Zorla darbe yaptıracaklar…

Daha çok refah,

Daha çok demokrasi,

Daha çok özgürlük sloganları ile 2002 de yola çıkılmıştı.

Sayın başbakanın güven veren bir yüz ifadesi,

Kasımpaşalı tatlı sert duruşu

Dilinden düşürmediği Allah sözcüğü…vardı.

*******

Baktıkça, güzel ülkem için de, sayın başbakan için de üzülüyorum. Bülent Arınç’ın deyimi ile civan gibi delikanlı gitti, enkaz geldi. Arınç haklı, olayların önünden giden başbakan gitti, yerine olayların arkasına sığınan biri geldi. Dikkatlerden kaçmıyordur, son iki yıldır, hükümet ne zaman sıkışsa, önüne cevap vermekte sıkıştığı bir soru gelse, artık takdir-i ilahi midir yoksa uzaylılar falan mı organize ediyor bilinmez, ya yeni bir darbe planı ortaya çıkıyor, ya yeni tutuklama dalgası geliyor. (Gömülü silah bulma işi inandırıcılığını yitirdiği içinmidir nedir sık yapılmıyor) Ne tesadüftür ki bu son ve en büyük tutuklama dalgası başbakanın yurt dışında olduğu zamana denk geliyor. Olayın gazı kaçtıktan sonra başbakan yurda dönüyor.

Televizyondan eline not tutuşturulduğundaki yüz ifadesini inceledim. Hiçte şaşırmış bir hali yoktu. Tam tersi çok iyi bildiği bir senaryonun bundan sonraki aşamalarını düşünüyor gibiydi.

********

Para yok, bilgi yok, geniş görüşlülük yok, inanç deseniz hiç yoktu. Sadece yabancı ülkelerin desteği ile gelinecek nokta düşünüldüğünde, geldiğimiz nokta hiç de şaşılası değil. Duruma bir bakalım. Halk daha çok işsiz daha çok aç, kafası karışık, güveni sarsılmış.

Hem gündem değiştirmek, hem cumhuriyet rejimini dönüştürmek için orduya yapılan saldırılar yeterli etkiyi yapmıyor ki, her seferinde büyüyor, inandırıcılığını yitiriyor. Bunca çabaya, intiharlara, şerefli masum insanlara acı çektirilmesine rağmen, Ergenekon oyununa inanan sayısı giderek azalıyor.

Erken seçime gidilecek ama ordu bir türlü bir e-muhtıraya ikna edilemiyor ki mağdur olunsun.

Tekel işçileri, sağlık çalışanları halkın gözünü açtı, destek giderek azalıyor.

Sata sata elde pek bir şey kalmadı, ama istekler bitmiyor, taviz taviz…

AB oyununun bir hayal olduğunu herkes gördü.

Komşularımızla aramız ABD yüzünden hiç de iyi değil.

ABD ye yaranmak için halkın kafasına indirilen “kürt açılımı” darbesi halkı yere serdi.

Sözün özü, kendileri de denizin bittiğinin farkında, imkânları olsa bu gün bırakıp kaçacaklar. Ahhhh o boyunlarına asılı suç dosyaları yok mu.

Dokunulmazlıklarının bittiği anda adi birer suçlu olarak bu gün aşağıladıkları hukukun karşısına çıkacaklar. İşte ellerini bağlayan neden bu.

Oysa orduyu bir ikna edebilseler de darbe yapsa, ne güzel olurdu. Yarattıkları bu enkazdan kurtuluverirlerdi. Siyasi tutuklu olacakları için itibarları olurdu. Yabancı ülkelerden destek bile görürlerdi. Nede olsa onca yıl emirlerini yerine getirdiler. Kim bilir, beklide ileride daha da palazlanmış olarak siyasete dönebilirlerdi.

Olmuyor, beceremiyorlar, hiçbir şeyi beceremedikleri gibi darbe yaptırmayı da beceremiyorlar….

24/02/2010