- Kategori
- Güncel
Zarafet ve nezaket = Erdal İnönü
Erdal İnönü;
SODEP’in kuruluşu tamamlanmış, il ve ilçe örgütleri oluşturulmaktaydı. Askerlik dönüşüme denk gelen bu günlerde, “SODEP’in ilçe örgütü kuruluşunda görev alır mısın?” önerisi geldiğinde büyük bir heyecanla kabul etmiştim. 12 Eylül günleri... siyasete girmekte ikircikli davrananlar çoğunluktaydı.
Daha sonra, bilinen gelişmelerin ardından Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) ye dönüştü, bu büyük siyasal örgütün adı. Erdal İnönü, 12 Eylül faşizmini ancak o zaman(!) aşmış olacaktı.
1989’daki yerel seçimlerde büyük başarı sağlayan SHP’nin, bir belediyesi de bizimki olmuştu. Şabanözü Belediyesi tarihinde ikinci kez sol eğilimli bir partiye geçmiş oluyordu.
Ve bugün hala o ekibin içinde yer almanın onuru ve gururunu yaşamaktayım. Daha sonra, bir süre de ilçe başkanı olarak görev yaptım.
Türk siyaseti; bir zarafet, bir estetik ve bir nezaket çizgisi yakalıyordu Erdal İnönü’yle.
Bu niteliklerin ayırdına, ‘o’ siyasetten çekildikten sonra varabildi bir çok kişi.
Ulusal kurtuluşa önderlik etmiş bir babanın oğlu olmanın asaletine özen gösterdi. Asil ama, halktan biri oldu. Bunun örneklerini anlatan birçok blog yazıldı bugün, ben tekrarda yarar görmüyorum.
Saygın bir bilim adamıydı...
İnsanlarla olan ilişkilerimde, görev ve ünvanı ne olursa olsun, yazı ve konuşma dilimde iyelik eki kullanmaktan hiç hoşlanmadım. Bu özel kuralımı ‘iki önemli yurttaşım’ için bozdum; Birisi Genel Başkan(ım) Erdal İnönü, diğeri Cumhurbaşkanı(m) A.Necdet Sezer’di.
Anılarını yazmıştı; kendine özgü, zarafeti, nezaketi ve nükteleri içinde barındırmaktaydı.
Önce siyaseten ayrıldı aramızdan...
Ve bugün o’nun son haberi geldi: ‘Erdal İnönü’yü kaybettik’
Sadece Erdal İnönü’yü değil, onunla birlikte, siyasette onunla ilişkilendirdiğimiz değerleri de yitirdik!
Başın sağolsun ulusum!..
Işıklar içinde yat sevgili Genel Başkanım.
Fotoğraf: milliyet.com.tr arşiv