- Kategori
- Sosyoloji
Zamanın elindeki oyuncak
Bir yaprak daha düştü, düşecek hayat ağacından. Birazdan bir zifiri karanlık işgal edecek yer yüzünü. Ama sen bunu kabul etmeyip ışıkları yakacaksın sadece. Neyi kabul ettin ki zaten hayatında?
İşte yaprak düştü dalından. Bu kaçıncısı bilmiyorsun, sayamıyorsun geçen yılları. Zamanın elinde bir oyuncaksın sadece. Hükmün yok ona. Komutan o. Ne derse o olacak. Sen sadece seyredecek ve şahit olacaksın zamana. Dünyaya da sahip olmaya değil, şahit olmaya gelmedin mi zaten?
Birer birer zamanın eline teslim ederken tüm yaşayışlarını, içine takılıyor bakışların bir an. Derinlerde bir istek var, fark ediyorsun. Bir gün bir yerlerde yeniden karşılaşmak istiyorsun tüm anılarınla. Dizginleyemiyorsun bu isteklerini. Sahi diyor bilincin, bu mümkün olabilir mi? Soru öylece kalakalıyor zihninin bir köşesinde. Bazen geçmişin anılarındasın, bazen geleceğin hayallerinde. Oysa biliyorsun, ne geçmiş var ne gelecek. Yalnızca şimdi var, o da şimdilik...