Zengin kısmet bulmak 2(Konu anlatımlı, örnek çözümlü)

Dün erkek okuyucular için dünyaca ünlü kısmet bilimciler tarafından yayımlanan “How can you turn the square?” makalesinden Türkçemize çevrilen, zengin kısmet bulma araştırmasından bahsetmiştim. Fakir ama her zamanki gibi istenildiğinde gururlu olabileceğini iddia eden kadın okuyucularımdan gelen “ne olur zengin erkek bulma stratejileri konusunda da biz çaresiz okuyucularını aydınlat yiğidim!” şeklindeki yakarışlara kayıtsız kalamadım. İşte yine denenip onaylanmış zengin erkek bulma stratejilerinden bir demet.

Borç İstemek

Efendim yine hedef kitlenin özelliklerini araştırmakta fayda var. Bilindiği üzere bu tip erkekler babaları tarafından neslin devamı ve imparatorluğun büyümesini sağlama amacıyla dünyaya getirilmiştir. 30’lu yaşlarına kadar her türlü zevki, sefayı tatmış olan bu küçük kitle bu nedenledir ki, kadın denilince “aman, ıyy, yeter, bıktım” şeklindeki bakış açılarıyla farklı zevkler peşinde koşmakta, gaylik mertebesine bir adım daha yaklaşmaktadırlar. Sonuç olarak, kendilerini işlerine adamış olarak hayatlarını devam ettirmektedirler.

Madem zamanın çoğu holdinglerde, plazalarda geçmektedir, o zaman kale içten fethedilmelidir. İlk adım holdingde işe girerek atılacaktır. Filmlerde gördüğümüz üzere, hedefin çevresinde gezinen oynak/ihtiraslı/ukala hemcinsleriniz olacaktır. Bu noktada göreviniz, darbe yemiş havasıyla ortada gezmektir. Mümkün olduğunca ortalıkda ağlamaklı gezin. Size, “Lus Clarita Hanım, haftasonunuz nasıl geçti?” şeklindeki soruya bile ağlamaklı bir şekilde “haftasonu mu? Demek her güzel şeyin bir sonu varmış ha? Ühü, ühü, ühü…” serzenişleriyle cevap verin. Diyaloglarda mümkün olduğunca duraklayın ve her daim gururlu olun. En küçük olayda bile bu özelliğinizi dışa vurun:

Red Kitt: Al canım sana da çay getirdim.
Sen: Çay mı? Neden diğerlerine değil de sadece bana?
Arkadaş: !!!
Sen: Yazıklar olsun, sen de diğerleri gibiymişsin, ühü, ühü, ühü…

Elbette patronunuz, bu psikopatolojinize karşı kayıtsız kalamayacak, size “ne ayaksın sen kızım?” şaşkınlığıyla davranacaktır. İşte tam o sıralarda ondan borç para isteyin:

Sen: Jerry Bey, sizden biraz avans alabilir miyim?
Kurban (Hemen cüzdanına el atarak): Tabi, ne kadar olsun?
Sen: 300 bin kadar. (daha çok isteyin ki havanız olsun)
Kurban: YTL mi?
Sen: Nakit olursa sevinirim, ama eurobond, hisse senedi, hazine bonosu gibi enstrümanlara da açığım.

Tabiîki patron, her zaman yatırım anlayışıyla para mevzularına yaklaştığından, sizden verebileceğiniz tek şeyi isteyecektir. Üzülmeyin, galibiyet yolunda bazı tavizler vermek normaldir. Bitici vuruşu o gecenin sonunda yapın:
Sen: Paramı ver?
Kurban: Ne parası?
Kurban2: !!!. 300 binim?
Kurban1: Nıhahahahahha, para mara yok sana.
Kurban2: Alçak, namussuz, serefsiz, kaçakçı, yavsak. Ühü, ühü, ühü…
Kurban1: Eeeee, kes be. Ne yapacaksın ki bu kadar parayı?
Sen: Hemen Meksika’ya EFT yapacaktım. Zapatista kardeşlerim bu parayı bekliyorlar.
Kurban1: Ne diyorsun???

Kurbanımız bu sosyal sorumlu davranışınız karşısında utancından eriyip bitecek, köleniz olacaktır. Güle güle kullanın.

Gelelim diğer stratejilere diyecektim ama, benim yine yerim dolmuş. Aslında onlar da bilinen şeyler.
*Sabah saatlerinde patronun tankvari mercedesinin önüne atlamak (ki deneyenlerin %85’i olaydan sağ kurtulamamıştır, ama kalan %15, %100’lük başarı yakalamıştır.)
*Kayak tesislerinde kurbanın yolunu kaybetmesini sağlamak ve 2 hafta ormanda baş başa kalmak. (deneklerin %50’sinden haber alınamamıştır, kalan %50 ise kurtarma taleplerini red ederek ormanda yaşamaya devam etmektedir.)
*Malikaneye temizlikçi kadrosuyla girmek, iki kardeşi birbirine düşürüp voliyi vurmak. (Tüm malikanelerde bu hedefle maaşsız çalışan hizmetli kadrosu dolmuştur.)

Bugünlük benden bu kadar. Mutluluklar…