- Kategori
- Güncel
- Okunma Sayısı
- 425
Zor günler

Mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Belki bazılarınızın hoşuna da gitmiştir. Bazılarınız tepki duymuşsunuzdur.Şu, ölen kişilerin ardından yürüyen kalabalıkların ellerindeki pankartlardan bahsediyorum. Hani "Hepimiz Hırant'ız" veya "Hepimiz Ermeniyiz" yazanlardan.
O öfkeyle verilebilecek bir tepki olduğunu düşünüyorum. Ama ya sonra?
Bir kitlenin veya kişinin yanında yer alınırken, diğerleri dışlanmış olmuyor mu?
Akıl ve mantık çerçevesinde düşündüğümüzde, pankartların farklı olması gerekmiyor mu?
Yaşanılan olaylar, gerçekten hepimizi çok üzüyor son zamanlarda, tepkilliyiz.
Her gün ya işlenen bir cinayet, ya şiddet, ya şehit edilen askerlerimiz, ya yapılan yolsuzlular veya elini kolunu sallayarak ortada dolaşan suçlular değil mi gündemimizin ana konusu? Küçücük bir bebeğe tecavüz edilmesi kanımızı dondurmadı mı? Utanmadık mı insanlığımızdan.
Dehşet ve hayretle, korku filmi izler gibi izliyoruz televizyonda haber bültenlerini. Gazete okumak gelmiyor içimizden.
Pankart açmak... yürümek, yazı yazmak yetmiyor. Ne yaparsak yapalım, yaşananlar, yaşatılanlar değişmiyor.
Başkalarını düzeltmek yerine, kendimizi eğitsek. İnsan olmanın erdemlerine sahip olmaya çalışsak. "Ego" muzu tatmin ederken, başkalarını mutsuz etmesek. Her canlının yaşama hakkına saygı duysak. Özgürlüğümüzün, bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde bittiğini bilsek. "Göre" lerimize göre kimseyi yargılamasak, başka hayatlara müdahale etmesek.
Empati yapabilsek.
Sadece... ama sadece "İNSAN" olabilmeye çalışsak.
Toplum, bireylerden oluşuyor. Her birey kendini eğitse, çocuk "Büyütmek" yerine çocuğunu "Yetiştirse", bu tür olaylar yaşamayız diye düşünüyorum.
Katılır mısınız bu düşünceme, bilmem.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

bence herkes kendi özgürlüğü için çabalasa sorun kalmayacak.ama bu tek başına bireysel çabayla olacak bir şey değil bence.zaten ne kadar özgürüz buda çok göreceli bir kavram.toplumda kime sorarsanız herkes sizin ve benim gibi düşünüyor.ama birşeyleri değiştirmeye çalışanlarıda,dayatılan yaşama karşı çıkanlarıda gene biz dışlıyoruz.kusura bakmayın ama şairin dediği gibi(kabahatin çoğu bizde sanırım).toplumun bu kadar iğrenç hale gelmesinden hepimiz sorumluyuz.çünkü toplumu oluşturan bizleriz.kaç kişi acaba bu ülkede düzenli olarak kitap okuyor.kaç kişinin akşam yastığa başını koyduğunda vijdanı rahat..bu inanaçla ilgili değil.neyse derdimi anlatamadım sanırım .isterseniz sohbet edebiliriz tekrar.çok teşekkürler.kendinize ii bakın .svg&saygılar..
matematikçi 21.04.2007 0:35- Cevap :
- Derdinizi anlatabildiniz:) Yazımda da bellirttiğim gibi "tüme gidişler, tek'tendir" Her birey kendini eğitse sorun kalmayacak. Çünkü o bireylerden meydana gelen toplum eğitimli olacak.Eğitimden kastım sadece okullarda verilen eğitim değil tabii ki. Bu arada çocuklarımızın yetiştirilmesi -büyütülmesi değil- için öncelikle kadınımızın eğitilmesinin şart olduğunu düşünüyorum. Ezik bir kadının kızı ezik, oğlu ezen olacaktır diye düşünüyorum. Mutlukalın:) 21.04.2007 23:38
Bütün bunları yaparkende hukuk sever olmamız gerekir. Kendi koyduğumuz yasaları çiğnerken ve insan olmanın en büyük farklılığı olan vicdanımızı çalıştıracak kültür ve eğitim sen nasibimizi almış olsak, hukukun üstünlüğü ile bunları pekiştirsek, başkasınada müdaheleye pek gerek kalmaz diye düşünüyorum. Yalnız ortamlarda, elbette kendimizi düzeltmeliyiz, başkası yerine. Ortak alanlarda da, saygı, vicdan ve hukuk devreye girmelidir. Bu düzenlemelerden farklı yaşayanlara da müdahele etmemiz gerekir. Yazınıza aynen katılıyorum. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, katılmamak mümkün değil zaten.
DurmuşGüler 20.04.2007 16:18