Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '12

 
Kategori
Şiir
 

Zulümkârlarla dolup taşan bu doğa

Zulümkârlarla dolup taşan bu doğa
 

Sabır edip İlâhi rahmete erenler...Selâm üzerinize olsun.


Bosna-Hersek’ de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Kafkaslarda, Güneydoğu Asya’da, Afrika’da  ve dünyanın daha birçok diğer bölgelerinde hunharca katledilen, ezilen, zulme maruz kalan tüm müslümanların ve tüm insanların anısına…

Yaş onbeş, ha var, ha yok

Sıralanmış yerde duruyordu

Elleri semalara açılmış,

Kurumuş dudağı okuyordu

Sırtına dayanmış silah

Sırp, duygusuz vuruyordu

 

Ah ! ah ! Bosnalım,

Benzi akça kardeşim

Neden tek kaygın duâ senin,

Ölüm yanı başında,

Titremez tenin?

 

Filistin’de ağlayan çocuk

Ağıtın büyük, hamilerin küçük.

Sana ninniler de söyleyemem,

Keşke taşlarını ben versem sana,

Sapanlarını ellerimle yapsam…

 ...........      ……….     …….

Ömrün böyle geçecek belki

Dolaşsın bakalım bir zaman tilki

 

Zalim bombaların sesi bile yırtarken bedenleri

Göçmen kuşlar da geçmiyor artık oralardan değil mi?

 

“Göç yolları değiştirilemez” der belki insanlık

Bakar ki sen de varsın orda, hatırlar bir anlık !

 

Batıdan gündüzün doğmaz ki !

Donmuş yüreğini ovmaz ki !

Oğuzun süleri, süvarileri,

Osmanlının şahbazımı sandın,

Gün doğarken yetişsin,

Gölge düşürsün senin üstüne?

 

Kim açar ki  Allah için kanatlarını,

Cihat için dolaşır serhatlarını?

 

Onlar, ancak nidaları es geçen,

Üslerinde hedefleri seçen,

Kızılhaçlı fantomlar!..

Red Kit bir hikaye

Cirit atan Daltonlar

  

Denizleri nasıl geçsin,

Yükleri ağır uçak gemileri!?

Sen ölmeden nasıl kurulsun,

“Uzak batının, adil mahkemeleri!?”

 

Ve içimde yanar közüm

Doğu Türkistanlım, özüm

Can, ciğerpare kardeşim

Sanma ki unuttum seni!..

 

Bir sözde birleşmeyen milletler

Sarmışsa bedenini zilletler

“Haberi almıyorlar, duymuyorlar!” diye yeme kendini

Hangi su geçmedi ki bendini!..

Tasalanma!, Yüce sorgu onları bekler…

 

Geçen asırlara şöyle bir bak

Nice topluluk tarihten koptu

Oysa, dünyada dost bildikleri çoktu                   

Ahretten haberleri yoktu   

Zulmü rehber edindi,

Yaptığına taptı

Varlık, teçhizat ve  donanım,       

Ellerinde oyuncaktı…    

   

Bir anlasalar, bilmediklerine yol görecekler…

Belki, İnsanlığa hız verip, kürsüler alacaklar…

 

Fakat, değil değil…

Hani kum yığınlarında oynarlar,  

Pişmiş tuğlalar; kamyonları,

Çakıl taşları; yükleri olan,

Dokunsan ağlayan,

Çocuklar var ya!..

Anlamsız kavgaları çoktur

İşte onların da dünyadan haberi yoktur!                     

 

Bosnalım demişim!...

Ha Türkistanlım, ha Kafkaslım, ha Filistin…

Afganlım, Irak’lım, Myanmar, Arakan, Patani…

Bakma neden öyle dediğime

Tabi ki duâ yaparken benim gibisin

Kurtuluş diyarını bilir gibisin

  

Ölüm ne kadar yakın olsa da sana

Varsın “hâlâ ne yapıyor bu?” desinler

Sen tevekkülle sarıl yine Rabbi'mize

Müminin bırakmayacağı silahıdır duâ…

Kan içip, ahlâksızca gülsünler

Dünyayı boynuzunda taşımaz boğa

Bir gün gelir Hak huzurunda eğilir

Zulümkârla dolup taşan bu doğa.

           ...2012 - Duran AÇIKGÖZ

 

 
Toplam blog
: 43
: 216
Kayıt tarihi
: 20.12.11
 
 

Hayata ilişkin keşfedebildiğim iyi, güzel ve faydalı olabilecek  bir şeyler varsa, onları  değerlen..