Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '11

 
Kategori
Eğitim
 

Zamanın fosili

Zamanın fosili
 

BENDE SINIF BAHÇESİNİN UZUNLUĞUNU ÖLÇMÜŞTÜM.


225 Miliyon yıl önce dinozorların yaşadığını bize düşündüren nedir? 3 milyon yıl önce de ilk insan ortaya çıkmış cümlesini nasıl kurabiliriz? Peki bu milyon yıllar arasında neier oldu? Kimler yaşadı? Bilmiyoruz . 

Peki, neler olduğunu nasıl öğreneceğiz? Bilim adamları, toprağın altından çıkacak taşlaşmış bir canlı parçasını bulabilmek için gece gündüz uğraşıyorlar. Çoğunlukla geçmişe ait buluntular, küçük tesadüflerle ortaya çıkıyor. Bilinmezlik kuyusundan kovamıza bir kaç su damlası düşünce, geçmiş yaşantıları anlamaya, keşfetmeye başlıyoruz. 225 Milyon yılla bu günümüzü yanyana getirmek ne kadar zorsa, eğitim alanların bu gününü kayıt altına almak, fosilleştirmek o kadar kolay. Hafızamız elverdiğince eğitim yuvalarındaki yaşantımızı hatırlayabiliyoruz. Daha sonraları anılarımızı paylaşmaK istediğimizde hafızamızın bonkörlüğüyle aklımızda kalanları kişilerle paylaşabiliyoruz. Peki ya ilkoukula gittiğimizde ilk yazıyı yazışımızın bir fosili olsaydı.Ya da ilk arkadaşlarımızla oyun oynarken bir anımız kaydedilseydi.İlk okul dışı gezimizi nereye yapmıştık. Ya da ilk deneyimiz, ilk suluboya resmimiz, bir müzik aletini çalmaya çalışırkenki çabalarımızı nasıl kendi yavrumuza anlatabileceğiz? 

Eğitim verenlerin artık zamanı fosilleştirmek adına eğitim alanlara bir borcu var. Bu da minik eğitim alanların etkinlik zamanlarını fosilleştirmek. Nasıl mı? Etkinlik anlarında eğitim alanların fotolarını çekecekler. Özel bir fotodan değil genel sağ, sol ve ön cepheden çekilmiş 3 fotodan bahsediyorum. İşte o zaman eğitim yıllarımıza ait fosilleri somut olarak yavrularımızla paylaşabilir, objektif olarak eğitim anılarımızı , hafızamızın bize yaşatacağı tuzaklara düşmeden aktarabiliriz.
Annemim yada babamın 6 -7 yaşlarında okullu olduğu fotoları bulabilmek için neler vermezdim. Dünyada sadece ve sadece benim eğitim almak zorunda olduğum fikrinden kurtulmamı kolaylaştırırdı bulacağım fotolar. Çünkü annemi ve babamı hiç kitap okurken yada yeni bir şey öğrenirken görmediğim için neden beni eğitim almam için zorladıklarını bir türlü anlayamamıştım. Hep hikayeler anlatılıyordu. Bir zamanlar annenmle babamda küçükmüşler ve onlarda eğitim almak için eğitim yuvalarına gitmişler. Bende zaman algısı yıllarca gelişmedi de ondan mıdır bilemem ama bu gerçeğe yıllar boyunca hiç inanamadım. Ama bana bir foto gösterselerdi, annmin elinde bir kalem, babamın elinde bir suluboya fıçası yada annem tahtada tebeşirle bir şeyler yazmaya uğraşıyor, ... Sanırım eğitim alırken anne ve babamın eğitim geçmişleri ile ilgili bilgisizliğimi yaşamayacaktım. Zamanın geçtiğini, insan yavrularının büyüdüklerini her çağlarına uygun farklı işlerle meşgul oldukllarını kolaylıkla anlayabilecektim. 

Bu gün itibariyle eğitim verenlerin eğitim aracına kalem, tebeşirle birlikte foto makineside eklenmeli ve kayıt alma görevi resmi olarak dile getirilmelidir. Her okulun internet sitesi olma zorunluluğu varsa, her sınıfın haftalık olarak sınıflarda çekilen etkinlik fotolarının ailelerle, eğitim alanlarla paylaşılma zorunluluğu da getirilmelidir. Haftalık olarak ebeveynler çocuklarının yaptığı etkinlikleri fotolarla somut olarak görebilmelidir.Bu günkü sınıflarda yaşananları algılarken , çekilen fotoların aileye rehber olması sağlanmalıdır. 

Yıllar yılar sonra bu günün eğitim alanı ebeveyn olduğunda çocuğuyla geçmişteki eğitim fosillerini paylaşmalı, çocuğuna somut olarak geçmişin izlerini sunabilmeli, gelecek geçmiş bağlantısını bu fotolarla sağlamalıdır. 

Bir arkeolojik kazıya başlanabilmesi için yıllarca süren bir ekip çalışmasının olma zorunluluğu düşünüldüğünde, fotomuzdan çıkacak bir flaş patlamasının eğitim alanın geleceğini şekillendirmede yol göstermesini, onlardan mahrum etmeyelim. Ayrıca sınıflarda görevlendirilecek herhangi bir çocuk foto çekme işini öğretmen adına kolaylıkla yapabilir. Bırakalım eğitim alan kendi anlayacağı dersi, ailesinin geçmiş eğitim fotolarına bakarak kendisi alsın. Her yetişkinin, aslında önceden bir çocuk olduğunu fark etsin. Hayatın en değerli günlerinin okul günleri olduğunu, geleceğini geçmişte bırakacağı eğitim alma günlerindeki çabalarıyla inşaa edebileceğini anlasın. Ailenizin çocukken kitap okuduğunu gördüğünüz fotolarla karşılaştığınız günlerde buluşmak dileğiyle hoşçakalın . 

EBRU TÜTÜNCÜ
Eğitim Yazarı 

 
Toplam blog
: 15
: 721
Kayıt tarihi
: 17.04.10
 
 

İstanbul 1969 doğumlu 1985 Pertevniyal mezunuyum. Lisemizin sitesinde köşe yazarlığı yapmaktayım. Ma..