Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Zülfüyare dokunmak

Zülfüyare dokunmak
 

Bazen düşünürüm de; gerçekten her konuda kuralcı olmak gerekli mi? Bu sorunun cevabını birtürlü net olarak bulamıyorum. 1960 yıllardı. O zaman Gaziantep lisesi yeni faaliyete geçiyordu. Genellikle de Orta kısım öğrencileri eski taş binalarda öğrenim görürdü.

Birgün matematik dersinde İsmini hatırlayamadığım bir arkadaşımız, tam dersin ortasında sınıfı terk etmek istedi. Öğretmenimiz Harun Aslan aynı zamanda müdür muavini idi. "Nereye hayırdır " diye arkadaşımızı azarladığında; Arkadaşımız "Hocam biz canımızı sokaktamı bulduk.Bu sınıfın ne zaman başımıza yıkılacağı belli değil, bu sınıfta ben ders görmek istemiyorm" dedi ve sınıftan çıktı. O zaman tüm sınıf o arkadaşın yanlış yaptığını, öğretmenimize saygısızlık yaptığını düşünüp suçlamıştık. Harun hoca ders bitince O taş binadaki sınıfları yeni binaya taşıtmış. Sbah geldiğimizde gözlerimize inanamadık. Bizim sınıfların olduğu bina yıkılmış bir enkaz yığını. Önündede bir tabela ve üzerinde yeni sınıflarımızın yerleri gösteriliyor. 3-d Yeni bina 2 kat 3-a 3 kat gibi yeni sınıflarımızı gösteriyor. Mutlu olmuştuk yeni binada öğrenim göreceğimizden. Sonra düşündüm. Eğer o arkadaş itirazda bulunmasa vede Harun hoca sınıfları o gün taşıtmasa, vede bina bizler sınıfta ders gördüğümüz bir anda çökse idi. Şu an belkide hayatta olmayacaktık.

Sonra o arkadaşın tüm aykırılığına karşın aslında ne kadar doğru yaptığını düşünmeden edemedik. Hayat bu tür olaylarla dolu. Bazen düşündüklerimizi özgürce dile getirmenin ne kadar da olumlu sonuçlar doğuracağını bilmemizin kime zararı olur.? Herzaman uyumlu olduğumuzu sanarak ne kadar yanlışlara sebeb olduğumuzun farkında olmayız. Oysa bu davranışın özgür düşüncenin önünde engel teşkil ettiğini hiç düşünmeyiz.

Hep düşünürüm; Hocanın hikayesini. Hoca bir ğaca çıkmış, bindiği dalı kesiyor. Yoldan geçen biri "Hoca bindiğin dalı kesiyorsun düşersin" der. hoca aldırmaz devam eder kesmeye. Sonuç belli dal kesilir hoca düşer. Hoca koşar adamın arkasından adama sorar; " Sen benim daldan düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de bilirsin. Söyle bakayın ben ne zaman öleceğim" der. Adam ya hoca nerden bileyim desede hoca ısrarcı. Adam hocadan kurtulmak için hocaya " Bir Eşeğe götüreceği kadar tuz yükle ve bu yokuşa sür. Eğer eşek bir defa yellenirse (gaz çıkartma) canın dizine, 2 kez yellenirse canın canın göğsüne, 3.kez yellenirse ölürsün" der. Hoca bu deneyecektir. Eşeğe tuzu yükler yokuşa sürer. Eşek ağır yük altında zorlanmaktadır. Ve 1. kez yellenir. Hoca "aha canım dizime çıktı"der biraz sonra eşek 2.kez yellenir hoca" aha canım göğsüme çıktı" der. 3.kez yellenince de hoca yatar yere "Ben öldüm" der. Konu komşu toplanır hoca kalmaz. İllada "ben öldüm gömün" der. Yapacak birşey yoktur. hocayı gömmekten başka. Biri derki," Yahu bari mezarın sütünden bir delik koyalım da hoca havasızlıktan ölmesin". Öyle yaparlar ve hocayı gömerler. Akşam olur hoca çan sesleri ile uyanır. Dışardan cam eşya taşıyan kervan geçmektedir. Hoca meraklanır nedir bu gürültü diye mezardan başını kaldırıp bakar. Bakar bakmasınada kervan ürkmüş tür. Vede cam eşyalar kırılmıştır. Kervancılar neden kervanın ürtüğünü merak ederek etrafı kontrol ettiklerinde mezarda yatan hocayı bulurlar ve güzel bir dayak atarlar. Hoça yara bere içinde evine döner. Konu komşu toplanır. Hocaya sorarlar." Hoca öbür dünyada nevar ne yok?" derler. Hoca " Vallahi cıncıkcı katırlarını ürkütmezsen birşey yok. Ama cıncıkcı katırlarını ürkütürsen fena dayak atıyorlar" der.

Şimdi bizler toplum olarak cıncıkcı katırlarını ürkütmemek adına; Tüm düşündüklerini ve bildiklerini kendine saklayan bir toplum olduk. Sonuçta düşünmenin suç olduğu bir anlayışın terk edilmesinin yani ,zülfiyare dokunmanın zamanı geldi, geçiyor. Düşünen vede düşündüğünü söyleye bilen bir toplumun daha çağdaş, daha mutlu olacağını düşünüyorum. Sizcede doğru değil mi?

 
Toplam blog
: 139
: 795
Kayıt tarihi
: 29.09.06
 
 

10.12.1949 yılında Nurhak'ta fakir bir ailenin yedinci cocuğu olarak dünyaya geldim. Ziraat okulunda..