Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '13

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Zeytin yetiştiriciliği

Zeytin yetiştiriciliği
 

Zeytin, ahh zeytin...

Binlerce yıl yaşayabilen barış ağacı zeytin.

Yaşlı bir büyüğümüz : " Ev kadınları için tereyağından sonra zeytinyağı gelir." derdi. Yüzlerce adet zeytin ağacı  olan bu kişi bir tek zeytin ağacını satmaya bile kıyamazdı. Ürününü toplama çok zor olsa da Ocak ayından önce asla hasat ettirmezdi. Çünkü, Ocakta toplanan zeytin hem tamamen olgunlaşmış olur, hem de dallarına ufak çubuklarla vurdunuz mu hemen dökülüverirdi. Aksi takdirde tam olgunlaşmadan zeytini hasat etmeye çalışırsanız çubuklarla değneklerle zeytinin dalını, yaprağını  vura vura mahvedersiniz. Sizin de dalınız kolunuz adeta kırılır ve çok yorulursunuz. Öte yandan bu şekilde örselenen zeytin ağacının meyve gözleri öldüğünden ertesi yıl size ürün vermez. 

Aralığın sonu Ocağın başı gibi toplanan zeytinin limon renginde sapsarı ve lezzetli zeytinyağı olur, yemeye doyamazsınız. Zeytinin tek dezavantajı soğuk mevsimde hasat edilmesidir. 

Zeytini toplayıp yorulduktan sonra, fabrikada sıra bekleyip sapsarı zeytinyağı imbiklerden dökülünce şahsen benim bütün yorgunluğum çıkar. 

Yağ zeytini, mevsiminde derilince üçte bir oranında yağ verir ki bu yaptığınız tüm masrafları çıkarmaya yeter de artar bile. Erken toplarsanız veya yağışlar yetersiz olursa verim beşte bire bile düşebilir. Yetişkin bir zeytin ağacının en az bir torba (50 kg.) zeytini gelir. Bu da bir teneke zeytinyağı demektir. Yani 10 ağaç yetişkin zeytin ağacınız varsa verimli yılında 10 teneke zeytinyağı alacaksınız demektir. 

Önceleri "kütük" ten yetiştirilen zeytinin meyve vermesi için en az 25 yıl beklemeniz gerekirdi. Şimdi ise tüplü fidandan yetişen zeytin, size 3-4 yılda meyve verebiliyor. Kütük denilen parçalar ağacın dibinden çıkan 1  m. boyunda filizlerin kazmayla ayrılarak çıkarılması ile elde edilirdi. Bu ise toprağa uzun yıllarda kök salabilirdi.

Ilıman iklimi seven ancak kayanın üzerinde bile yetişen zeytini dikeceklere birkaç tavsiyem var: 

* Bir kez  fidan çukurunu olabildiğince derin kazın ( en az 60-70 cm.) ki sulayamasanız da fidan kurumasın.

* Eğer mümkünse çukurunu kepçeyle kazdırın. Yoksa çukurun genişliği  40 cm.den az olmasın ki kökler yana açılabilsin. 

* Aldığınız fidan en az paspas sapı kalınlığında olsun ve tüpteki toprak 4-5 kg.den az olmasın.

* Çukur toprağının güneş gören üst bölümüne varsa bir avuç kadar süperfosfat gübresi karıştırn. Eğer bulamazsanız mutlaka yarıya yarı yanmış hayvan gübresiyle karıştırın. Bu karışımın bir iki avucunu tabana yayın.

* Fidanın tüpünü dağıtmadan açarak çukurun orta kısmına yerleştirin.

* Üstteki karışımlı toprağı çukurun yarısı doluncaya kadar doldurun ve ayağınızla sıkıca bastırın.

* Hava yağışlı bile olsa en az 5-6 litre suyla can suyunu verin.

* Kalan toprağı doldurup tekrar iyice toprağını sıkıştırın ve fidanın dibine en az 1 m.boyunda bir herek dikin.

  * Sonbaharda dikerseniz yağmur çukuru açmayı unutmayın.

* Fidanı diktiğiniz araziyi Sonbaharda ve İlkbaharda otlar kaynadıktan sonra ( Nisan-Mayıs ) mutlaka yılda en az iki kez sürdürün. 

* İlk yıl, yaz aylarında,  ayda en az bir  kez sulamaya çalışın.

* Fidanlar iyice gelişmeden şekil budaması yapmayın. Fidanlar gelişince 2-3 yaşında iken şekil budaması yapın veya yaptırın. 

* Eskiden 7'ye 7m. olan dikim aralığını yeni fidan sisteminde 5'e 5 m. bırakmanız bence yeterli. 

* Ağaçlar iyice yetişip ürün verinceye kadar ara ziraati yaparak toprağın işlenmesi fidanlar için de iyi olur. 

Evliya Çelebi'nin dediğine göre, Yurdumuz önceleri tamamen ormanlarla kaplıydı ve Edirne'den ağaca çıkan bir sincap, ağaçtan ağaca sıçrayarak Van'a kadar gidebilirdi.

Eski ormanlık arazilerimize kavuşmak mümkün olmasa da Zeytin bence topraklarımızı bu şekilde kapsayabilecek bir ağaç.

Sevgili dostlar gelin bu yıl arazinize zeytin dikin.

Her türlü fidan dikimi için ise sorularınızı bekliyorum.

 

 
Toplam blog
: 123
: 1874
Kayıt tarihi
: 02.07.12
 
 

68 kuşağındakileri iyi bilirim. Çalışmam ziraat üzerine. İnsanların ana dilleri ile konuşmalarını..