- Kategori
- Sosyoloji
Zorbalığa direnme hakkı
Dünya tarihinin en büyük siyasal ve sosyal olayı nedir, diye sorulduğunda, tarihçi bilim adamlarının büyük kısmı Fransız İhtilali diyeceklerdir. Çünkü yeni bir devrin açılmasının ve yeni bir devlet rejiminin doğmasına yol açtığı kadar, bugün inandığımız ve savunduğumuz düşünce ve prensiplerin de yayılmasının en önemli nedeni olmuştur.
İnsanlar hür doğarlar ve hukuk bakımından eşittirler.
Her egemenliğin kaynağı millettir.
İnsan hakları çiğnenemez, kaldırılamaz. Özgürlük, mülkiyet, güven gibi.
Fransız İhtilali “Zorbalığa karşı direnme” hakkını da tanımıştır. Seçimle iş başına gelen ve gücünü halktan alan bir iktidarı zorbalıkla değiştirmeye kalkana direnme hakkı.
Türkiye güçlendikçe, dışa bağımlılığı azaldıkça Batılı dostlarımız ürküyor. Genç ve büyük bir nüfusa sahip, Batı medeniyetiyle teçhiz edilmiş Müslüman bir ülkeden korkuyorlar. Halbuki, demokrasiyle yönetilen Türkiye dünya için bir tehdit değil. Bir şans.
Batı dünyasının kendisine bağlı uydu yönetimler oluşturma hevesinden vazgeçmesi lazım.
Amerika ve Avrupa, dünyanın geri kalan kısmını, istediği gibi yönetebileceği barbar ve ilkel milletler olarak görmemeli. Sömürge dönemleri geride kaldı.
Üç beş misyonerle uyuşturup ardından ordu göndererek kendisine bağladığı, bir valiyle yönettiği devirler yok.
İnsan hakları İngiliz bilgini Locke tarafından ileri sürülmüştü. Amerikalılar bağımsızlık savaşı yaparken kabul ettiler. Fransızlar daha esaslı ve dünya çapında bir hale getirdiler.
Unutulmasın ki hak ve özgürlükler yalnızca kendileri için değil, bütün dünya milletleri içindir.
Adına demokrasi dediğimiz rejim halkın kendi kendisini yönetmesi, devlet ve memleket işlerine karışması ve bu işlerde söz sahibi olması demektir. Demokrasiyi zorla ortadan kaldırmaya kalkışanlara karşıda halk direnme hakkına sahiptir.
http://www.elazigfirat.com/Ky-434-NE-DUNYA-NE-DE-TURKIYE-ESKISI-GIBI-DEGIL.html