Zihin ve ruh güzelliği...

Sevgili Okurlarım: Çağlar boyunca ve günümüz küresel – dijital dünyasında da insan varlığı doğası gereği, en başta gelen ve en çok ihtiyacı olan bedensel devamlılığını sağlamak ve mutluluk arayışında tüm merakını, ilgisini, çabasını ve çalışmasını hayatta en iyiyi aramak – ulaşmak, ve en güzeli yaşamak üzerine kurgulamış - temellendirmiştir.

 

Pozitif ve Negatif Yönleri ile İnsan Düşüncesi:

 

Şimdi efendim şöyle söyleyeyim; İnsanlar olarak, kişisel hayatımızı düzenler ve toplumsal hayatın içinde yaşam kurarken ve sürerken kabaca düşünce, tutum, yönelim ve davranışlarımız ile (burada insanı bir bütün olarak değerlendirirken herkesin bireysel ve toplumsal varlık olarak, ele alış biçimi farklı olacaktır.) Bilgilerimiz ve kendi yaşam deneyimlerimizden  yola çıkarak, basitçe iyi insan – kötü insan ikilemine vurgu yaparız. 

 

İnsana böyle bakar ve ele alırsak; Sağlık, eğitim, ekonomi, adalet, bugün içinde  teknolojide devrim niteliğinde yaşanan devasa büyüklükteki nitelik ve niceliksel “(gelişimler – değişimler – ilerlemeler)” malum hep insan tarafından, hep insanı bir kalıba sokarak, ona bir form vermek ve daha iyi yaşatmak “ (amacıyla - iddiasıyla ortaya çıkmıştır.” Çıkarlar. Bu anlattıklarım düz mantıkla bakınca doğru bir iştir. Derinlikli olarak, ele alındığında ise kesin gereklidir. Ancak bazı 

açılarından çok sorunlu bir durumdur. İnsanın mikro düzeyde hangi durumda ve nasıl mutlu ve daha ziyade ya da ne, nasıl olacaksa, zihin ve iyilik ile donanmış bir varlık olacağına “(karar vermek, problemi - sorunu,)” - sebep – sonuç  ilişkisinde – insanı, ilk ortaya çıktığı tarihten bugüne çok zor ve uğraştırıcı – uğraştıran bir konu olagelmiştir hep.

 

Gerçek İhtiyacımız Olan Nedir? 

 

“Doğruluk, Erdem, Fazilet:” Ünlü Büyük Rus yazar Tolstoy'un da söylediği gibi insan gerek yapısı gerek içine doğduğu toplum gereği bazen iyi – bazen kötüdür. Çoğunlukla dile geldiği üzere ise ki, bendenizde bu taraftayım. İnsanlar hayatında iyilerden ziyade  kötülere denk geliyor maalesef. O zamansa toplum hayatında iyi eğitim görmüş, ahlaklı, erdemli ve nihayet fazilet sahibi insanların sayısını çoğaltmamız doğru olur. Genel manada iyi insanlar, şartlar böyle gerektiriyor ne yapalım hayat böyle yaşanıyor diyerek, menfaat ve çıkar merkezli hareket ederek, yalana, kandırmacaya, hileye sapmaz ve geçici, değersiz işlere tamah etmez. Kötü insanlara özenmez. Ve şunu kesin olarak bilir, inanır ve takip eder efendim; Uygar bir insan olmak için... en kötü hayat şartlarında bile dürüstlük ve faziletten hiç ayrılmaz. Kaldı ki, bunca insanların nitelikli ve başarılı olması, aynı oranda toplumların yükselmesi, böyle değerli insanların çoğalmasına bağlıdır... 

 

Sonuç olarak; Hayat, hayatlarımız, hiçte içinden çıkılmaz bir karanlık değildir. Sadece hayatı doğru ve yanlış, iyi ve kötü, güzel ve çirkin yapan ve yaşayan biz insanlarızdır. Bu yüzden insanları ve hayatı çok sevelim. Anlamlı ve özgür kılalım, ve gereğince doğru yaşayalım ve de gelecek nesillere iyi ve yaşanır bir dünya bırakalım efendim...