Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '10

 
Kategori
Müzik
 

Zeki Müren ölümünün 13. yılında anıldı

Zeki Müren ölümünün 13. yılında anıldı
 

İnternetten alıntıdır.


Gözlerinin içine
başka hayal girmesin
Bana ait çizgiler
dikkat et silinmesin

İstersen yum gözlerini
tıpkı düşünür gibi
Benden evvel başkası
bakıp seni görmesin…

Zeki Müren’in ihtifalinin yapılacağını öğrendiğimden beri bestesinin kendisine ait olduğu, güftesini Vedat Şenyol’un yaptığı çok sevdiğim şarkılarından biri olan “Gözlerinin içine başka hayal girmesin…”i mırıldanmaya başladım.

Hayatımdaki en önemli kişiyle yani canım annemle güzel bir günü geçirmek üzere randevulaşmıştık.

Genelde katıldığım etkinliklerde hep sevdiğim insanlar yanımda oluyor ama bu ayın 22’sinde 3 yaşına girecek oğlum doğduğundan beri anneciğim ile başbaşa katıldığımız etkinlik öylesine az ki! Hayatımızın dönüm noktasında en önemli kişi ‘oğlum’ olduğundan dolayı her şeyimizi ona göre planlıyoruz.

Gürbey’in uyku vakti! Gürbey’in yemek vakti! Gürbey’in bizimle olabileceği etkinlik planları derken bir de baktık ki artık annem ile özel başbaşa hiçbir vakti paylaşamıyor olduk.

Zeki Müren’i çok sevdiğini bilirim annemin o açıdan bu etkinliğe birlikte katılmayı teklif ettim. Önce tereddüt etti ama sonra eşimin evde olacağı haftaya (bir hafta gece bir hafta gündüz çalıştığından) denk geldiği için “olabilir!” dedi.

Hayatımdaki en önemli kadın, sevgili anneciğim ile birlikte vakit geçireceğim diye nasılda heyecanlandım. Birlikte vakit geçirmeyi her zaman sevdiğim diğer kadın ise son saatlerde fikrini değiştirdi ve sorumlulukları yüzünden bizlere katılmadı.

Cemal Reşit Rey’de yapılan etkinliklere katılmayı seviyorum. Bir kere etkinliğe katılmadan önce gezilecek bir sanatsal sergi oluyor ki, ‘bir taşta iki kuş vurmuş!’ gibi hissediyor insan kendini. Kentin trafiği, iş hayatı, yoruculuğu, hızı… birçoğumuzun öyle sık sık bir yerlere gidip birçok şeye katılmasını mümkün kılmıyor. O yüzden katıldığım bir programda ikinci, hatta üçüncü bir tadı aynı anda alıyor olmaktan büyük keyif alıyorum.

Zeki Müren’in ölümünün 13. Yıl anma töreni (ihtifalinin), İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü tarafından tertip edilmişti.

Konser öncesi kokteyl ve konser saatini beklerken gezilecek ‘Mardin Mimiari Anıtlarından Tezyini Yorumlar’ (Ord.Prof. Dr. A. Süheyl Ünver Sanat Atölyesi) sergisi bizlere konser öncesinde de güzel vakit geçirmemizi sağladı. Annem ile muhteşem sanatsal çalışmaları dikkatlice inceledik, kendimizce yorumlar yaptık, “bunu nasıl yapmışlardır? Ne kadar zor bir çalışma… aaa bu çok güzel!” gibi konuşmalar geçti aramızda. Fotoğraflar çektik, çayımızı içtik, tanıdıklarla selamlaştık ve birde baktık konser vakti gelmiş.

Program Zeki Müren’in Projeksiyon perdesine yansıyan görüntü ve kendi sesinden hayat hikâyesini anlatması ile başladı. 1931 yılında doğan, 1980 yılında kalp ve şeker hastalığından dolayı inzivaya çekilen (münzevi) halet-i ruhiye’sini bizlerle paylaşan Zeki Müren 1996 yılında sahnede geçirdiği kalp krizinden dolayı aramızdan ayrılmıştı.

İlk bestesi “Zehretme hayatı bana cananım” (acemkürdi) olan sanatçının, albümüne okumaya ömrünün yetmediği çok özel bir bestesini Erdem Özgen izleyiciler için seslendirdi. Böylesine özel bir şarkıyı dinleyebilmiş olmaktan dolayı annem ile birlikte ayrıca memnun olduk.

Erdem Özgen ve ekibinin, Zeki Müren’in şarkılarını seslendirdiği muhteşem geceden aldığımız haz kelimelerle tarif edilemeyecek kadar büyüktü. O geceden aklımda kalan izlenimleri sizlerle kısaca paylaşmaya çalıştım.

Gönlümüzde ölmeyen bir yere sahip olan merhum Zeki Müren’e buradan bir kez daha Allah rahmet eylesin demek istiyorum, sevenlerinin gönlünde o her zaman yaşacak ve zaten muhteşem besteleri kuşaktan kuşağa dünya durdukça onu hep anımsatacak.

Saygılarımla.

 
Toplam blog
: 108
: 2338
Kayıt tarihi
: 15.01.10
 
 

Bu Blogda; Engelleri her şeye rağmen aşarak hayatı engelsiz yaşamaya çalışan; eş, anne, çalışan, ..