Zifaf gecesi bilmeniz gerekenler

Zifaf gelinle damat için en önemli gecelerden biridir. En azından geçmişte öyleydi. Evliliğin ilk gecesine zifaf denir.. Zifaf gecesi nasıl hareket edilir, ne yapılır? Bu konuda gençlerin bilgilendirilmesi gerekir. O gecenin korkulacak bir gece olmadığını, sevginin, birleşmenin zevkini anlatmak, bilgilendirmek gerekir.

Pek çok çift için bu gece, aile yaşamının en önemli günüdür. Eşler birbirlerine karşı bu ilk gecede cinsel düzeyde de sevecen ve anlayışlı olurlarsa, mutlu bir evlilik yaşamının temelini atmış olacaklardır.

Bu olayın bazen yanlış bilgiler nedeniyle fazla büyütülmesi veya bu konuda bilgi sahibi olmama, erkeği ve genç kızı heyecanlandırmakta, mutluluğu tatmak yerine çevresinin beklentilerinin ağırlığı altında ezilmektedir. Erkek erkekliğini, kız da bakireliğini kanıtlamak durumundadır. Erkekte, başaramama korkusu, kızda da cinsel ilişkiden aşırı acı duyacağı korkusu yaygındır. Hala bazı yörelerde beklenen kanlı çarşaf ise psikolojik olarak çiftleri kötü etkilemektedir. İki kişinin bu özel anı, belgelendirlmek istenmesi ahlak olarakta kabul edilebilir değildir aslında. Ama pek çok bölgede hala geçerliliğini korumaktadır, ne yazık ki… Bunu aşmanın yolu da eşlerden geçer. Bunun yanlışlığı, böyle bir şeyi kabul edemeyeceklerini ailelerine anlatmalı ve özel anları çiftler arasında kalmalıdır.

Bazı kesimde evlenen gençler, cinsellik ile ilgili en sağlıklı bilgiyi sağdıç ve yengeden almaktadır. Düğün gününe kadar ailesinden cinsellikle ilgili herhangi bir bilgi alamayan gence, adeta düğün töreninin bir parçası olarak kısa ve öz bir cinsel eğitim verilir. Bu da ne kadar doğru bir bilgilendirmedir.

Artık gençler bu konuda deneyimli de olsa, internet, dergi gazetelerden de okusa, tutucu bir ailede yetişmişse gene korku yaşayacaktır.

Bu özel gecede önemli olan çiftlerin birbirne anlayışlı davranması, gerginlik yaratmaması olacaktır. Bu görevde fazlalıkla erkeğe düşmektedir. Erkek eşine şefkatli ve nazik davranmalı, heyecanına sabırlı olmalıdır. Erkeğin saldırgan davranışı veya bekareti kabalıkla kaldırmaya çalışması ileride onarılmayacak sonuçlara neden olabilir. Kadının cinsellikten soğumasına, eşine olan sevgisinin bitmesine kadar gidebilir. Keza erkekte de cinsel soğukluğa kadar pek çok arazlar meydana getirebilir.

Öncelikle kızlık zarı nedir? Nasıl yırtılır konusunda bilgi verelim

Kızlık zarı vajinanın hemen girişini kaplayan ince bir zardır. Bu zar kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kimi kadında oldukça ince ve kolay yırtılabilir, kimi kadında ise kalın olabilir. En korkulanı da oldukça esnek olanlardır ki, yırtılmayabilir. Bu durumda normal ilişkiye girilebir ancak yırtılma meydana gelmez. Bu da en korkulanıdır. Eğer eşler birbirine tam güven duymuyorsa, ya da aile baskısı varsa bu başlı başına bir sorun haline gelir. Bu yüzden pek çok evlilik başlamadan bitmiştir. Kızı o gece bakire değil diye etiketlemekten tutun da hastanelerde bekaret kontrolu yaptırmaya kadar gidenler var. Bu durumun kız için psikolojik etkilerini düşünün. Ne acı bir tablo değil mi? Güvensizlik, teşhir ve birlikte bir yaşamı devam ettirme.. Ne kadar sağlıklı bir ilişki olabilir ki…Bu yüzden çiftlerin bu konuda birbirlerine tam güven içinde olmaları gerekir.

Kızlık zarının yırtılması ile çok az bir kan gelir. Bazı kişilerde bu kanama biraz daha fazla olabilir. Bunun devamında o gece ve diğer bir iki gece biraz acı hissedilir. Bu olağandır.

Her kadının yapısı farklı olduğu için kanama süresi ve kanama miktarı değişiklik gösterebilir. Hatta sadece tek bir damla kan bile gelebilir. Bazı durumlarda ise kanama hiç gerçekleşmeyebilir, yırtılma olmaz. Bunun sebeplerinden biri kadının kendini çok kasması, hazır olmaması durumudur. Bunun için erkeğin böyle bir durumda ısrarcı olmaması ve eşine zaman vermesidir.

Normalde kızlık zarı bozulduğunda kanama en geç yarım saatte durur. Geniş bir yırtık oluştuğunda ise ya hemen başlayan şiddetli bir kanama, veya ilişki bitmesine rağmen uzun bir süre devam eden bir kanama söz konusudur. Bu gibi durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Kanama miktarı fazla değilse, her ilişkide oluşan kanama kısa süreliyse endişelenecek bir durum yoktur .

Başarılı geçecek bir ilk gece ve hatıralarda kalacak bir ilk gece için, <ı> eşler birbirlerini tamamlamak ve birbirlerine yardım etmek durumundadırlar. Çoğu zaman, erkeklerin bu konuda büyük sorumluluklar taşıdığı söylenir, yazılır. Bir dereceye kadar doğru sayılabilir bu. Ama büsbütün de doğru değildir. Çünkü sorumlu olan yalnız erkek değil, genç kızdır da. Yani sorumlulukları eşit şekilde paylaşmaları... Bu yüzden genç kız, onun sıkılganlığını arttıracak, sinirlerini bozacak, hareketlerden kaçınmalıdır. Eşe yardım etmek yalnız erkeğin karısına değil, kadının da erkeğine karşı görevi olmalıdır.

Sevgisiz cinsel ilişki, kadın için bir işkencedir. Oysa erkek yapısı farklıdır. Aşksız, sevgisizde bir ilişkiye girebilirler. Hayvani duygularının esiri olabilirler. Tabi aralarında gerçekten aşka, sevgiye inanan ve cinselliği de sevgi ve aşkla yapanlar yok değil.

Erkeğin bu zaafı ne yazık ki savaşlarda bile kullanılmış, kadınlar av olarak erkeleri tuzağa düşürmüşlerdir. İşte bu yüzden, erkek kendi gibi düşünmemeli, eşine daha yumuşak davranarak ilk geceyi, zevke dönüştürmelidir.

Bir çok damatlar da gerdek gecesinde gelinler kadar heyecanlıdırlar. Bu onların deneyimsizliklerinden gelir belki de. Belki de sevdikleri, saydıkları, eş olarak aldıkları kadına ilk olarak bu kadar yaklaşmanın verdiği heyecandan ileri gelir. Büyük bir heyecan hatta utangaçlığa kapılabilir. Bu durumda geline düşen görevde erkeğini sakinleştirmek, onun kızlık zarını delecek duruma gelmesine yardımcı olmaktır. Yoksa aksi damat içinde acı olabilir. Güvensizlik, iktidarsızlık gibi sonuçlar doğurabilir.

Amaç bekareti yok etmek yerine ilk ilişkiden alınacak zevk olmalıdır. Bunun için eşlerin ön sevişmede bulunmaları, zar konusunu kafalarından tamamen atıp o anın tadını çıkarmayı düşünmeleri gerekir. Eğer kafa boşaltılır ve sadece alınacak zevke odaklanma olursa korku yerini hazza bırakacak, zarın yırtılması da doğal sürecinde olacaktır.