Zeynep Tokuş çarşafa dolandı.

Çarşafa dolaşmak deyimini kullanır Türk insanı, zor bir durumda kaldığında. "Şeyim çarşafa dolaştı" der. Son zamanlarda "Türban" aktüalitesini yitirdi ya artık "Çarşaf"a dolanıyoruz.

Eskiden Ortadoğu ülkelerine örnek olurduk, demokrasiyle yönetilen tek İslam Ülkesi olmakla gurur duyardık. Şimdi Ortadoğu'yu örnek alıyoruz. Başta başbakan olmak üzere hükümet yöneticileri bizleri şarklılaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

"Türkiye İran olmaz!" diyorduk. Neden olmazmış, işte yavaş yavaş olmuyor muyuz bu muhteremler sayesinde?

İranlı devlet yöneticileri bizim ülkemize geldiklerinde Anıtkabir' bile ziyaret etmezler. Ama bizim en çağdaş kadınlarımız İran'a görevli gittiklerinde çarşafa bürünürler.

Çarşafa bürünenlerden biri de ZEYNEP TOKUŞ.


TRT'de Rus ve Türk işadamlarının hikayelerini konu alan AYRILIK dizisinin çekimleri için İrana gitmiş. Dizide hırslı bir haber ajansını canladırıyormuş Zeynep TOKUŞ.

Rol gereği çarşaflı bir haber ajansı sahibi. “Çarşafı giymekten hiçbir rahatsızlık duymadım. Şikayet de etmedim. Demek ki, uygunsuz davranmaktansa böyle davranmak daha güzel. Çarşaf kadına ayrı bir duruş ekliyor mu, ekliyor muhakkak ki. Çünkü her günü böyle geçiyor o kadınların.” demiş.

Aferin kızımıza, güzel sözler etmiş. Yavaş yavaş çarşaf da günlük hayatımıza girmek üzere. Adım adım uzaklaşıyoruz çağdaşlıktan, Avrupalılıktan, Şark Devleti, Ilımlı İslam Devleti olacağız. Örneğimiz de İran.

İranlaşacağız, dedikçe, "Van minıt, van minıt, olmaaaaz!" dediler. Bakın nasıl oluyor işte! Hamdolsun, olmaz denileni oldurtuyor başbakanımız! Elhamdülillah!

Devlet Kanalı, çarşaflı diziler çekiyor. Çarşafa dolanan başrol oyuncusu da bir zamanların Türkiye güzeli, "Buzda Dans" yarışmasının birinciliğiyle değil de, dekolte kıyafeti ve partneriyle yakınlaşması dile getirilen, eşinin kıskançlık krizleri geçirirken bile "Ben niye kıskanayım, adam gay!" diye beyanda bulunduğu kişi.

Yani bu çarşaf dinî inanç gereğ değil de, politik amaç gereği, laf olsun diye kullanılıyor çoğu kez. Sen yarışmalarda yarı çıplak pozlar ver, sonra da biz dizide çarşafa bürün ve "Aaaa... çarşaflı olmak ne güzelmiş ayol!" diye düşünce belirt! Yerim ben senin çarşafını, diyeceğim ama çarşaf yenmez ki!..

Bu AYRILIK dizisi 7 ülkede aynı anda gösterime girecekmiş. Şimdiye kadar çağdaşlığımızla örnek olduğumuz Türk Cumhuriyetlerine, "Ne çağdaşlığı ya! Çarşaf... Çarşaf... Bakın ne rahat kadınlarımız çarşaf içinde! İstedikleri zaman dekolte, bikinilerle yarışmalara girsinler, istedikleri zaman da çarşafa bürünsünler! Demokrasi bu! Kimsenin çarşafına karışamayız!" mesajı verilecek.

Üzülüyorum. Hiçbir şekilde dinle alakası olmayan, çağdaşlıktan uzak, kadınlarımızın hareket serbestliğini sınırlayan giyim şekilleri dayatılıyor. Türkiye'de insanlar açlık sınırına gittikçe bunlar işi türbandan alıp çarşafa doladılar.

Hakkımızda hayırlı olsun! Sonumuzu iyi görmüyorum.

Mustafa Mumcu, 27 Şubat 2009 / 12:10