Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Zengin Olmak İçin!

Bazı insanlar emek güçleriyle önemli bir gelir sahibi olabilirler. Bu emeklerini tesadüfen veya bilerek doğru bir şekilde değerlendirebilir ve ciddi paralar kazabilir zengin olabilirler. Zengin olmak güzel olduğu kadar tehlikelidir aynı zamanda. Zengin bir insan öncelikle zenginlikte ulaştığı o mertebeyi hem korumak hem de geliştirmek, artırmak zorunluluğunu hisseder. Zenginlik hem sınırsız hem de sorunlu bir hal almaya başlar. Bu zirveyi tırmanıp yeni zirvelere göz dikmek gibi bir durumdur. Bu durumda daha yükseklerde olan göz aşağıya asla bakmaz. Ancak tepeye, zirveye çıkmak ne denli zor ise aşağıya yuvarlanmak da o denli kolaydır. Hatta aşağıya yuvarlanan birini durdurmak o denli zor hatta imkânsızdır. Bu kadar çok düşman edinen birinin er geç yuvarlanması da kaçınılmaz olur. Bu durum insanlar için böyledir de medeniyetler, ülkeler, imparatorluklar için farklı mıdır? Kesinlikle hayır. Yukarıya tırmanan yavaş çıkar, aşağıya düşen hızlı düşer. Bu basit bir fizik kuralıdır. Öncelikle zenginlik bir zirve gibidir ve bunun böyle kabul edilmesi gerekir.

Bilinen bilgilerin sürekli güncellenmesi gerekir. İnsanların ihtiyaçlarının, ihtiyaç sahiplerinden önce bilinmesi ve ona göre yatırım yapılması gerekir ki, bu sıradan insanlar için düşünülmesi imkânsıza yakın bir durumdur. İnsan ihtiyaçlarını belirleyebilme gücü kaç kişide olabilir ki? Bu durumda hem siyaset hem de ticaret kurallarına tam hâkimiyet gerekir. Bu da sıradan insanlar için kolay bir şey değildir.

Bir takım insanlar çok zengin olur, bu süre kimine göre on yıl kimine göre yirmi yıl kimine göre biraz da fazla olabilir. İyi yetiştirilen ikinci kuşaklar bu zenginliği bir süre devam ettirebilirler ama üçüncü kuşakların mirası devam ettirmesi daha da güçleşir.

Zenginlik sağlıklı bir şekilde muhafaza edilmesi gereken bir değerdir. Bu da ancak zengin, güçlü bir topluluk veya devlette  mümkündür. Eskimoların veya yamyamların yaşadığı bir ülkeden dünyanın en zengin insanının çıkması tasavvur edilemez. Zenginlik için önce üretim daha sonra da ticaret gerekir. Bu faaliyetler ise engin tecrübe ve bilgi gerektirir. Bunlardan daha da önemlisi bu felsefe birden çok kişi tarafından benimsenmiş olmalıdır. Bu felsefe adeta bir din gibi insanları kuşatmış olmalı, bir bağımlılık gibi alınan bir nefes gibi halkın sürekli teneffüs ettiği bir hava gibi olmalıdır. Bu durumda aynı hedefe odaklanan insan grupları arasında ortak bir hedef oluşması demektir ki, bu hedef insanları birbirine kan bağından bile daha sıkı bağlar. Bu bağlar gerçekten dünyada insanları en sıkı bir şekilde bir arada tutan bağlardır. Suç bağları ve menfaat bağları...

Zengin olabilmek günümüz koşulları içerisinde akıllı, günün şartlarını, mevcut dünya ve ekonomik sistemini en iyi algılayanlar tarafından başarılabilecek erdemlerdir. Bu akıl, nesilden nesile geçen bilgi tecrübenin desteği ile şekillenir ve hayata geçer. Görgü, tecrübe, eğitim ve akılla desteklenir. Ekiple sağlam temeller üzerine oturtulur. Sağlam bir devletle zenginliğin sağlam temelleri sağlamlaştırılır. Bilinenin aksine zenginlik bilinen kuralların aksine "siyaset ve ticarette acıma duygusuna yer verilemez" prensibi doğrultusunda hayat bulur.

Siyaset, ticaret, adalet, felsefe zenginleşme aracı olduğunda temeller oluşmuş olur. Aksi durumda günümüz koşulları içerisinde zenginlikten, zirveden söz edilemez.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..