın içinde bir çelişki yansıma olacak la da varlıklarını zorunlu sürdürürler.  

Şunu tekrar vurgulayayım. Başlangıcın organizesin içinde; çevrenin sunumu içindeki mutasyon ve arzların; bölge, uzay, zaman, yakınlık ilişkilerinin bir etkileşmesi olan, birilikler aidiyeti içinde yapılanılmalar vardı. Bu yapılanış, simetri yasası gereği; cevre sunumları içindeki oluşlarıyla da biri birlerine yansımalı, basit birlik etkileriyken; ilişkilerini korumayı tutumlaştı.  

Vücut organ elliklerde ise artık azalan çevrenin sunumu yerine, vücudun kendi vücut içi mutasyon arzlarının sunumundan bir seçilim yapmaktadır. Canlılar ve yaşam alanları o kadar çeşitlenmiş ve birbiri içine dışına o kadar ilişkilenmiştiler ki, artık çevrenin sunumu bir tehdit boyutunda bunlardan geliyordu.  

Özellikle de mikrop ve bakterilerdendi. insanlara; viral yollarla mutasyon bulaşması , bizatihi kimi mikro organizmaların kendisi organ içlerinde bir işlev kaynak durmuna geliyorlardı. Söz gelimi bağırsaklardaki kimi vitamin sentezleyen bakteriler gibi. Şu da açık ki yıldız zamanları kimi özel bağıntılı çok kısmi bigbeng zamanlarını içerir durumlardır. Kimi elementler bu özel koşulların ve kimi organiklerde bu uzay arası yıldızlar çevresi boşluğun ürünüdürler. Zamanları çok farklı akmış.  

Organizma içindeki depo zamanların kendi mutan tik değişmeleri önce kendi ile girişirdir. Eğer yeni bir durumu karşılayan depo zamansa kalır. Ya da bir işlev durumun çalışmasına engel olmuyor da, o işlev durum üzerinde, işlevsiz olarak, avara kasnak gibi o işlevle beraber sürüp gidiyorlarsa, bunlar da işlevle birlikte ileri aktarılabilirler. Burada şu çelişki vardır. Yararsız bir işlev, en az enerji harcanma, ilkesi gereğince; vücutta tutulmamalılardı!  

Bir otomasyon üretimi olan araba, TV Gibi inorganiklerin zamanını da paketleyip, dilediğiniz bir zamanda, akıtabilirsiniz. Bunun kuantik boyutu da, sizdeki bilgi, proje ve formül, süre zaman içi konumlanmasıdır. Söz gelimi 1903 model bir arabanın ya da radyonun proje tasarı zamanı 2009 model araba ve radyoda da benzer yansıtılışın depo zamanlarıyla, alabildiğine farklı boyut ve farklı ilişkileri içinde gelişmektedir.  

Hem insanlarca önceden beri üretilen depo zamanı (bilgi ve yasaları) yansıtırlar, hem yeni olacak la teknolojileri içerirler. Yine söz gelimi 1903 model bir radyonun çalışması nasıl Kirşof Kanunlarına göre idi ise bugün de radyolar bilgisayar gibi elektronik devreler, yine Kirşof Kanunlarına göredir, ondan aykırı bir durum, değildirler. Ancak elektronikteki bu günkü işlev konum olan tekniklerde Kirşof Kanunu üzerine çökertilemezler, Kirşof Kanunlarının kendisi de, değildirler. Ne ayrı, ne aynı  

İn organikler, organiklerdeki gibi kalıtım dediğimiz genetik işlevleşmeyi veya yansımanın bir eşleşmesi olan belirmeleri üzerine alamayan, onu tekrarı devinimlerle yansıtamayan yapılardırlar. Yani pasif devinmelerdirler. Kendi enerji düzenliliklerini sağlayamazlar. Kendi korunan ilişkilerini en temel oluşlara yakın düzlemde, ortalama değerin altında olacak la, temel kanunlar çerçevesinde depo enerjilerle korurlar.  

Bir öznel işlev içinde; formül, proje ya da bilgi gibi kuantik yansımalarla kendi korunum yasaları ve enerjiyi sağlama düzenleri ve bunu düzenli kullanmaları sağlatılımla oluşabilirlerse, bu da, bu türden yapıların kalıtımlaşması olmaktadır. Bu iki farklı oluşumun inşası ve yapısı birbirine göre farklıdır. Birbirine göre girişirler.  

Organizmalar geçmişi ayrıştırır, birleştirir bir organizeliktirler. Ki bu o şeyi yani yapılan eylemi yer zaman sırası gibi oluşma düzenini eşleşen durumlarla akılda tutmayı öngörür. Bu sayede, bir işlev; o an vücutta yokken, bakmışsınız ihtiyaç anında beden hafızası onu sentezlemiştir. Ya da ak yuvarlar gibi beden hafızası sayısını artırmıştır. Söz gelimi organizmaya göre geçmiş olan, bir başka organik; bir et besinleri organizmalar tarafından sindirilip, en küçük, et olmayan, bir birim düzeye indirilir.  

Ve yine bir geçmiş öğrenme bilgisi olan sentezleme ile de, sindiren organizmanın kendisine özgü, kas ve kan, dokularına; organlarına, enerji vs. ye çevrilir. Ama bir araba ve televizyon ve bir ev gibi inşalar, geçmişi çözümleyip sentezleyip çevrimleşemezler. Bu yüzden de, masif inorganik süreçler de, dıştan tamamen müdahale edilerek afinite ilişkilendirilirlerdir. Gelişmeleri için yalın inorganikçi süreçlerin dışında, amaçlı olacaklara bir dış etkinin müdahalesi gerekmektedir, şimdilik bunlara.  

Yani baştan beri söylediğimiz olam ilkesine göre her şey olasıdır. ama her şeyin kimisi çok özel çevre koşullarını hiçbir zaman bulamazlar, kimide basitte olsa o çevre koşulunu bulamazlar. Çevre koşulu bulunsa o olası koşula denk düşecek kimi çevrenin, çevre koşullarına sunacağı nicel sunumlar yoktur. Bu yüzden akla hayale gelmeyecek olanak ve girişmelerden de yoksunuz.  

Doğa eylemleri insan bilinci biçiminde bir yansımayı ortaya çıkardıktan sonra, olam içinde olup ta sunu ve çevre koşulu oluşla, karşılaşamayan yansımaların kimisini insan oğlu; özel şartlarla; yani, özel bağıntılılığın koşulların sağlayarak, bu kendi kendine oluşamamış girişmeleri sağlamaktadırlar.  

Kendi kendine girişme ve oluşmalar ne kadar zorunlu ise, kendi kendine girişip oluşamama da o kadar zorunlu bir olamlılıktır. Okur bunun nedenini anlamış olmalıdır. İşte bilinçli eylemli varlıklar genel bağıntılılığın içinde, kimi özel bağıntı koşullarıyla amaçlı ve içinci tutumlarla doğa yasalarına uyarak oluşturula bilmektedirler. Bu zorunlu olmayanlardan kimisi de şu veya bu biçimde evrende vardır. Nasıl evrende, beyin yokken, beynin yerinde yeller esiyorken; seçme, ayıklama, plan yapma gibi zeka süreç ve yansımaları doğada var olan bir durumdu. Beyin bunun toplacıdır.  

İşte doğada elektronik süreçlerde varlığın en temel girişmesinden beri olup biten süreç durumlardır. Ama bir elektronik dalganın toplacı olan radyo(beyin gibi) henüz ortada yoktur. İşte bu gibiler den olam içi alanları da bilinçli eylemlerin oyun ve belirme girişme alanı olmaktadırlar.  

Organiklerin, inorganiklere göre bu hızlı karbonik bileşikli organize farkı, sürecin çok büyük evrim ve gelişme farkı olmuştur. Bu tür inorganikler, afinite (sınırlı, ölçülebilir, sayı ve şahıs gösterirlik)yatkınlığı olan süreç gibi değil de sanki sürece karşı gibi davranırlar. Doygunlaşan ve birleşmeye karşı isteksizlik doğuran süreçler kapsamındadırlar.  

Bu nedenle inorganikler kısmi sınırlı olmakla girişemezler. Oysa organikler, kısmen hep kontrollü afiniteli yani; az çok, birleşme eğilimi yatkınlığı özel bağıntılı durumlarla girişen, tamda doygun olmayan davranışlıdırlar. Organiklerin finite (sınırlı) oluşu enerji sağlayamamalarıyla ve işlev durum kapasitesi ile kesiklidirler. İnorganiklik düzlem dahi, kendisi ile kendisi, H2 iki atom eşleşim hidrojen ya da O2 (iki atom oksijen) gibi birleşmeli bulunurlar. Etkileşerek girişen, bu tür eşleşme bileşimdiler, inorganik girişimsel birikmeli yansıma öğrenmedirler. Enerji kontrollü süreçtirler.  

Bir TV ya da araba aksamlarının etkileşmeleri bileşimse girişmeli değildirler. Kendi depo zaman ortamında, bu yüzden aktif olup çevrimleşemezler. Mevcut çevre koşulu ile sınırlı kontrollü bir hal değişimine de giremezler. Girseler bile; ilkten başlangıç koşullarının tayin edici özelliği, bunlara bu yolu, daha baştan tıkadığı nedenle, şimdiki süren süreçlerle, bu tür çevrimsel girişmenin yollarını bunlara kendilik oluşmalarla kapanmıştır.  

Başlangıç koşulu sayısız organik ve in organik bileşmeler içinde, polimerleşen yapılara bu türden girişme yapılaşmasını vermiştir. Anacak inorganikler de, hiç girişmez değildirler. Gerek kendileri, gerek dıştan özel müdahale ve enerji cebri ile amaçlı kullanımlara amadeler. Atom düzleminde, ilk zaman depolu bellek oluşmaları, inorganiklerin enerji valans düzlemlerindedirler. Hangi atomun kiminle ve ne şekilde polar bağ kuracağını biliyor olmalarıdır.  

Sürecek  

Şunu tekrar vurgulayayım. Başlangıcın organizesin içinde; çevrenin sunumu içindeki mutasyon ve arzların; bölge, uzay, zaman, yakınlık ilişkilerinin bir etkileşmesi olan, birilikler aidiyeti içinde yapılanılmalar vardı. Bu yapılanış, simetri yasası gereği; cevre sunumları içindeki oluşlarıyla da biri birlerine yansımalı, basit birlik etkileriyken; ilişkilerini korumayı tutumlaştı.  

Vücut organ elliklerde ise artık azalan çevrenin sunumu yerine, vücudun kendi vücut içi mutasyon arzlarının sunumundan bir seçilim yapmaktadır. Canlılar ve yaşam alanları o kadar çeşitlenmiş ve birbiri içine dışına o kadar ilişkilenmiştiler ki, artık çevrenin sunumu bir tehdit boyutunda bunlardan geliyordu.  

Özellikle de mikrop ve bakterilerdendi. insanlara; viral yollarla mutasyon bulaşması , bizatihi kimi mikro organizmaların kendisi organ içlerinde bir işlev kaynak durmuna geliyorlardı. Söz gelimi bağırsaklardaki kimi vitamin sentezleyen bakteriler gibi. Şu da açık ki yıldız zamanları kimi özel bağıntılı çok kısmi bigbeng zamanlarını içerir durumlardır. Kimi elementler bu özel koşulların ve kimi organiklerde bu uzay arası yıldızlar çevresi boşluğun ürünüdürler. Zamanları çok farklı akmış.  

Organizma içindeki depo zamanların kendi mutan tik değişmeleri önce kendi ile girişirdir. Eğer yeni bir durumu karşılayan depo zamansa kalır. Ya da bir işlev durumun çalışmasına engel olmuyor da, o işlev durum üzerinde, işlevsiz olarak, avara kasnak gibi o işlevle beraber sürüp gidiyorlarsa, bunlar da işlevle birlikte ileri aktarılabilirler. Burada şu çelişki vardır. Yararsız bir işlev, en az enerji harcanma, ilkesi gereğince; vücutta tutulmamalılardı!  

Bir otomasyon üretimi olan araba, TV Gibi inorganiklerin zamanını da paketleyip, dilediğiniz bir zamanda, akıtabilirsiniz. Bunun kuantik boyutu da, sizdeki bilgi, proje ve formül, süre zaman içi konumlanmasıdır. Söz gelimi 1903 model bir arabanın ya da radyonun proje tasarı zamanı 2009 model araba ve radyoda da benzer yansıtılışın depo zamanlarıyla, alabildiğine farklı boyut ve farklı ilişkileri içinde gelişmektedir.  

Hem insanlarca önceden beri üretilen depo zamanı (bilgi ve yasaları) yansıtırlar, hem yeni olacak la teknolojileri içerirler. Yine söz gelimi 1903 model bir radyonun çalışması nasıl Kirşof Kanunlarına göre idi ise bugün de radyolar bilgisayar gibi elektronik devreler, yine Kirşof Kanunlarına göredir, ondan aykırı bir durum, değildirler. Ancak elektronikteki bu günkü işlev konum olan tekniklerde Kirşof Kanunu üzerine çökertilemezler, Kirşof Kanunlarının kendisi de, değildirler. Ne ayrı, ne aynı  

İn organikler, organiklerdeki gibi kalıtım dediğimiz genetik işlevleşmeyi veya yansımanın bir eşleşmesi olan belirmeleri üzerine alamayan, onu tekrarı devinimlerle yansıtamayan yapılardırlar. Yani pasif devinmelerdirler. Kendi enerji düzenliliklerini sağlayamazlar. Kendi korunan ilişkilerini en temel oluşlara yakın düzlemde, ortalama değerin altında olacak la, temel kanunlar çerçevesinde depo enerjilerle korurlar.  

Bir öznel işlev içinde; formül, proje ya da bilgi gibi kuantik yansımalarla kendi korunum yasaları ve enerjiyi sağlama düzenleri ve bunu düzenli kullanmaları sağlatılımla oluşabilirlerse, bu da, bu türden yapıların kalıtımlaşması olmaktadır. Bu iki farklı oluşumun inşası ve yapısı birbirine göre farklıdır. Birbirine göre girişirler.  

Organizmalar geçmişi ayrıştırır, birleştirir bir organizeliktirler. Ki bu o şeyi yani yapılan eylemi yer zaman sırası gibi oluşma düzenini eşleşen durumlarla akılda tutmayı öngörür. Bu sayede, bir işlev; o an vücutta yokken, bakmışsınız ihtiyaç anında beden hafızası onu sentezlemiştir. Ya da ak yuvarlar gibi beden hafızası sayısını artırmıştır. Söz gelimi organizmaya göre geçmiş olan, bir başka organik; bir et besinleri organizmalar tarafından sindirilip, en küçük, et olmayan, bir birim düzeye indirilir.  

Ve yine bir geçmiş öğrenme bilgisi olan sentezleme ile de, sindiren organizmanın kendisine özgü, kas ve kan, dokularına; organlarına, enerji vs. ye çevrilir. Ama bir araba ve televizyon ve bir ev gibi inşalar, geçmişi çözümleyip sentezleyip çevrimleşemezler. Bu yüzden de, masif inorganik süreçler de, dıştan tamamen müdahale edilerek afinite ilişkilendirilirlerdir. Gelişmeleri için yalın inorganikçi süreçlerin dışında, amaçlı olacaklara bir dış etkinin müdahalesi gerekmektedir, şimdilik bunlara.  

Yani baştan beri söylediğimiz olam ilkesine göre her şey olasıdır. ama her şeyin kimisi çok özel çevre koşullarını hiçbir zaman bulamazlar, kimide basitte olsa o çevre koşulunu bulamazlar. Çevre koşulu bulunsa o olası koşula denk düşecek kimi çevrenin, çevre koşullarına sunacağı nicel sunumlar yoktur. Bu yüzden akla hayale gelmeyecek olanak ve girişmelerden de yoksunuz.  

Doğa eylemleri insan bilinci biçiminde bir yansımayı ortaya çıkardıktan sonra, olam içinde olup ta sunu ve çevre koşulu oluşla, karşılaşamayan yansımaların kimisini insan oğlu; özel şartlarla; yani, özel bağıntılılığın koşulların sağlayarak, bu kendi kendine oluşamamış girişmeleri sağlamaktadırlar.  

Kendi kendine girişme ve oluşmalar ne kadar zorunlu ise, kendi kendine girişip oluşamama da o kadar zorunlu bir olamlılıktır. Okur bunun nedenini anlamış olmalıdır. İşte bilinçli eylemli varlıklar genel bağıntılılığın içinde, kimi özel bağıntı koşullarıyla amaçlı ve içinci tutumlarla doğa yasalarına uyarak oluşturula bilmektedirler. Bu zorunlu olmayanlardan kimisi de şu veya bu biçimde evrende vardır. Nasıl evrende, beyin yokken, beynin yerinde yeller esiyorken; seçme, ayıklama, plan yapma gibi zeka süreç ve yansımaları doğada var olan bir durumdu. Beyin bunun toplacıdır.  

İşte doğada elektronik süreçlerde varlığın en temel girişmesinden beri olup biten süreç durumlardır. Ama bir elektronik dalganın toplacı olan radyo(beyin gibi) henüz ortada yoktur. İşte bu gibiler den olam içi alanları da bilinçli eylemlerin oyun ve belirme girişme alanı olmaktadırlar.  

Organiklerin, inorganiklere göre bu hızlı karbonik bileşikli organize farkı, sürecin çok büyük evrim ve gelişme farkı olmuştur. Bu tür inorganikler, afinite (sınırlı, ölçülebilir, sayı ve şahıs gösterirlik)yatkınlığı olan süreç gibi değil de sanki sürece karşı gibi davranırlar. Doygunlaşan ve birleşmeye karşı isteksizlik doğuran süreçler kapsamındadırlar.  

Bu nedenle inorganikler kısmi sınırlı olmakla girişemezler. Oysa organikler, kısmen hep kontrollü afiniteli yani; az çok, birleşme eğilimi yatkınlığı özel bağıntılı durumlarla girişen, tamda doygun olmayan davranışlıdırlar. Organiklerin finite (sınırlı) oluşu enerji sağlayamamalarıyla ve işlev durum kapasitesi ile kesiklidirler. İnorganiklik düzlem dahi, kendisi ile kendisi, H2 iki atom eşleşim hidrojen ya da O2 (iki atom oksijen) gibi birleşmeli bulunurlar. Etkileşerek girişen, bu tür eşleşme bileşimdiler, inorganik girişimsel birikmeli yansıma öğrenmedirler. Enerji kontrollü süreçtirler.  

Bir TV ya da araba aksamlarının etkileşmeleri bileşimse girişmeli değildirler. Kendi depo zaman ortamında, bu yüzden aktif olup çevrimleşemezler. Mevcut çevre koşulu ile sınırlı kontrollü bir hal değişimine de giremezler. Girseler bile; ilkten başlangıç koşullarının tayin edici özelliği, bunlara bu yolu, daha baştan tıkadığı nedenle, şimdiki süren süreçlerle, bu tür çevrimsel girişmenin yollarını bunlara kendilik oluşmalarla kapanmıştır.  

Başlangıç koşulu sayısız organik ve in organik bileşmeler içinde, polimerleşen yapılara bu türden girişme yapılaşmasını vermiştir. Anacak inorganikler de, hiç girişmez değildirler. Gerek kendileri, gerek dıştan özel müdahale ve enerji cebri ile amaçlı kullanımlara amadeler. Atom düzleminde, ilk zaman depolu bellek oluşmaları, inorganiklerin enerji valans düzlemlerindedirler. Hangi atomun kiminle ve ne şekilde polar bağ kuracağını biliyor olmalarıdır.  

Sürecek  

 
Toplam blog
: 418
: 104
Kayıt tarihi
: 26.11.10
 
 

26 yıllık sınıf öğretmenliğinden sonra emekli oldu. Şiir çalışmaları ve deneme türü olan, toplum ..