Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '10

 
Kategori
Felsefe
 

Zor İştir Düşünmek

Zor İştir Düşünmek
 

benden


Dünyanın en zor işidir düşünmek; çünkü bilgiyi kavramadan ve onu kuşkunun kancasında sorgulamayı bitirmeden düşünmüş sayılmayız. Herkesin ortalıkta düşünceli düşünceli dolanmasına bakarak sıradan bir işmiş gibi görünse de, çok zor iştir düşünmek. Çünkü yeri gelir insan ‘kendi’ sandığı bilgiyi bile inkâr etmek zorunda kalabilir…
 
Düşünmek sıkı disiplin ister; merak ister; bilgi edinme çabası ve edinilen bilgiyi doğruluk kaygısıyla sorgulama sabrı ister; sorgulanan bilgiyle açılan yeni kuşkuları ve merakları gidermek için yeniden bilgilenme ve sorgulama inadı ister.
 
Bilgiyi öğrenme ve titizlikle sorgulama aşamalarını geçtikten sonra elimizdeki konu ya da sorun üzerine düşünce üretmeye başlayabiliriz. İnsanlık bilincinde bulduğumuz bilgileri merakla öğrenip ve doğru seçilmiş yöntemlerle irdeleyip sorguladığımızda düşünme eylemini başlatmış ve bir ön-düşünceye varmış oluruz. İşte bu aşamada düşüncenin başka düşünürlerin kuşku tezgâhlarına yatırılıp didik didik sorgulanmasına destek olabilecek kadar bilge sabrıyla demokrat kesilmek gerekiyor.
 
Bazan düşünme eylemini sonlandırmak için gereksinim duyduğumuz bilgiyi insanlık bilinci deposunda bulamayız. Böyle durumlarda yeni bilgi üretmek zorunda kalırız; düşünme eyleminin en çetin fakat en yaratıcı biçimidir bu. Yeni bir bilgi üretmiş olmak Tanrı’ya sobelenmek gibidir; o kadar heyecan verici olabilir…
 
Bilgili olmak ve bilgiyi kullanmak tek başına düşünme eylemini tamamlamaz.  Düşünmek, ruh ve zihin arasındaki sarp ve karanlık bilgi geçitlerinden ışıklı düzlere çıkabilmektir… Düşünmek, eldeki bilgiyle sorunun çözüm bilgisini üretmektir…
 
“Hayli iyi bir gözlemci olduğumu sanıyorum; bununla birlikte, baktığım şeyde ne kadar çok şey göremediğimi ancak onu yeniden hatırladığımda keşfederim. Daha çok anılarım içinde çözümleyici bir anlak sahibiyim. Ayrıntılarını kaçırmadan hafızama kaydetme telaşı içindeyken nesneler ve olayların anlık akışı benim üzerimde anılaşmış bilgiden daha az etkili olurlar. Bütün düşüncelerim anıların ayrıntı çizgileriyle biçimlenir; gene de sonradan edindiğim izlenimlerin yorumundan süzülen duyumsamayla (kavram ayrıntıları algısıyla) düşüncelerim (anılarımdan bağımsız) değişerek yeniden oluşurlar.(J.J.R)”
 
Düşüncelerimizi ve düşünme kalıplarımızı biçimlendiren bilgileri, edindiğimiz yeni bilgi ve duyumsamayla yeniden yorumlamalıyız. Bu yüzden diyorum düşünmek dünyanın en zor işidir; çünkü hiçbir pakete ve kalıba sığmayan, bilginin memelerini soğuran süresiz bir akıştır düşünmek… 
 
İnsanın doğuştan gelen niteliği iyi olmuş veya kötü olmuş, bence o kadar da önemli değil; çünkü insanı doğal var-oluştan ayıran en büyük özelliği doğduktan sonra düşünebilir olmasıdır. Düşünebilen bir canlı iyi mi kötü mü olacağını büyürken seçebilir. Bu yüzden düşünen ergin insanın iyi ya da kötü olmasını onun genetik doğasıyla ilişkili tutmayı insan uygarlığını inkâr ile eşdeğer sayarım. Gelin bu dünyayı insana yaraşır bir yer yapmak için düşünelim. Gelin bizi biricik yapan düşünme yetisini özgür bilgiyle besleyelim. Açlar, toklar ve tıkınmaktan patlayanlar ancak hiç düşünmeyen ya da salt kendi çıkarına düşünen insanların lanetli ayıbıdır. 
 
Yaşamayı sadece hayatta kalmak ve zengin olmak amacına bağlamayalım. Servet tutkunu başarı işçiliğiyle benliğimizi paranın ve malın kölesi yaparak kalbimize ve vicdanımıza yabancılaşmadan yaşamayı bilelim.
 
Gelin, insan nasıl sevgileşir öğrenmek için düşünelim. Sevginin kucağında kendimizi yeniden yapmayı da düşünelim… Ben bu dünyada tek başıma kalacak olsam bile kendimi sevginin eliyle nasıl yeniden yapabileceğimi düşüneceğim; çünkü sevgiyle düşünmek, her şeyi ve beni güzel var edebilecek en güçlü insan eylemidir…
 
Muharrem Soyek
 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..