Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '11

 
Kategori
Felsefe
 

Zamanı akıtmak 20

20] İnançsal bağdı zeminde birleşen, bu bağla bir arada olan, sosyal gruplar, cemaat ve etnik yapılarda bu mini minnacık bu biraz cıcık ayrı akan zaman süreçleri; yani farklı duygular ya da aynı duygu ve anlayışlarınız; sosyal ilişkilerin dayanıklı olmasını sağlayacağı gibi bu belirmedi yansıma durumlar, girişmelerin; dayanıksız olmasını da dayatırlar.  

Hiçbir varlık, zamandan ve zamanın etkilerinden olan, zamanın oldurmasından kurtulmuş değildir. Zaman; varlığın, varoluş ve deviniş biçimidir. Esasen de zamandan kurtulamazsınız. Çünkü zaman varlıktan ayrı bir şey değildir. Varlığın kendisidir. Varlıktaki art arta, devinimler nicelemesidir.  

Yani zamanın kendisi varlıktır, varlığın kendisi devinmedir. Varlığın, kendi üzerindeki iç zamanlı devinimlerinden kaynaklı faz farkı bize som varlık ve enerji varlık olarak algılanan iki zaman hal görünümler arasında, olanca olanaklar sunarlar. Bu giderek masif (geçmiş) varlık biçimli ama akan dural enerji (korunan ilişkileriyle) alanı zarfında da görünür. Enerji varlık, yalın ilişki konumunadır.  

Faz farkı, saf enerjiden yaratılışla sürekli foton, elektron vs. gibi parçacıkların yaratılış yok edilişleri esnasındaki eşik oluşlardan eğilimle kaynaklanır. Yine bir parçacığın aynı grup elemanlarının kendi içinde çarpışmalı enerji aktarımı ve enerji azalmasına dayalı, enerji geçişmelerden kaynaklanır.  

Diğer grupların sahneye çıkmasına göre, zaman ve zemince devinme önceliği olmasından ya da yine zaman önceliği olaraktan, belirmiş olmaları bu faz farkını oluşturur. Ve akıl almaz bir ölçek derecedeki, kendi niceliğindeki küsuratı kadar enerji transferini, kendi iç dış çevresinde; dış uzay, uzam, çekim enerjisi olaraktan transfer edebilmiş olmasından kaynaklanır.  

Bir sonraki parçacık ve partikül artık ilişkiye girebileceği bir geçmiş zaman alanı bulmuştur. Varlık, devinimdir. Ancak; zaman, devinim, girişme gibi kuantların; saf enerji den yaratılış ve yok oluşumlu süreçleri, şimdiki devinim ve zamanlar alanı ile bilinip, anlaşılır olması, mümkün olmaz. Olaylarda mini minicik küsuratlı ısı kaybı farklılaşması; önce parçacıkların varla şan yoklatan enerji düzlemi ile gerçekleşti. Yok, olan enerji bir uzam alan ve dış alan gibi etkenle davranıp, varlıkla etkileşen süreçler olmalıydılar.  

Bu tıpkı, bobin enerjisinin dıştan kendisine bir e.m.k indüklemesi gibi bir akılla canlandırılır zaman süreçli, şey durumlarıdır (varoluş durumlarıdır). Varlığın devinimi zorunlu olmuştur. Zaten enerji bir salt devinimken, partiküllerin birbirine çarpmaları ile birbirine ısı enerjisi aktarmalarının yolu açıldı. Her bir partikül belli ısı ve basınç durumunun özel eylemli süredurum boyut konumudurlar.  

Isıalan parçacıkla, ısıverenin de, birbirine göre; zaman zemin devinmesi de farklılaştı. Böylece partiküllerde ortaya çıkan ısı enerjileri farklılaşması da devinimleri, frenli süreçle şen bir zaman akış farklarını giriştirdi.  

Böylesi alan boyut, değişmesinin birinci durumu ortaya çıktığında, artık ikinci zaman akış durumu, ilkine göre çok farklı bir düzlem zaman, devinim akışı olmuştur. Parçalanan zamanla, zamanlar birbirinin içine akmıştır. Bir insanı, Ali olarak görmeniz, o insanı salt insan olması özelliklerinden azade etmez. Yine o insanı erkek olarak, kel olarak; uzun, kısa olarak görmeniz, o insana, insan olma özelik ve devinmelerini yitirtmez.  

Sadece siz, bir insanın salt bütün belirmiş halini, belli ve sınırlanmış özelliklerinden hareket ederek görüp, onu; onun koluydu, başıydı, gövdesiydi gibi bütünsel devinimini, bütünsel giriş enli zamanını bizler, parça parça anlamaya çalışıyoruzdur, o kadar. Çünkü mantık işletmemiz böyledir de ondan.  

Tanınacak olanları sadece bilinirliklerle sınırlarız. Olguların bütünce belirişle zaman, devinim, alan, sıcaklık, elektriksel yük, alanlar girişmesi vs. türünden algılamalarımızla o şeyler bilinir, anlaşılır hale getirilir. Parçaların anlaşılması esastan bir yoruma götürülmez ise bu kez de parçanın tanımı bütünü, büsbütün anlaşılmaz kılar. Her şeyin bir şey, bir şeyin her şey olduğu, unutulmamalıdır.  

Yani kabaca şöyle bir, ilk foton ısı devinme zamanının bir kısmını, zaten kendisi küsurat olan (kesikli, tanecikli sürekli, boşluklu dalga girişendi sürekli) tekil birlik, yine kendisinin bir kısım küsuratını, ısı kayıplı titreşim sönümlenmesindeki nicel azalmalar biçiminde zıtlaşır.  

Böylece çelişen, dışlarsan ve kendisine etki eden, süreç; zaman, uzam alan, devinmeler biçimine dönüşmüştür. Bunlar, aynı anda oluşan tüm grup elemen birliklerinin aynı andaki saçıcımı olarak mütalaa edilmelidir. Deprem dalgalardan oluşuyorsa, dalgalar da depremden oluşmuyor mu?
Bu ilk saçılış enerjisi; dış uzay olarak, boşluk olarak, enerji alanı olarak, valans bandı olarak, kayıp ısı olarak, hareket yitimleri frenlemesi olaraktan ve masif eşmeye gidecek zaman durum halleri diye algılayıp anlamalıyız. Olgular; hem geçmiş zaman süredurumunu oluştururlar, hem de şimdiyi.  

Geçmiş süredurumun bir evresinde valans bandı yokken, şimdiki evrede valans bant enerji düzeyi de vardır. İkinci grup parçacıklar artık, küsuratın küsuratını da ilk gruplara göre, daha bir azını kaybedişle, etkileşecekleri dış etkileşme alanını hazırda buldular. Artık daha farklı akışlı süreçlere yöneleceklerdi. Siz (organize ilişkindik), bir kendi kendinize karşı oluşun, kendilik direncisiniz.  

Sürecek  

 
Toplam blog
: 418
: 104
Kayıt tarihi
: 26.11.10
 
 

26 yıllık sınıf öğretmenliğinden sonra emekli oldu. Şiir çalışmaları ve deneme türü olan, toplum ..