Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '07

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Zihin endişe üretir, beden takip eder

Zihin endişe üretir, beden takip eder
 

Yapılan araştırmalar doğrultusunda, bağışıklık sistemimiz sadece yediğimiz besin maddelerinin gücüyle değil, aynı zamanda, psikolojik durumumuzun da etkisi ile de işlevini sürdürdüğü ortaya çıktı.

Ancak gel gör ki yediklerimizin içindeki katkı maddeler, teknolojinin içimize kadar girmesi ile elektromanyetik dalgaların bize etkisi vb ile, artık bedenimizin sağlıklı olarak kalması normal bir durum değil de mücadele sonucu sağlanılan bir durummuş gibi olmaya başladı.

Belki, elekromanyetik dalgalardan etkilenme ihtimalini, bu tarz eşyalardan örneğin cep telefonu, kurutma makinası gibi kismen uzakda durarak gerçekleştirebiliriz ve belki kismen yediklerimize dikkat etsek de diş macunundan tutun, temizlik maddelerine, yediğimiz krakerden soluduğumuz havaya kadar bir etki bonbardımanı altındayız.En azından günlük koşuşturmalarımızda, dinlenmeyi, herşeye bir mola vermeyi ve bedenimizdoeki negatif enerjiyi atmanını bir yolunu bulursak, bu dünyada bizi taşıyan bedenimizin kendi kendine şifa bulmasına yardımcı olmuş oluruz.

Yapılan araştırmalar sonucunda, duygularımızın örneğin stresin, endişenin öfkenin vb bedenimizdeki belli organlara etki yaptığı ortaya çıkmış. Tamamlayıcı tıp bilgilerinde önemli noktalardan biri olan duygular ile sağlık hakkındaki bağlantı hakkında örnekler:

Duyguların enerji bedene etkileri

Coşku kalp ile bağlantılı bir duygudur. Coşku duygusunun tam tersi duygular kalp ve akciğer fonksiyonlarını etkileyebilir. Kalp sorunlarının olası zihinsel nedenleri arasında, çoğunlukla sevgi alış verişinin engellenilmesi, kalbin endişe keder gibi duygularla yorulması gibi etkenler yer alır. Coşku duygusu negatif iken, zihinsel dağınıklık oluşur.

Dehşet duygusu ve beraberinde panik duygusu kalbi etkiler. Hızlı kalp atışı zihinsel telaş ve soğuk ter belirgin özellikleridir. Psikiyatride panik bozukluk ‘panik atak’ olarak tanımlanır.

Endişe duygusu dalak üzerinde etkisini gösterir. Bu problem üzerine aşırı düşünmek sıkıntı hissetmek dalak enerjisini bloke eder. Depresyon huzursuzluk iştah azalması, yorgun kol ve bacaklar, karın şişliği ve bayanlarda adet dönemi bozuklukları olarak ortaya çıkabilir.

Üzüntü ve Yas akciğerlerin enerjisini bozar ve solunum sıkıntıları ortaya çıkabilir. Örneğin bronşit, astım gibi sorunlar sevilen birinin kaybedilmesiyle ilişkilendirilebilir. Ve bireyin kendisini bastırılmış boğulmuş hissetmesi, bireysel bağımsızlığını hissedememesi durumlarında ortaya çıkabilir. Göğüsten gelen derin öksürükler mutsuzluğun göstergesi olabilir çünkü ciğerlerdeki enerji sıkışmıştır.

Korku böbreklerin temsil ettiği bir duygudur ve sırt ağrıları idrar yolları problemlerine yol açabilir ve yalnızlık duygusunu körükler.

Öfke karaciğerin enerjisini bozar. Baş ağrıları, baş dönmesi, sırt ağrıları şeklinde etkisini gösterebilir.

Dünyadaki ilk Türk Eft (Duygusal Özgürleşme Tekniği) Uzmanı olan şifacı Dokdor İnci Erkin ile hazırladığımız bir röportajda kendisi, sağlık ve stres hakkında bakın neler ifade etti:

" Zihin ve bedenin bir bütün olduğuna dair bir örnek verebilir misiniz? Bu aslında duygularımızın bedenin sağlığına etki etmekte olduğunun bir göstergesi mi?

Dr İnci Erkin :Örneğin, stresin yaşamsal aktivitelerimizi nasıl etkilediğini, yaşam kalitemizi, iş verimliliğimizi , mutlu düzenimizi nasıl bozduğunu ele alalım.Yaşanan büyük sıkıntıların yada kayıpların ardından birden ortaya çıkan kanser, yada şeker, astım, alerji gibi kronik rahatsızlıklara yakalanan yakınlarımız olmuştur. Yani kişinin yapısında var olan bazı yatkınlıklar bir kötü olayın tetiklemesi ile ortaya çıkabiliyor. Çünkü stres tek başına İmmun- Bağışıklık- sistemimizi baskılamaya, yada bazen dengesini bozup aşırı çalışmasına ( otoimmun hastalıklar ) neden olabiliyor. Otonom-istem dışı çalışan-sinir sistemimizin iki bileşkesinin denge içerisinde çalışması gerekirken , stresli ve yorgun kişilerde Sempatik sistem, Parasempatik olana göre daha baskın çalışıyor. Bu durumda tansiyon dengesizliklerine, mide bağırsak rahatsızlıklarına, kronik yorgunluk sendromlarına, alkol-sigara- ilaç bağımlılıklarına, hatta depresyonlara yol açabiliyor. "

Sonuç olarak, bedenimiz bir yerde tökezlemeden önce, şuanda "işe yarar bane irade eder" gibi gözüküyor olsa bile, geçmişin ve şuanımızın kirliliklerinden onu arındırmalıyız. Duygularımızı kontrol altına almayı, zihni dinginleştirmeyi, negatif enerjimizi atmayı öğrenir isek, hayattaki koşuşturmamız için "bir soluk" almış oluruz.

Sağlıcakla.

Duyguların Bedene Etkisi :http://www.ipekcaldemir.com/tayayakmasaji.htm
Röportaj: www.indigodergisi.com

 
Toplam blog
: 20
: 1393
Kayıt tarihi
: 28.08.07
 
 

Öğrenci ..