Zihinlerin medya tarafından kontrol edilmesi

Dünyanın birçok ülkesinde medyanın toplumsal sorunlara dikkat çekme görevini yapmasını takdir ediyorum. Medyanın bilgilendirme ve eleştirileri  olmasaydı birçok sorundan haberimiz olmazdı. Aynı fikirde olmasak dahi haberdar olmamız ve üstümüze düşeni yapmamız lazım. Medyanın sansürlendiği diktatörlük rejimlerinde toplumsal gelişme olamaz. Tarih boyunca çok çeşitli ülkelerde medyanın ülkelerin gelişimine büyük katkısı olmuş, çevre felaketlerine, haksız siyasi uygulamalara, yolsuzluklara ve benzer birçok toplumsal soruna kamuoyunun dikkatini çekmişler ve çekmeye devam ediyorlar. 

Örneğin, Haziran 1972’de Washington’da Watergate Ofis Komplekslerinde  Demokrat Partinin Karargahına  Cumhuriyetçi Parti üyeleri tarafından yapılan gizli gece baskını olan ve  örtbas edilmeye çalışılan, 1973te ABD Cumhurbaşkanı Richard Nixon’ın skandaldan haberi olduğu ve örtbas edilmesine çalıştığı ortaya çıktığı için ilk istifa eden ABD Cumhurbaşkanı olarak  Yüce Divan’da yargılanmaktan kurtulması WATERGATE SKANDALI olarak tarihe geçen olayı  Bob Woodward ve Carl Bernstein adında iki Washington Post muhabirinin örtbas olayını aldıkları ölüm tehditlerine rağmen  amansız takipleri ortaya çıkarmıştı. 1976 yapımı Başkanın Adamları ( All The Ptesident's Men ) adlı Hollywood filmi bu skandalı konu almış skandalı ortaya çıkaran  iki Washington Post muhabirini filmde Dustin Hoffman ve Robert Redford oynamışlardı.

Ancak herşeyde ifrat gibi medyanın gündemine aşırı bağlı olmanın da sakıncaları vardır. Bir insanın toplumsal sorunlara ilgi gösteren sorumlu bir vatandaş olması için gün içindeki düşüncelerinin büyük bir bölümünü medyanın gündemine bağlaması gerekmez. Böyle bir bağımlılık insanın zihninin kendi kontrolü dışına çıkması ve medyanın güdümünde olması özgür düşünme yeteneğini kaybetmesi demektir. Bu sözlerimi toplumsal sorunlara duyarsızlık olarak niteleyener toplumsal sorunlara duyarlılık ve bilinçlenme ile zihninin kontrolünü tamamen medyanın eline teslim etmek arasındaki farkı göremeyenlerdir.

 Rasih Bensan 20 Aralık 2012