Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Zıtlıkların olumsuz taraflarını yaşamak hayatın bir parçasıdır

Zıtlıkların olumsuz taraflarını yaşamak hayatın bir parçasıdır
 

Yalnızlık ve onun getirdiği sessizlik bazen iyi gelir insana. Bunu da fark edebilmek gerekir.

Tüm seslerden, kargaşadan, patırtıdan uzak yaşamak kötü olabilir mi? Bence ses ve konuşmalar, kavga gürültü, patırtı sessizliğin değerini artırır. Tabiî ki kıymetini ve anlamını bilen bunu anlayabilir.

Kimi bayan arkadaşlar ruj derdindedir. Biri bana açık renk ruj kanser yapıyormuş doğru mu? diye sordu. Nerden bileceksin ki? Kanser zaten ne tarafa çekersen oraya gelen bir hastalıktır. Zaten ruj ve kanser arasındaki ilişkinin ispatlanması da zordur.

Hep uzun ve sağlık yaşamayı düşünürüz. Hayatımızı kısaltan nesneleri hayatımızdan çıkarırız. Neden çünkü “hayat kısadır” derler. Peki hayat kısa ise ne kadar çok deneyim yaşanırsa o kadar iyi midir? Hayat kısa ise her şey çok hızlı mı olmalıdır hayatta? Yavaşlık ve sakinlik uyuşukluk mudur?

Bence değildir. Sadece herşeyin doğal bir akış vardır. Kadercilik ya da oluruna bırakma değildir bu. Eğer her şey çok hızlıysa biraz yavaşlık ve sükunet eğer çok yavaşsa biraz daha hareket gerekir. Zıtlıklar bazen birbirine yaklaştırır çünkü. İnsanlarda da böyledir. Zıt karakterli insanlar birbiri ile daha iyi anlaşabilirler. Ama bir şekilde bir zaman sonra hızlılıkla yavaşlık, gürültü ile sessizlik arasında denge sağlanır. Sadece bir tarafta kalınırsa olmaz, hem eksik hem de dengesiz olur.

Aslında hayat bu şekilde sorgulanamaz sadece olduğu gibidir, öyle kalır.

Ama herkes hayatı farklı değerlendirir.

Hayat ya hep ya hiç değildir. Her şey ya ak ya kara da değildir. Ara renklerde vardır. Ama bu orta ve ara renkler normaller veya sıradanlar için değildir.

Herkes hayatını farklı yaşar. Ama arayışlar bitmez. Eğer bitseydi, ilerleme olmazdı bulunulan yerde kalınırdı. Güzel olan aramaktır. Zaten hiçbir zaman `tamam' diyemezsin hayatta.

Kesin konuşan insanlar, olduğu yerde kalanlardır. Bunlar kendilerine bir şey ekleyemezler. Sürekli mücadele edip sorgulayarak çözümler bulunlar, yerlerinde durmayanlardır. Bunlar başarılı olurlar.

Yeniliklere açık olmak ilerleme ve gelişme için şarttır. Kendini her şeye kapatmak, kendi önünde engel olmak gibidir. Bunun hata olduğunu anlamak ve kendinden bir şey olarak görüp değiştirmemek kötü bir durumdur. Bu aynı zamanda kişinin kendine yaptığı büyük bir haksızlıktır. Boş vermişlik, umarsızlık, amaçsızlık içinde bir ruh halini anlamak kolay değildir. Zıtlıkların olumsuz taraflarını yaşamak ise hayatın bir parçasıdır.

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..