Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '11

 
Kategori
Psikoloji
 

Zamanı yönlendirmek elimizde mi?

Zamanı yönlendirmek elimizde mi?
 

Sizce bu mümkün mü?...


Albert Einstein'ın izafiyet teorisine göre zaman göreceli bir kavram... Oysa hepimizin ezberinde basit formüller vardır: 1 gün 24 saat, 1 hafta 7 gün, 1 yıl 52 hafta gibi.. Aslında hepimiz kendi yaşamımızdaki anları şöyle bir düşünürsek, güzel zamanların hızla geçtiğinden şikayet etmelerimizi, sıkıntılı zamanların bitmek tükenmek bilmediğini dillendirdiğimizi kolayca anımsayabiliriz. Bu yaşantılar Einstein'ı doğrular nitelikte… Bu durumda herkes kendi zamanına sahip diye düşünmek yanlış olmaz. Peki sahibi olduğumuz zamanı yönetme becerisine de sahip miyiz?

Transaksiyonel Analiz kuramının kurucusu Eric Berne, insanların zamanı yapılandırma açlığı içinde olduklarını ve bunu 6 farklı şekilde yaptıklarını söylüyor:

1. Geri Çekilme
2. Ritüel
3. Vakit geçirme
4. Etkinlik
5. Psikolojik Oyun
6. İçtenlik

Geri çekilme anları, tam da kafamızı dinlemek istediğimiz, nasıl bir ortamda, kimlerle olduğumuza bakmaksızın kendi içimize döndüğümüz kaçış veya dinlenme anlarıdır.

Ritüeller, başka insanlarla sözel veya sözsüz selamlaşma anlarıdır. Merhabalaşmak veya hatır sormak rutin olarak, neredeyse otomatik olarak yaptığımız davranışlardır. Ritüeller iletişimin var olduğu en kısa anlardır.

Vakit geçirme anları, insanlarla sohbet ettiğimiz anlardır. Bu anlarda ciddi meselelerden çok insanların keyif aldığı daha hafif mevzular konuşulur. Sohbetin veya birlikte geçirilen zamanın bir hedefe ulaşması, sonunda bir amaca hizmet etmesi gerekmez.

Etkinlik anlarında kişiler bir amaç için bir araya gelmişlerdir. Birlikte geçirilen zamanın veya konuşulan konunun neticesinde bir hedefe ulaşmaları söz konusudur.

Psikolojik oyunlar insanların diğer insanlardan bekledikleri ilgiyi veya olumlu tepkileri alamadıkları ya da onlarla iyi anlaşamadıkları zamanlarda başvurdukları bir çeşit uyaran alma yöntemidir. Karşı tarafı iğneleyici sözler, ilgisiz tavırlar gibi bazı yöntemlerle tuzağa düşürüp gerginliğin, stresin içine davet etme halleridir. İnsanlar bunu bilinç düzeyinde ve kasıtlı olarak yapmazlar ama çocukluğumuzdan itibaren öğrendiğimiz bir iletişim şekli olduğu için herkes bazı zamanlarda bu yönteme başvurur.

İçtenlik en derin iletişim şeklidir. İnsanlar bunu yaşamlarının çok ender zamanlarında yakalarlar. Bunu tecrübe ettikleri kişiler oldukça sınırlı sayıdadır. En açık ve samimi, dolayısıyla incitilme riski en yüksek zamanı yapılandırma şeklidir.

Sabahları başkalarına “günaydın” derken ritüeli yerine getiriyoruz. İş yerinde çalışırken, bir toplantıya katılırken veya ödev yaparken etkinlikle zaman geçiriyoruz. Toplantının ortasında konuşulan konudan uzaklaşip kendi içimize dönersek veya hayal kurmaya başlarsak geri çekilmede olduğumuzu anlarız. İş çıkışı arkadaşlarımızla sinemaya gitmememiz, yemek yiyerek sohbet etmemiz vakit geçirme anlarında olduğumuzu gösterir. En yakın dostumuzla, eşimizle, annemizle özel bir anı paylaşırken, gerçekten kendi içimizden geldiği gibi davranırken içtenlikte olduğumuzu anlarız. Hoşlanmadığımız bir kişi ile soğuk savaş yaşadığımızı hissettiğimizde psikolojik oyunun içindeyiz demektir.

Eric Berne'in teorisine göre tüm yaşamımızı bu 6 zamanı yapılandırma şekliyle formüle ederek yaşarız. Bu formülasyonun dengeli olması, insanın ruh sağlığını koruması için gereklidir. Bazı zamanı yapılandırma şekillerini (örneğin geri çekilmeyi) ihmal edip bazılarına aşırı vakit ayırmak (örneğin etkinliğe) aşırı yorulmamıza ve yaşamdan keyif alamamamıza neden olur. Veya bir öğrenci etkinlik anlarından çalıp (örneğin ödev yapma) vakit geçirmeye bolca zaman ayırıyorsa (örneğin bilgisayar oyunu) ders başarısı bundan olumsuz etkilenecektir. Psikolojik oyunlar bile her ne kadar kişiye olumsuz duygular yaşattıkları için tercih edilmeseler de, insanoğlunun bilinçdışı bazen çevreden hiç uyaran alamamaktansa oyunlara başvurmaya razı olur.

Bu durumda sihirli kelime « ölçü » diyebiliriz. Zaman denen kavramın insan ömrünü oluşturduğu düşünülürse onu ölçülü bir dengede yapılandırmanın insanın en temel ihtiyaçlarından biri olduğunu kabul etmek gerekir. Eric Berne'in yapılandırma şeklini bir formül olarak alır, mevcut zamanımızı nasıl değerlendiriyor olduğumuzu saptarsak, ölçüyü tutturmak için yaşamımızda ne gibi değişiklikler yapmamız gerektiği kolayca karşımıza çıkacaktır. Ağırlık verdiğimiz ve ihmal ettiğimiz zamanı yapılandırma yollarını netleştirerek uygun düzenlemeleri yaptığımızda, daha verimli geçirilebilen bir yaşam programına sahip olabildiğimizi göreceğiz.

İrem İnanoğlu

Psikolojik Danışman & Kariyer Geliştirme Danışmanı

www.terapistiniz.net


 

 
Toplam blog
: 3
: 3320
Kayıt tarihi
: 07.12.11
 
 

Boğaziçi Universitesi Rehberlik-Psikolojik Danışmanlık lisans programını 2002 yılında tamamlamışt..