Zamanımızın derebeylik ruhu

Derebeyliğin özü yalana, çapula, talana,vurguna, soyguna dayanarak hakimiyetini toplum, ekonomi,doğa üzerinde kurar.Gücü zora dayanır, zor kullanarak iktidarını sürdürür.Zamanla bezirgânlaşarakhile yapmayı, pusu kurmayı , oyun planlamayı da öğrenir.Hakimiyeti altındakicanlı cansız tüm varlıkları kendi malı gibi görür, herşeyin ruhunu da teslimalır. Zamanımızın derebeyinin ruhuna bu açıdan bakıyorum.

 

Zamanımızın Derebeyi; lafının üzerine lafsöylenmemesinden hoşlanan bu tipler etrafındaki yüzlerce danışmanının,uzmanının her söylediğini onaylayan dalkavukluğunu kendi marifeti sayar.Dalkavukları da O’nun bu huyunu bilerek sözünün üstüne söz söylemezler. O’naçocuğu gibi yaklaşırlar, şımarık çocuğun ağlamasına, zırlamasına, hırçınlığınatahammül etmek zorundadırlar. Zamanımızın Derebeyi bu avuntu içinde uzun kavakmisali sallanır durur.

 

Her muktedir gibi bunların da korkulu rüyasıhalkın sokağa çıkmasıdır, hele gençlerin , hele hele üniformalı gençlerinsokakta dolaşmasına bile tahammül edemezler. Halkın arasına binlerce kişilikkoruması olmadan yaklaşamaz. En yakınındakileredahi güvenmediğinden sıklıklayakın kadrosunu değiştirir. Kendinin evrenin seçilmiş kişisi saydığından her anarkadan önden hançerleneceği korkusuyla uykusuzluk çekerler.

 

Her konuda sabit fikirleri vardır, dinlerarası kavgadan, enflasyona, faizden, ileri iletişim teknolojilerine, doğumkontrolünden, eğitime engine bilgilerine yetişilemez.

Hakimiyet alanındakileri , vurguna, talana,yalana ortak ederek bezirgânlaşır, tebaanın kendisine olan inancını kendiyeteneği sayarak ilerler, tebasının alkışıyla değil ülkede evrende bile  kafa tutamayacağı kimse bırakmaz. Toprağınüstü ile üstünde altında yaşayan canlı cansız tüm varlıkları kendi mülküzanneder.

 

Zamanla erişilmez bir kişilk haline gelir, yanına salavatla varılır, ne zaman sırt sıvazlayıp ne zaman tokatlayacağınıkimse kestiremez. Yandaş yalakalarının gönlünde göğün yedinci kadar çıkmayamuktedir olduğuna iman ettiğinden en zor durumda bile gürleyerek konuşur.Tehdit birinci silahıdır. Geri adım atmaktansa yok olmayı tercih eder.

 

Rakiplerine karınca kadar değer vermez,bileğini bükecek kimse yoktur, hepsine ağzının payını vermeye hazırdır. Rakiplerini hiçe sayar, ne iç ne de dış muhalefete hayatta katlanamaz. Her zorlu problem en aşağılık durumu dahi iç ve dış mihraklara paraleldirmede üstüne yoktur. Alemi kör sağır ve aptalyerine koymasına rağmen, yandaş ve yalakalarının onu ısrarla terketmeyeeğineinanır.

 

Derin ekonomibilgisiyle ekonomide bir dalgalanma olup döviz oynamaya başlayınca hemen olayıkonjonktüre bağlar, Avrupa’dan örnekler vererek nasıl büyümekte olduğumuzuanlatır durur. Ekonominin de bir psikolojisi olduğuna inanır önemli olan buprsikolojiyi yönetmektir. Kendi kendine durmadan güven aşılar. Milleti hep böylekandırdılar diyerek millet kandırmaya devam eder.

 

Kendisini açığadüşüren her olayın içinde bir kurgu arar, her şey algı operasyonudur, psikolojik harekâttır. Bu psikolojiyle kendi ekibini de sürekli açığa düşürür, sürekli oyunun içinde kalmaya gayret eder, hırçın futbolcu alışkanlığıylaoyundan alınmaya tahammül edemez. Yandaş ve yalakaları bunu iyi bildiğinden birproblem çıktığında gönlünü almak için, iletişim eksikliği bizdenkaynaklanmıştır diyerek olayı tatlıya bağlarlar. Bilirler ki durum daha daileri gitmesi efendinin oyuna müdahalesi demek olduğunu çok iyi bilirler.

 

Siyasi hesaplahareket etmediği doğru bildiğini söylediğine etrafını inandırmıştır. Onunherşeyş bşlmesi gerekir. inatçı değil kararlı olduğu söylense de inatpsikolojisinin temelini oluşturur. İnatlaşma uğruna feda edemeyeceği bir şeyyok gibidir. Dinlermiş gibi yapar.

 

Nöropsikolojiuzmanları uzun dönem iktidarda kalan liderlerin beyinlerinde farklılaşmaolduğunu analiz ediyorlar. Buna da 10 yıl hastalığı diyorlar. İktdar sarhoşluğuda diyebiliriz. Hastalığın belirtileri küfürlü konuşmalar, asabi davranışlarşeklinde görülüyor, vatandaş tokatlamaya kadar varabiliyor.

 

Uçsuzbucaksız  medya araçlarıylaamanımızın  derebeylerine sürekli başarıpompalanıyor. Yaratılan başarı köpüğüyle iktidar gücü bir araya gelince ikiliuyarı muktedir beynini felç ediyor. Grip olsa yalamaları koltuk altlarındaçeşit çeşit hediyeleriyle geçmiş olsun kuyruğuna girerse,üniversiteler fahriprofesörlük vermede yarışırsa, kiralık yağdanlık kalemleriyle sabah akşamyıkanıp yağlanan muktedir ne yapsın?

 

İktidarsarhoşluğu hiç bir sarhoşluğa benzemez, sarhoşuluk halinde beyinfonksiyonlarında radikal değişimlere neden oluyor, düşünme yetisinde hasara yolaçıyor. Birden kişi özgüveni yüksek daha cüretkâr ve daha zeki hale gelerek.” Okedi buraya gelecek. “ Diye kükreyen Jerry  fareye dönüşebiliyor.

 

Her sarhoşluk gibiiktidar sarhoşluğu da geçicidir, yalnız etkileri kalıcı. Zamanımızınderebeyliği iktidar sarhoşkuğu etkisiyle daha ben merkezci, daha kaygısız,dahaaz kendisini sorgulayan biri oluyor. İşin kötüsü tehlike ve yanlışları algılamayeteneği hızla yok oluyor. Zıtlaşma, inatlaşmayla yanılmaz kişilik olduğunainancı artıyor. Sabırsız ve asbi biri olup çıkıyor.

 

Sonuç henüz tek tükörnek olması nedeniyle tam olarak çözümlenememiş olsa da hızla zamanımızınderebeyleri Twitter, facebook, internet, sosyal medyayı toplumların baş belasıolarak görmeye başlıyorlar

 

Hayatlarının dahaönceki dönemlerinde ezik bir ruh haliyle yaşayanları, control edilemeyen birgücün insan beyni üzerinde yarattığı nörolojik baskının kurbanı oluyorlar.Kendidurumlarını, karar verme yeteneklerindeki eksilmeyi, topluma verdikleri zararı asla ve asla fark edemiyorlar. Hiçbir eleştiriye tahammül edemediklerinden eleştirinin olumlu etkisinden deyaralanamıyorlar.

 

Bir kibir hali ruhlarınıesir alıyor, benden sonra tufan bunlara atalarından miras kalmıştır. Ruhlarınınyanılmazlık ve kibir hali vazgeçilmezlik duygusunu besliyor. Memleket için kendileriniçok çok önemli gördüklerinden çoğunlukla iktidarlarını korumak için memleketiyakıp yıkmaktan geri durmuyorlar.

 

İktidar olmak,vazgeçilmezlik duygusunu besler. Ülkenin kaderinde çok kritik bir roloynadıklarına inanan liderler, koltuklarını korumak için çoğu kez ülkeyi kasıpkavurmuştur.Kibir haliyle bur uh halini kendi istekleriyle milletinisteklerinin aynı olduğu sanısana vardırıyor. “ Millet de bizim gibi düşünüyor,ben seksen milyonun sesiyim, milletin savcısıyım.”

 

Arka planlarındaki akılhocaları, uzmanları, ne kadar geniş vizyonu olduğunu, eşsiz liderliğini,karizmasını,hitabetini öve öve bitiremez.

 

Zamanımızın derebeylerininiktidarlarının ilk günleri ile son günleri arasındaki fotoğralarını yanyanagetirin , yüzüne yansıyanlardan; giderek yalnızlaştığını, kendi dışında kimseyi sevmediğini,  inadını ,kibirini, hırsınıgörebiliriz. İhanet çizgileri derinleşmiştir zamanla, gözler aşağı doğru bakar,alt dudak iyice düşmüştür. Bir kez ayakları tökeler sendelerlerse kayıplarzincirinin sökülüp arkasının geleceğini çok iyi bilirler, korku her yerisarmıştır ecele faydası yok.

 

M.Kemal Gültekin