Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '07

 
Kategori
Eğitim
 

Ziller çalarken!

Ziller çalarken!
 

Zilller çalarken! Bu sese kulak verelim...

Yeni bir Eğitim - Öğretim yılına daha giriyoruz. 15 Milyon öğrenci ve 600bin öğretmen ders başı yapıyor.

Eğitim ve Öğretim yılı sorunlarla birlikte başlıyor. Öğretmen eksikliği, dağılım dengesizliği devam ediyor. Sözde, zorunlu eğitim parasız yapılıyor, ama işin gerçeği ülkemizde eğitim para işi.

Giyim, kuşam, kırtasiye giderleri, servis paraları, dergi paraları, katkı payları, yakacak yardımları ve katkıları, fotokopi paraları, beslenme giderleri, ek ders kurs paraları ve daha bir çok gider çeşitleri.

Okullarımızın fiziki durumları, temizlik işleri, tuvaletlerin durumları, araç, gereç durumları her zaman bir sorundur. Okulların çoğu eğitim ve öğretime hazır değil.

Kırsal kesimlerden, gecekondulara, lüks semtler ve özel okullara doğru kayan çeşitlilik ve farklılık ülkemizde, eğitimdeki farkları ortaya koyuyor. Zenginler, çocuklarını özel okullara göndererek iyi bir eğitim almasını sağlıyorlar. Bu olanaktan yoksun olanlar da bir türlü düzene girmemiş, eksiklikleri çok olan devlet okullarına mecburiyetten gidiyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı yıllarca sayısal verilerle uğraşırken, eğitimdeki kaliteyi de unuttu.

Tüm bunlara rağmen, okul çağında olupta okula gidemeyen veya gitmeyen özellikle de çok sayıda kız çocuğumuz var. Bir buçuk milyon çocuğumuzun, okula gitmediği veya gidemediği hesaplanıyor.

Mevsimlik tarım işçilerimiz, özellikle Doğu ve Güneydoğudan gelen işçilerimizin çocukları, pamuk toplama, çapa zamanlarında okullarına gidemiyorlar ya da hiç gitmiyorlar. Çocuklar da bu kesimde işçi olarak çalışıyorlar. Resmi rakamlar yarım milyon çocuğumuzun bu şekilde çalıştığını söylüyor. Yasalarımıza göre, 14 yaşın altındaki çocukların çalışması yasak. Yoksulluk yasak dinlemiyor, çocuklarımız çalışıyor, çalıştırılıyor, çocuklarımız ev geçindiriyor.

Görüldüğü gibi sorunlar diz boyu, özellikle de kız çocuklarımızın okula gönderilmesi konusunda büyük sıkıntılar çekiliyor. Bu durumda, İran ve Mısırdan daha geri durumdayız.

Yıllarını eğitime vermiş bir eğitim emekçisi olarak, yüreğim sızlıyor. Ülkemizin eğitimindeki sorunlarını çözme aşamasında bir gelişme görememek üzüntümü daha çok artırıyor.

Bir zamanların Milli Eğitim Bakanının, " Şu okullar olmasa, bakanlığı çok iyi idare ederim" demesi gibi. (Osmanlı döneminin maarif Nazırı Emrullah Bey- Bazı kaynaklara göre Zühtü Paşa- ) Sanki bu anlayış yıllardır devam ediyor. Aldığımız yol ortada. Bengaldeş, Hindistan, Irak, Moğalistan, Etiyopya, Fildişi Sahilleri'yle aynı kategoride yer alıyoruz.

Öğretmenlerin ise ekonomik sıkıntıları önemli boyutta. Bir yandan geçim derdi bir yandan eğitimin sorunları, öğretmenleri bunalıma sürüklüyor.

Eğitim için seferberlik zamanıdır. Öncelikle bütçeden ayrılan eğitim payı çok büyük oranda artırılmalı. Kaynaklarımızı bu seferberlik aşamasında eğitime kaydırmalıyız. Bunu yaparken, eğitimde ulusumuzun yapısına ve çağdaşlığa uygun köklü değişimler yapalım. Bunu yaparken bilimsel verilerden ve üniversitelerimizden, bilim adamlarımızdan yararlanalım. Yarın çok geç olabilir.

Eğitimde ziller çalarken, bu sese kulak verelim.

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..