Zeki – Nüktedan – Hazırcevap Bekri Mustafa

Gece gündüz içki içtiği için Bekri Musafa denilmiş.

Ayyaşların piri…

Dördüncü Murad döneminde yaşamış;

Sultana yakalanmış, zekâsı sayesinde kurtulmuş.

Sarhoşların Şahı

Adı Yüzyıllardır Dillere Destan,

Hikâyeleri Kuşaklar Boyu dillerde dolaşmış.

Uzun boyluymuş,

Geniş omuzlu, boylu poslu, güçlü kuvvetli biriymiş,

Pos bıyıkları varmış.

Onun bu kadar ünlü olmasının en büyük sebebi son derece zeki ve bir o kadar nüktedan ve hoşsohbet, hazırcevap olmasıymış.

Bekri Mustafa; IV. Murat döneminde yaşamış,

Padişah; içki, afyon hatta kahve ve kahvehaneleri bile yasaklanmış.

İçenlerin cezası idam olduğu için halk çok ürkmüş.

Kayıtlar o dönemde çok kişinin idam edildiğini yazıyormuş.

İşte bu dönem Bekri Musafa ve onun zekâsı halk arasında konuşulmaya başlanmış.

Hani en etkin tanıtım yolu fısıltı gazetesidir ya! Aynen öyle olmuş…

Bekri’nin ince zekâsı onu birkaç kez içki yüzünden zabitlere yakalanacağı sırada kurtulmasını sağlatmış.

Üstelik savaştığı kişide Padişah ve onun yasakları…

Öyle bir hal almışki, Bekri’nin yaptıkları hikâye olmuş, fırka olmuş…

Günümüze kadar gelen onunla ilgili anlatılar var…

Meddah hikâyelerinde bile konu olmuş.

Bekri sabahtan akşama kadar içen kişi demek olduğu için, içki ile muhabbetlerde Bekri Mustafa’dan bu anlamda da söz edilir.

Bazı hayatları anlamam mümkün değil.

Nasıl oluyorda içki içtiği için ünlü oluyor değil mi?

Ünlü olmasının en büyük sebebi zekâsı tabi ama karşısında olan kişinin padişah olması da büyük etken!

BEKRİ MUSTAFA KİMDİR?
Bekri Mustafa 1593–1634 Sultanahmet te doğup yaşayan Bekri Mustafa iyi hafızdı. Sarhoşluğun örneği ve Sarhoşların Şahı olarak tanınmıştır.

Adı nice yüzyıllardır dillere destan olmuş hikâyeleri kuşaklar boyunca dillerde dolaşmıştır.

Yorgancı Esnafından Ahmet Ağa nın oğlu olan ve gece gündüz içtiği için Bekri namıyla ün yapan Mustafa 1593 yılında Kadırga nın Cinci Meydanı ile Küçük Ayasofya Camii arasındaki bir evde dünyaya gelmiştir.

Babasının hali vakti yerinde olduğu için çocukluğu refah içinde geçmiş, beş yaşında iken Küçük Ayasofya Camii yanındaki Mahalle Mektebine eğitime başlamış, burada hıfız ederek Hafız olmuş sonrada Beyazıd Medresesine devam etmiştir.

Sabahları Medreseye giderken Akşamları da Babasının Dükkânında yorgancılık işini yüklenmişti.

18 yaşındayken Annesinin de vefatıyla yalnız kalan genç yorgancı bazı Arkadaşlarının da ısrarı ile bu dönemde içkiye başladı.
Dördüncü Murat, içki yasağını koyduğu yıllarda dahi Bekrinin ayyaşlığını hoş görmüş, kendisinden iltifatlarını esirgememişti.

Bekri Mustafa nın bu içki yasağı devirlerine ait pek çok fıkrası vardır.(alıntı)

Onunla ilgili anlatılan anlatılanlardan biri:

Beyzadeler kaldıramaz

IV. Murat içki yasaklarına uyulup uyulmadığını denetlemek için tebdil-i kıyafetle gezmektedir.

Veziri ile birlikte bir kayığa biner, bir süre sonra kayıkçının testisinden içki içmekte olduğunu fark eder.

Tabii ki kayıkçı Bekri Mustafa’nın ta kendisidir.

Padişah kendisi ve arkadaşı için birer yudum içki ister, Bekri Mustafa;

“Sizin gibi beyzadeler bunu kaldıramaz” diyerek vermek istemez.

Israr üzerine testiyi gönülsüzce verir.

Padişah bir yudum içip testiyi vezire uzatır ve sorar:

“Padişahtan korkmuyor musun?”

Bekri’nin aldırmadığını görünce vezirden testiyi alır ve bir yudum daha içer, sonra:

“Ben Padişahım yanımdaki de Vezir” der.

Bekri’nin tavrı yine umursamazdır:

“Ben demedim mi kaldıramazsın diye.”(alıntı)

Nazan Şara Şatana