Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '17

 
Kategori
Dünya
 

Zarrab Davası Atilla'ya Dönüştü, İsim Babaları Neoliberalizm.

Zarrab Davası  Atilla'ya Dönüştü, İsim Babaları Neoliberalizm.
 

Gündem Türkiye’nin satılıp, satılmadığı…

Bir başka ifade ile de Türkiye üzerine algı operasyonları yapılıyor mu?

Evet, Türkiye üzerine operasyonlar yapılıyor.

Sadece Türkiye değil, devletlerin yerini almış şirketlerin önünde engel teşkil eden tüm ülkelere bu operasyonlar yapılmakta.

Zira neoliberalizm bunu gerektirmekte.

Neoliberalizm, kısaca piyasayı özel teşebbüsün yönetmesi önündeki engellerin kaldırılmasıdır.

Wendy Brown ise “İnsanlar pazarın aktörü haline gelir, her türlü kişilik (kamu ya da tüzel) buna devlet de dahil bir şirket nasıl yönetiliyorsa o şekilde yönetilir.”

Daha da ilerisi paranın belirleyici olmadığı öğrenim görmek, birisiyle flörtleşmek, araştırma yapmak vb. bile piyasa çözümlemeleri yapar.(Bizde gerçi bunlar içinde para belirleyici olmuş durumda.)

Tüm bunları ”pazar ölçülerine” uydurup, pazar tekniği ve uygulamaları ile yönetir.

Hepsinden önemlisi bireyleri sürekli mevcut ve gelecekteki değerine göre hareket eden insan sermayesi olarak görür. (1)

Yani ideolojilerin tümünde hangi engeller varsa bu uğurda ortadan kaldırılması gerekir.

Özellikle 1980 sonrası ülkemizde ve hayatımızın bütün alanlarında hızla oluşturulan değişimler neoliberalizm içindi.

Meşhur “küresel dünya” sloganı.

Zarrab (Rıza Sarraf) da bu maddi ve manevi değerlerin pazar ölçülerine uydurulup, uygulamaları ile yönetenlerin bir elemanı.

Yani aktörlerden biri…

Nereden belli?

Yaşam hikâyesine bakarsanız net görülmekte…

Konumuzu ilgilendirilen kısmı 22 Mart 2016 da ABD tutuklanmasıyla başlıyor.

“İran'a yönelik yaptırımları ihlal ederek ABD'yi dolandırmak, bankacılık sahtekârlığı ve kara para aklama suçlamalarından Miami'de tutuklandı. Savcılık Zarrab için 75 yıl hapis istedi” diye yazılmış.(2)

ABD hukuk sistemi hakkında bilgim yok.

Neden?

19 ay sonra yargılama başladı sorusu sorma hakkım var.

Daha da ilerisi…

ABD İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’un 5 Ekim 2017 tutuklanması, konsolosluğa ait olduğu söylenen telefonun verilmemesi olayının.

Terör örgütü PYD’nin başını çektiği SDG’nin eski sözcüsü Silo’nun Suriye de yapılanlar hakkında verdiği ve vereceği bilgilerin.

Tarihi ipek yolunun ”Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı” ile Çin den çıkan ürünün Avrupa’ya 15 günde ulaşmasının önünün açılmasının.

Zarrab davasının adı değiş(tiril)erek, Atilla davasına dönüştürülüp İran’a Türkiye’nin de dahil edilmesinin.

Adalet yürüyüşü” ile başlayan sürecin, meclis kürsüsünden belge sallamaya dönüştürülerek “Hukuksuz Türkiye” “Rüşvetçi İktidar” ile yönetiliyor, ne pahasına olursa olsun, “Hak Sokakta” aranmalıdır, günlerine geri dönüşü mü istenmekte.

Soçi de alınan kararların.

Katar krizinin.

Niçinler ini ve eski adıyla “Zarrab” şimdiki adıyla “Atilla” davasına dönüştürülmesi ile ilgisinin ne olduğunu bulmamız gerektiğini düşünüyorum.

Gerçi iktidar bu hususlarda uyarılmıştı.

Sosyal medyada “döneklik” gibi gösterilen, Devlet Bahçelinin mecliste grup toplantısında 17 ay önce yaptığı konuşma bunun bir örneği.

Resmin bütününde olası büyük kumpanyayı yani neoliberalizmi anlatıyor olması, gaile alınmamıştı.

Gaflet gösterilmişti.

Niçinler çok değil mi?

Bir niçin daha isminin bile “Atilla” davasına dönüştürülmesi.

 

Kaynaklar     :

(1) amargideri.com. Funda Karabacak çevirisi.

(2) cnnturk.com.

 
Toplam blog
: 371
: 835
Kayıt tarihi
: 14.02.09
 
 

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı  ve hataların, afetlere dönüşmeden ..