Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '07

 
Kategori
Mizah
 

Zonta Kâzım (2)

Zonta Kâzım (2)
 

Bu messenger görüşmesinin yayınlanmasını istememin sebebi şu: Konuşmasını, toplum kurallarına uymasını, insanlara insanca davranmasını bilmeyen o kadar çok insanımız var ki. Ama hiçbir hükümet şimdiye kadar toplum fertlerinin daha iyi eğitilmeleriyle ilgili düzgün kararlar alamadı.

Bana tanımadığım bir kadından mail geliyor ve ben hemen çok kimselere bu maili gönderdiğini, maksadının dolandırıcılık olduğunu anlıyorum ve bu konuyla ilgili blog yazıyorum. Araya biraz da espri katıyorum ki okurken güldürsün.

Ama Kayseri'den bir vatandaşa da gitmiş bu SELDA isimli/lâkaplı kadının mesajı. Bende adresi ve ismi kayıtlı bu vatandaş ne yaptı ettiyse bilmem ama beni kadının pazarlamacısı zannediyor ki bu messenger görüşmesi oluyor.

Aslında aniden ''Beni Messengerine kaydet'' diye gelen çağrılara ''EVET'' cevabı vermemeliyiz. Tanımadığımız insanlar hem canımızı sıkabiliyorlar, hem de vaktimizi çalıyorlar.

Bunları paylaşmak istedim değerli Milliyet Blog yazarları ve ziyaretçileri ile.

Yazışmamış, aşağıdaki şekilde devam etti. Sonunda da messenger kayıdından sildim bu vatandaşı.

Ben: KIRO sen Türkçe de bilmiyorsun. BÖLGE BAYİİSİ DEĞİL BÖLGE BAYİİ veya BÖLGE BAYİSİ olacak.
Zonta: Sen benim gözümün önünde tek bir kürdansın.

Zonta: İzmir'in neresindensin?
Ben: Senin bütün bilgilerini çıkarıyorum. 1-2 saat içinde adamlarım yanında. Onlara anlatırsın derdini. Beni niye rahatsız edip, bana niye saygısızca davrandığını anlat!
Zonta: Ooo mafya mısın sen? O zaman Konak'taki Efes Café'ye gönder!
Ben: Mafya mıyım, neyim öğrenirsin! İfadeni almaya gelecekler. Nazik davran adamlara yoksa .... çizdirirsin.
Zonta: Beklerim
Ben: Kestane kebap yemesi sevap! Tamam bekle! İsmini de ver de çok aramasınlar!
Zonta: Nasıl gelirlerse öyle ağırlanırlar. İsmimi sen bir iki saatte çıkarıyorsun ya!
Ben: İsmini, soyadını bildir ve bir de resmini yolla!
Zonta: Seni meraklandırayım, resmimi ne yapacan bana eş mi bulacan?
Ben: Adamlarım çok uğraşmasınlar seni arayacağız diye. En iyisi git Anafartalar karakoluna, kendin teslim ol! Senin için en hayırlısı bu!
Zonta: Gülmekten ölecem, adamlarını çabuk gönder! Anafartalar nerede? Çanakkale'de mi?
Ben: Resmini adamlarıma göstereceğim seni yakalamaları için. Sen gerçekten kendine kadın bulamayan bir ZONTA mısın? Niye başkalarının yardımına ihtiyacın var?
Ben: Ben kendim bulurum. Kimseye ihtiyacım olmuyor. Senin var ama.
Zonta: Yoo...
Ben: Kemeraltı'nda Kantar karakolu mu ne! Ya sen git en yakın karakola teslim ol!
Zonta: Sen de gelcen mi? Gelmeyeceksen ben gitmem.
Ben: ''Ben ZONTA'yım, topluma zararlı olduğum anlaşıldı, beni teslim alacakmışsınız, Mustafa Abimin selamı var!'' de! Onlar gerekeni yaparlar. Ben gelmem. Korktum senden. Döversin sonra beni.
Zonta: Zonta ne demek ben bilmiyorum, ''Mustafa denen biri dedi'' desem?
Ben: Tamam! Öyle de! ZONTA kelimesini ben de yeni öğrendim, görgüsüz, kıro anlamında bir kelime.
...
Ben:
Hani yollarda kadınlara elle, sözle sarkıntılık edenler var ya...
Ben: 62 yaşındaki tanımadıkları adamlara saygısızlık edenler... İşte onlara zonta deniyor.
Zonta: Benim ihtiyacım yok kadınlara sarkmaya
Ben: Zonta olmak için şart aranmaz. Herkes ZONTA olabilir. Yeter ki zontalık özelliklerine sahip olsun. Sende bu özelliklerin fazlasıyla olduğuna inanıyorum. Davranışların öyle!
Zonta: Türkçe lügat eksiklerin var, ben sana sarkıntılık etmedim ki
Ben: Bana sarkıntılık edemezsin zaten. Ben erkeğim. Ama sen bir kadın arıyorsun ve bunu benimle konuşuyorsun. Beni hiç tanımadığın halde. Yetmez mi zonta olman için? Yeter de artar bile
Zonta: Bana çok hasta kadın var ama ben bakmıyorum bile.
Ben: Benim derdim mi bunlar? Sen bir psikoloğa göründün mü? Onlara anlat! Hem dinlerler hem de çare bulurlar!
Zonta: Gittim ama pisikolog kadında farklı yaklaşmaya çalıştı.
Ben: Kadına gitme, pala bıyıklı erkek bir psikologa git!
Zonta: Ben ticaret adamıyım.
Ben: Belli oluyor.
Zonta: Zonta olsam tuzağa düşsem, seni blogda araştırmazdım.
Ben: Anladım ticaret adamı olduğunu da çay haricinde başka şeyler mi satıyorsun? Bana nereden bulaştın? Başka insan mı yok internette de beni buldun?
Zonta: Bulaşmak mı dedin?
Ben: Evet. Benim şu anda işim var. Yarım saattir seninle yazışıyorum. Kim olduğunu bile bilmiyorum
Zonta: Kendini bulaşık gibi mi görüyorsun? Keyif almışsındır.
Ben: Çakırcalı Mehmet Efe'nin torunu musun?
Zonta: O kim demiyecem.
Ben: Delikanlı isen kimliğini açıkla, keyif alayım. Böyle biraz kaypakça olmuyor mu? Benim resmim bile var. İsmim cismim belli. Sen saklanıyorsun, bu mu mertlik?
Zonta: Gizemli bi herifim ben. Benimle tanıştığın zaman hayatın sona ermiştir.
Ben: Gizemli değilsin sen? Samimi değilsin. Seninle niye tanışayım ki?

Zonta: Beni görenler öldürülüyor.
Zonta: Ha ha ha... Sen bana zonta dedin.
Ben: Şimdi de tehdit ettin. Adresimi vereyim gel de öldür.
Ben: Hadi sen git biraz çay paketle. Orta Anadolu Bölge Bayii olmuşsun çayları satmaya bak! Böyle messengerlerle filân uğraşma! İyi de sen benim kim olduğumu bilseydin bana karşı saygılı olurdun.
Zonta: Ben sana bir soru sordum, sen bana hakaret ettin.
Ben: Kim olduğunu bilmediğin adama hakaret ediyorsun. Sen bana hakaret etttin. Benim messengerime girmek istedin, geri çevirmedim. Ama şimdiden sonra tanımadığım insanlara asla! Hemen soru sordun. Aslında soru sormadan önce beni nereden tanıdığını, niçin yazışmak istediğini belirtmen gerekir, beni ... yerine koydun. Yakıştı mı sana?
Zonta: Kadınların numarasını yazdın?
Ben: Ben kadın numarası yazmadım, yalan söyleme! Kadının bana attığı mesajı yayınladım ve son iki numarasını ?? işareti yaptım. O kadını da tanımam. Dolandırıcı olabilir diye de BLOG yazısı yazdım. İnsanları uyarmak için.

Zonta: Milliyet Blog'da tam bana mail atan numara ile aynı. Onlar artık savcılıkta.
Ben: - Sen öyle algılayınca ZONTA oluyorsun. Ben sana mail filan atmadım. Zaten vaktim yok. Tanımam görmem seni. Onlar herhangi bir şekilde bulup adresleri mail atıyorlar, benimle ne alakası olabilir?
Zonta: - Bayım benim param da var, gencim de, yakışıklıyım da, ahlâklıyım da. Ben: Bak delikanlı, benimle konuşmaman gerektiği şekilde konuşuyorsun ve üzüyorsun. Senin neyin varsa güle güle kullan, beni alâkadar etmez.
Zonta: Şimdi çıkmalıyım.
Ben: Ben siliyorum seni messengerimden. Güle güle! Bir yanlış anlaşılma olmuş.
Zonta: Böyle şeyler yapana kadar, madem insanları uyandırıyosun, sana göndereceğim dosyayı izle ve insanlara izlet!
Ben: - Ben emir üzerine çalışmam.
Zonta: Görüntülü arama yapmak istiyor. Yanıtla (Alt+C) Reddet (Alt+B)
Zonta kişisinden gelen Görüntülü Aramayı kaçırdınız.
Ben: Kendi kararlarımı kendim veririm. Kimseden de emir almam. Hoşçakal!
SON
Mustafa Mumcu 05. 07. 2007/Saat: 10:48

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..