Zeytinburnu 'nda korkunç patlama

Savaş alanı gibi.
İstanbul Zeytinburnu Davutpaşa Çiftehavuzlar Caddesi'ndeki iş merkezinde meydana gelen patlamadan sonra basına yansıyan ilk fotoğraflardan resmen savaş alanı dedirtecek görüntüler var. Patlamada ilk gelen haberlere göre ölü sayısı 17 kişi iken, az önce basına yansıyan bilgiler ölü sayısının 19’a çıktığını gösteriyor. Çok sayıda yaralı var. Enkazın altında yeni ölü ve yaralıların olmaması en büyük temennimiz.

Ölü sayısının artmasında iki patlamanın art arda yaşanması önemli etken. 11.08’de meydana gelen küçük patlamadan sonra işçiler ve çevredeki meraklılar binaya yaklaşıyor, hatta bir kısmı da içeri giriyor. İşte bu sırada ikinci ve daha büyük bir patlama meydana geliyor. Ölü sayısını arttıran patlamada bu oluyor. Olayın bu yönlü gelişimi bazı soruları da akla beraberinde getiriyor.

136 atölyenin bulunduğu 500 metrekare büyüklüğündeki iş merkezi ve yanındaki binaların büyük hasar gördüğü patlama sonucu çevre adeta savaş alanına döndü. Binalardan fırlayan boru parçaları, kırılan camlar her saçıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile patlamanın meydana geldiği binada incelemeler yapan Vali Güler, olay yerinden ayrılışında basın mensuplarına açıklama yaptı.

Patlama sebebiyle 19 kişinin öldüğünü 68 kişinin de yaralandığını, şu anda enkazda canlı olmadığını, ancak 6 cenazenin enkaz altından çıkarıldığını, 68 yaralının 40’ının ambulanslarla taşındığını, diğerlerinin de kendi imkanlarıyla devlet, üniversite ve özel hastanelere gittiğini belirterek, patlamanın olduğu mahalde havai fişek maytapları, çorap, iplik ve boya atölyeleri ile kazanların bulunduğunun tespit edildiğini, patlamanın büyük bir basıncın etkisiyle meydana geldiğini söyledi.
Muammer Güler, "İlk planda 4. katta küçük bir yangın çıkıyor ve bu binanın bitişiğindeki açık otoparkta 7-8 vatandaşımız, o yangına bakarken hemen akabinde bir patlama meydana geliyor ve o patlama oradaki 8 kişinin ölmesine sebep oluyor" dedi.

Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın daha ilginç açıklamalarda bulunuyor. Aydın; patlamanın meydana geldiği binanın 1989’da yapıldığını, ruhsatsız olduğunu söylüyor. Ruhsatsız binada faaliyet gösteren 5 iş yerinden, ikisi ruhsatlı, ikisinin ruhsatsız olduğunu, kot yıkama atölyesinin kaçak faaliyette bulunduğu için mühürlendiğini, ancak bu mühre rağmen çalışmaya devam ettiği için İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu sözlerine ekliyor.

Zeytinburnu Belediye Başkanı’nın açıklamalarına dikkat ederseniz Vali Muammer Güler’in açıklamasıyla dikkat çektiği ve patlamanın şiddetini arttıran etken olabilecek maytap atölyesi ve deposundan hiç bahsetmiyor. Çünkü binada maytap atölyesi ve deposu olduğuna dair belediye kayıtlarında bilgi yok.
Tam deve misali “nerem doğru ki” dedirtecek bir olay. Bina var, ruhsatı yok, işyeri var ruhsatı yok, işyeri var ne ruhsatı var, ne de belediyenin bundan haberi var. İşyeri var, mühürlü, mahkemelik olduğuna aldırmadan çalışmasını sürdürebiliyor. Onlarca insanın çalıştığı bu yerde patlayıcı madde imal eden, atölye var. Ve bu atölye imalatını sürdürüyor. Hiçbir kural tanımadan…

Hiçbir önlem almadan… Emniyetsiz, önlemsiz, kaçak yapılan çalışma sonucu büyük risk gerçekleşiyor. Binayı yıkabilecek büyüklükteki patlama onlarca can alıyor.
Soruyorum; Sorumlu kim? Veya sorumsuz var mı?