Zehirli "Baldıran"

Ilımlı ve nemli iklimleri çok seven zehirli baldıran otu...


Türkiye'nin hemen her bölgesinde yetişen bir bitki türü olan "baldıran otu", yenildiği takdirde zehirlenmeye neden olabiliyor...


Zehirlenme vakaları 2-3 saat içerisinde ölümle sonuçlanabiliyor...


Daha ziyade yol kenarlarında, çalılıklarda ve yıkıntılar arasında yetişir...


Büyük baldıran, küçük baldıran, su baldıranı ve ak baldıran gibi çeşitli türleri vardır...


Eski Yunanistan'da bazı ölüm mahkumlarına, büyük bir lütuf olarak, insanı acı çektirmeden öldüren baldıran zehiri içirirlermiş...


Ünlü filozof Sokrates de, ölüm cezasına çarptırıldığı zaman, yanında bulunanların şaşkın ve hayran bakışları arasında, cesaretini ve soğukkanlılığını kaybetmeden baldıran zehiri dolu kâseyi bir dikişte içmiştir...


Zehirli olmasına rağmen, baldıran otunun görünüşü hiç de korkunç değildir...


Gövdesinde kırmızımsı lekeler vardır...


Bitkinin dilimli yaprakları, "bataklık maydanozu" veya "frenk maydanozu"nu andırır...


Lâkin, elle ezildiği takdirde çok pis bir koku çıkarır...


Yol kenarlarında kendiliğinden yetişen baldıran otunu, küçük çocukların ağzına alıp çiğnememesine ve yutmamasına dikkat etmek gerekir...


Bununla beraber, baldıran zehirinin öldürücü olabilmesi için daha koyu kıvamlı bir sıvı haline getirilmesi gerekir...


Baldıran zehiri eczacılıkta kullanılır...


Maalesef bu bitki, pazarlarda da satılabiliyor ya da vatandaşlar doğadan toplayarak pişirip yiyebiliyorlar...


Bazı yörelerde salatasının da yapıldığı biliniyor...


Vatandaşlar bu bitkiyi genelde haşlayarak yiyorlar...


İnsanların zehirlenmelerden kurtulmalarının başlıca nedeni, genelde pişirerek yemeleri...


Zehirlenme, kusma ve bulantıyla ortaya çıkıyor...


El ve ayaklarda uyuşma, baş dönmesi, çift görme şikâyetleriyle genelde hastanelere başvuruyorlar...


Müdahale için çok çabuk hareket etmek gerekiyor...


Çünkü bilinç kapanabiliyor, solunum durabiliyor...


İyisi mi, siz siz olun ve hiç elinizi sürmeyin!