Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '12

 
Kategori
İnançlar
 

Zülfüyare dokunmak

Zülfüyare dokunmak
 

Kaleme aldığım konu hem çok ince hem de çok hassas. Üstelik ihtisas isteyen bir dal!

Dile getireceğimiz ve dikkatleri üzerine toplamak istediğimiz konuyu iş edinenler, bu dalda ihtisas yapanlar, ne hazindir ki genişleyen, yenilenen, evrende ki değişimi, su yüzüne çıkan bilim ve teknolojiyi görmezden geliyorlar.

Gelişimi, değişimi görmemezlikten gelmenin kime ne faydası var?

Mevlana Celalettin Rumi” iki parmağınızı gözkapaklarınızın üstüne koysanız, siz âlemi görmezsiniz, âlemi görmeyince; âlem yok mu olur?” diye soruyor.

Sahi bir şeyi görmediğiniz zaman o şeyin yok olduğunu düşünebilir misiniz?

Bu yüzden ucundan kıyısından zülfiyare biz dokunalım istedik.

14 asır önce indirilen Kuran-ı Kerim'de yüce Allah evrenin sürekli genişlediğini: Zariyat Suresi, 47 ayette “Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz” buyuruyor.

Bizi yaratan rabbimiz, evreni genişletiyor, dört mevsim tabiatı yeniliyor: renk, renk desen, desen; güzellikleri vitrin de teşhir ediyor.

Evrenin uçsuz bucaksız salonunda sergiliyor.

Her gün, Her biri; sonsuz ilim ve irfan sahibi rabbin fırçasından nasibini almış, muhteşem eserler gözler önünde.

Bu eserleri okumak incelemek ve yeniliğe ayak uydurmak düşmez mi akıl ve izan sahibi olana?

Alak suresinin ilk ayeti, “Yaratan Rabbi’nin Adıyla Oku!” emridir.

Oku emrini insanoğlu neden yalnızca Selüloz’dan üretilen kâğıt üzerine yazılmış yazılı eserleri okumak olarak algılıyor?

Kaya üzerine kazınmış, ceylan derisine yazılmış eserleri okumak mıdır “oku” emrinin anlamı?

Şems-i TEBRİZİ diyor ki “Ben Kur'an-ı ’Tabiatta ” okuyorum.

Allah, Lokman Suresi 27’nci ayette “ Eğer yeryüzündeki ağaçlar hep kalem olsa, deniz de arkasından yedi deniz daha kendisine destek olduğu halde mürekkep olsa, yine de Allah'ın kelimeleri yazmakla tükenmez. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” buyuruyor.

Öyleyse başınızı elinizin arasına alın ve derin, derin düşünün!

Yeryüzündeki ağaçların kalem, Denizlerin mürekkep olduğu ve yazmaya yetmediği Allah kelamını okumanın anlamı bizim anladığımız, ya da bize öğretilen okumak mıdır?

Birçok ayette Allah! “İşte aklınızı başınıza almanız için size bu delilleri açıkladık” buyuruyor.  

Siz aklınızı kullanmayacak mısınız diye de soru yöneltiyor.

Aklımızı kullanmanın, gelişime, değişime ayak uydurmanın oku emrini doğru anlayıp, evreni okumanın esas olduğu gerçeği ile yüzleşmenin zamanı değil mi?

Taklitçiliği, dedim, dedi, demişti gibi alışkanlıkları bırakmalı, okumayı alışkanlık edinmeliyiz.

Unutmayalım ki,  doğruyu araştırıp hayatına tatbik etmeyen herkes, Allah’ın indinde kendinden sorumludur.

 
Toplam blog
: 380
: 438
Kayıt tarihi
: 27.08.07
 
 

Karanlığın düşmanı Işık! Gecenin zifiri karanlığı, şafak sökerken yerini, ufukta yükselen Güneş Işı..