Zor dostum zor…

Türkiye cumhuriyetinde doğup büyüyen ve burada yaşamayı seçenler için Mustafa Kemal düşmanlığı gerçekten zor olsa gerek. Düşünün eviniz Rize’de limanın dibinde, her sabah hamsi yüklü balıkçı tekneleri yanaşıyor ve siz balıkçılığa düşmansınız. O manzarayı her an görmek, o kokuyu her an duymak zorundasınız. Gerçekten zor.

Ülkemizde de durum böyle; Beyefendiler/hanımefendiler Mustafa Kemal’in ülkesinde doğmuşlar, bu ülkenin ekmeğini yiyorlar, verdiği yaşam olanaklarından hoyratça istifade ediyorlar, sonrada varlık sebeplerine küfür ediyorlar. Gerçekten zor iş.

Bunlardan bir kısmı, eski deyişle eline kalem alan, (şimdilerde klavye) içindeki kini boşaltıyor. Onları çok zararlı görmüyorum. En azından Türk insanı gerçek dostunu, düşmanını tanıyor. Birde gazete köşelerini, blokları işgal eden ikinci bir kesim var ki gerçekten dikkat edilmeli diye düşünüyorum. Bir yandan üç öğün balık ile beslenirken diğer yandan artık Rize’de balıkçılığın bittiğini iddia edecek kadar milleti saf sanırlar.

Atatürkçü değilim derler, Kemalizm bitti veya şu saat bitecek diye buyururlar, sonrada yarım saat yok onların bahsettiği Kemalizm Mustafa Kemalcilik değilmişte ondan sonra gelenlerin icraatı imiş falan.

Beyler geçin bunları, Ali Kemaller Mustafa Kemale hain derken fikirlerinin arkasında duruyorlardı. Onlar kadar olun en azından.

Kim mi bunlar? Osmanlının yıkılışını son dönemindeki İttihat ve Terakkiye bağlayanlar. Açıkça Mustafa Kemal’e küfür etmeye utandıklarından, bütün kinlerini ardından gelen İnönü iktidarına kusan, Mustafa Kemal’i, silah arkadaşlarını, en ufacık insani zaaflarını bile büyütüp deve yaparak anlatanlar, o dönemin şartlarını (çok iyi bilmelerine rağmen) bilmezden gelenlerdir. Atmış yıldır iktidarları sırasında o küfür ettikleri dönemin değerlerini babalar gibi satanlar ve bitiremeyenlerdir. Ülkeyi Osmanlının yıkılış dönemine geri getirenlerdir. Bunların yandaşlarıdır. Bunlara prim verenlerdir. Bunların yanında olanlardır.

Neden mi, bu Mustafa Kemal düşmanlıkları? Çünkü dünya görüşünde, evrene bakış felsefesinde, ideolojik içeriğinde 'Aydınlanma' yı yeğlemiş Atatürk, 'Akıl inançtan, bilim dinden bağımsızdır' demiş. A benim canım Mustafa Kemal'im, uygarlığın ışığına neden yüzünü dönersin? İran'a bak, Suudi Arabistan'a bak!.. Bırakaydın, bağnazlığın dipsiz kuyusunun bostan dolabında dönenseydik. En büyük suçunu 'Gerçek yol gösterici bilimdir' diyerek işledin.

En büyük suçu ise şüphesiz Osmanlının küllerinden Türkiye cumhuriyetini kurdu. Türkleri yok olmaktan kurtarıp bir vatan sahibi yaptı. Ait oldukları yerlere gidemeyecek kadar tembel olan Osmanlı kalıntıları, bu gün de onların torunlarının Atatürk’e olan kini bu yüzdendir. Açıkça küfür etmekten utananların değme dansözlere taş çıkartan kıvırtmaları bu yüzdendir.

Bu arkadaşlara Türk tarihini iyi okumalarını öneririm. Onların her dönemde kanını emmelerine, düşmanla bir olup içten yıkmaya çalışmalarına rağmen Türk dimdik ayaktadır ve ayakta kalmaya devam edecektir. Kendilerine de yazık. Ya Atatürk, dolayısı ile Türk düşmanlığından vaz geçin ya da ait olduğunuz yere gidin. Burası Osmanlı İmparatorluğu değil, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti.

12/04/2010