Zayıfı olan öğrenciler!

Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinde değişiklik yapıldı. Bu değişikliğe göre lisedeki bir öğrenci artık 5 zayıfla sınıf geçebilecek. Resmi Gazete’de yayımlanan bu yönetmelikle yapılan değişiklik böylece sınıf geçmeyi kolaylaştırdı. Dolayısıyla öğrencilerimizin, çocuklarımızın daha da net bir açıklama yapmamız gerekirse geleceğimizi oluşturacak en değerli varlıklarımızın, derslerine çalışmaları için, kendilerini iyi yetiştirmeleri, eksikliklerini gidermeleri için hiç bir sebep kalmadı!

Sağolsun Kanunlarımız onlara kol kanat gerecek ve zayıflarından dolayı bu gençlerimizin psikolojileri bozulmayacak!!!!! Toplumda kendilerini dışlanmış hissetmeyecekler!!!! Okullarından bağları kopmayacak ve ileriye umutla bakacaklar, daha iyi öğrenci olacaklar!!!! Eğer gerçekten bunlara inanarak bu kararları alıyorlarsa büyüklerimiz bir kez daha hayatın içinde olmadıklarını bizlere göstermiş oldular.

İlk bakışta anne babalar bu habere çok sevineceklerdir, ancak biraz daha derinlemesine düşündüklerinde çocuklarımızın tembelliklerine, başarısızlıklarına prim veren bu tür kararların aslında çocuklarımızın ve hatta toplumun diğer üyelerinin de zararına olduğunu fark edeceklerdir. Neden derseniz? Artık bu çocuklarımızın ders çalışmalarına, kendilerini motive etmelerine hiç bir sebep kalmayacak. "Nasıl olsa sene sonunda bir şekilde bana sınıfımı geçirtiyorlar, neden çalışayım ki? Boş yere neden kendimi zorlayayım ki?" diye düşünecekler ve zaten eğitimin içinde yer alan biz öğretmenler bunun böyle olduğunun farkındayız. Çocuklarımıza iyilik yaptığımızı sanıyoruz, psikolojileri bozulmasın mantığınla çocuklarımızı cam fanuzlarda muhafaza etmeye çalışıyoruz, başarısızlıklarının sonuçlarını hemen görmelerine engel oluyoruz, her şeyde olduğu gibi burda da günü kurtarmaya çalışıyoruz ve geleceğimizi tehlikeye atıyoruz. Okul hayatında hep korunan bu çocuklar, hayata atıldıklarında olayın bu halde olmadığını görüyorlar ve asıl o zaman psikolojileri bozuluyor ve hatta artık düzeltilmesi çok daha zor duruma geliyor. Sudan çıkmış balığa dönüyorlar! Ondan sonra kendi ayaklarının üstünde duramayan, sorunlarıyla mücadele etmeyi beceremeyen, her halde birisi benim yerime bu sorunları halletder diye düşünen nur topu gibi bir gençliğimiz oluyor!

Bu örnekler çoğaltılabilir ve detyalandırılabilir, yazının daha fazla uzamaması ve okuyanların daha fazla zamanını almamak adına yazımı bu paragrafta bitirmek istiyorum. Özetlemek gerekirse, bu tür haberler bence, eminimki çoğu öğretmenimiz için de aynıdır, sevinilmesi gereken değil üzünülmesi gereken haberlerdir. Son olarak çocuklarımızın gereksiz koruma altına alınmaya değil iyi şekilde eğitilmeye ve geliceklerine yön verebilme yeteneğine sahip olmalarına ihtiyaçları vardır.

Daha güzel haberlerle, daha güzel günlerde buluşmak dileğiyle.