“Katil İsrail ile İşbirlikçileri” ve “Sessizliğe Bürünmüş Sözde Müslümanlar”

Katil İsrail, ABD ve işbirlikçileri olan sözde Müslümanlar!

Siyonist İsrail, ABD ve işbirlikçileri olan sözde Müslümanlar!

Lanetlenmiş İsrail, ABD ve işbirlikçileri olan sözde Müslümanlar!

Cenab-ı Allah’ın, laneti ve gazabı üzerinizde olsun!

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın ABD’nin İsrail Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararına karşı Gazze’de düzenlenen gösteri ve protestolarda, İsrail Terör Devletinin Terörist güçleri tarafından Batı Şeria’da acımasızca Müslümanların (Filistin Halkı) üzerine kurşun yağdırarak bir sürü Müslüman’ın hayatının son bulmasına sebep oldular.

Batı Şeria’da, Katil İsrail’in Terörist güçlerinin yaptıkları karşısında sessiz kalan sözde bazı karaktersiz Müslümanlar sessizliklerini korumaya devam etmektedirler. Unutulmamalıdır ki; bugün o masum Müslümanlara yapılan katliamların aynısını yarın sizlere yapacaklardır. Ki, o sözde Müslümanlar Katil İsrail’in ve Katil Amerika’nın kölesi durumundalar.

Bugün Katil İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarında şehit edilen her bir Filistinli, Terörist İsrail’in utanç duvarına eklenen bir cinayet, yeni bir kara lekenin kendisidir. Aynı zamanda bu Teröristlere karşı hiçbir şey yapmayan ve onların kölesi durumuna gelmiş sözde Müslümanların üzerine de o kara leke her daim yapışık kalacaktır.

Katil İsrail ve Sessizliğe Bürünmüş Sözde Müslümanlar, kendi çıkarları için gerçek manada Müslümanlığı yaşayan Müslümanları öldürmekten vazgeçmeleri gerekir. Bunun yanında Amerika Birleşik Devletleri, Ortadoğunun hiçbir ülkesinde arabulucu olarak kabul edilmemelidir. Çünkü bu Terörist Ülke, katil İsrail’e en başından beri destek veren ülkelerin başında gelmektedir. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Katil Donald Trump ve onun yönetimi, Ortadoğunun hiçbir coğrafyasına barış getirme şansları yoktur; sadece ve sadece kan, gözyaşı ve ölümleri getirirler. O sebeple başta Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Terörist Donald Trump ve İsrail olmak üzere tüm teröristleri lanetliyorum.

Kudüs, kadim şehirlerin ve Müslümanların başkentidir.

Kudüs; duaların göğe yükseldiği, insanlığın, medeniyetin ve umutların filizlendiği ve yüceliğe ulaştığı kutsal mekanın kendisidir.

Kudüs; asırlık tohumların filizlenip güzelliğini ve kokusunu Ortadoğunun bütün coğrafyasına salan cennet çiçeğinin adıdır.

Kudüs; Katil İsrail’in değil, zalim Amerika’nın değil, Teröristleri destekleyen sözde Müslümanların yuvası değil, gerçek Müslümanlığı yaşayan Müslümanların heyecanı, göz bebeği, yüreği, hayatı ve sevincinin tam da kendisidir.

Kudüs; Terörist İsrail’in zulümlerine ve zalimliklerine başkaldıran kadim şehrin soylu yuvasıdır.

Kudüs; gerçek anlamda Müslümanlığı yaşayan Müslümanların namusu ve şerefidir.

Ey Müslümanım diyen gerçek anlamda Müslümanlığı yaşayan Müslüman kardeşlerim!

Kudüs, Filistin ve Gazze işgal altındayken, Katil Terörist İsrail’i nasıl desteklersiniz! Sizler onların kölesi olmaktan ne zaman kurtulacaksınız? Müslüman kardeşlerimize yaptıkları zulümleri, yaptıkları zalimlikleri nasıl olur da görmezden gelir durursunuz.

Filistin, Gazze, Kudüs ve tüm kutsal Ortadoğu şehirlerimiz Terörist İsrail’in, Katil Amerika’nın ve işbirlikçilerinin işgali altındayken nasıl olur da halen onlarla işbirliği yapar, onlardan medet umar, onlarla aynı yolda yürürsünüz? Onlar ki, lanetlenmiş toplumların başında gelirler. Onlar(İsrail, Amerika), zalimler topluluğudur.

Unutmayın!

Mukaddes şehrimiz olan kutsal Kudüs’ü, mukaddes mabedimiz Mescid-i Aksa’yı, İslam dinimizin en önemli diyarı Gazze’yi, her türlü işgalcilerin işgalinden ve her türlü Siyonistlerin ve de Teröristlerin (İsrail, Amerika ve tüm İşbirlikçileri) Terör saldırılarından kurtarmak için, bütün İslam ve insanlık adına, var olan tüm gücümüzle hep beraber birlik olarak mücadelemizi başlatmalı ve sonuna kadar bu işbirlikçilere karşı mücadelemizi sürdürmeliyiz.

Yazımı Selahhadin Eyyubi’nin şu güzel sözleriyle sonlandırmak istiyorum:

“Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki…”

“Allah’ın evi esaret altındayken, Selahaddin nasıl kendi evinde yatar?”

Mahzun Kudüs’ün esaretten kurtulması duası ve temennisi ile…

Kudüs’ün ve tüm Ortadoğu coğrafyasının özgürleştiği, Katil İsrail’in, Terörist Amerika’nın ve bunların işbirlikçileri konumunda olan sözde bazı Müslümanların sonunun geldiği güzel günler diliyorum.

Yaşasın Kudüs!

Yaşasın Filistin!

Yaşasın Gazze!

Yaşasın Müslümanların var oluşu ve varlığı!

“Mehmet KIZILKAYA”