Zihnimizin farkındalığında

Eğilimlerimize göre biçimlendirmişiz kendimizi.

Yüzyılların  biriktirdiği  bir tortu gibidir zihnimiz;

Proglamlar, ayarlar, yine kendimize sunarız.

İşletilen bilgisayarlar gibidir zihnimiz;

Kullandıkça dönüşümü sağlayan, yaşamın tekrarı.

Sadece, düşüncede var olmak;

Bir kandırmaca yani.

Düzen(siz) in dümen suyuna gitmek gibidir yolumuz.

Hiçbir engel tanımayan zihnimiz,

Kolaydan yana `taraf` olmustur;

Hep, sığ sularda avlanmak ister.

Karanlıklar, korku duygusu yaratmiştir onda hep.

Bu yüzden yüzeyseldir, `ciddi olmak` istemez zihnimiz,

Derine, ta derine, temele inemedigindendir,

Bu  kaçışı; sahte, güvensiz, çelişkilidir de, kendini bırakışı...

Kuşkulu, kendini ifade etmekten acızdır zihnimiz,

Sahiplenmek, bağlı kalmak, kıskanmaktır, işi  hep,

Sevgide, ilişkide, ilgide, ortaklık  aramaz.

Bu yüzden, yüzyıllardır yalnızdır hep zihnimiz,

Aldatma, aldanma, bölme, ayırma ondadır;

çatışma, atışma, savaşma, barışma, onda.

Nefretlik, kibirlik, ikilik, sıvışma ondadır;

sınırlılık, sınırsızlık, açgözlülük onda.

Sevgisizlik, birliksizlik, bilgilik, bilgisizlik ondadır;

sahiplilik, sahipsizlik, baglılık, bağımsızlık onda.

Sonluluk, sonsuzluk, güçlülük, güçsüzlük ondadır;

geçimlik, geçimsizlik, seçimlik, seçimsizlik onda.

Uygunluk, uygunsuzluk, uyumluk, uyumsuzluk ondadır;

konuşmalar, susturmalar, yılmalar, yıldırmalar onda.

Istıraplar, bunalımlar, mutluluklar, mutsuzluklar ondadır;

gözleyen, gözlemeyen, deneyen, denemeyen onda.

Söyleyen, söylemeyen, paylaşan, paylaşmayan ondadır;

Kırılganlık, alınganlık, kabalık, savurganlık onda.

Dışlayıp, dışlamamak, tanıyıp, tanımamak ondadır;

Zihnimi, doğru yola getirmeye çalışmam hep,

bundandır...

Alaettin Morgül / 17.01.2012