Dersimiz Atatürk
Sevgili Hülyalya, Filmi çok güzel değerlendirmiş ve yorumlamışsın. Bana söyleyecek söz bırakmamışsın. Yazının altına imzamı koyuyorum. Saygılarımla
26 Mart 2010 13:31Sus..
Sevgili Yağmur Zamanı, Şiirmi desen, düz yazımı? Şiiri tercih ederim. Çünkü şiiri, duygunun damıtılmış özü olarak bilirim. Ama şiir gibi, hele duygu yüklü düz yazıyı daha çok severim. İşte yazından böylesine zevk aldım. Yüreğine, beynine, kalemine sağlık
16 Mart 2010 11:27Büyük aşk bitti
Hülyalya, sevgili kardeş, Mükemmel bir fantazi, güzel bir öykü, hele senin kaleminle şiir gibi, ama affına sığınarak iki eleştirim var. 1-Sigara sözcüğü geçen satırdan sonrasını silmelisin. Her şey anlaşılıyor, tekrara gerek yok. öykünü zayıflatıyor. 2- Ölünün paragrafını yeniden düzenlemelisin. Yüreğine, beynine sağlık. Saygılarımla
06 Mart 2010 16:55Zülfü Livaneli'nin 'Veda'sı
Sevgili Hülyalya, Bende "Veda" ile ilgili bir eleştiri yazdım. Bunu okuyan kızım,"Baba çok acımasız yazmışsın" dedi. Senin yumuşak eleştirini okuyunca kuşkuya kapıldım. Ama ele alınan bir ulusun küllerinden doğuşu, yeniden dirilişi ve onun eşsiz önderi. Bu nedenle hiç bir eksiği kabullenemiyorum. Tarafsız bir görüşe ihtiyacım var. Filmi izlediğine göre, sahneleri bir daha canlandırarak yazımı değerlendirirsen çok sevineceğim. Saygılarımla
04 Mart 2010 20:58Cemaatime Dokunma Yanarsın!
Değerli Dost, uzak bakkal, yakın bakkal örneğini vererek zaten çözmüşsün işi. Amcam 40 yıl müftülük yaptı, ömrü bu menfaat şebekeleri ile mücadeleyle geçti. Dayımın kayınpederi Sait Nursinin sağ kolu Yemen Ağaydı. Bana teklif ettikleri aklımdan çıkmaz: "Nihat bey, Bekir Berk i bu kadar yücelten Nurculuktur. Seni çok daha iyi yerlere ulaştırabiliriz." Mesleğim icabı bunları çok iyi tanıdım. Dinde, amaca ulaşmak için her şey mübah olabilirmi? Bunlarda mübahtır. Saygılarımla.
02 Mart 2010 17:15Hangi sanatçı?!
Sevgili Tülay, Günceli bilinçle yorumlayan yazını okuduğumda, yazdığım "Günün Yorumu- Sanatçı konu mankeni olurmu" yazımla parelelliği görerek sevinç duydum. Demekki yalnız değilim. Sanatçı muhalif olur, sanatçı toplum çıkarlarını kendi çıkarının önünde tutar. Bunlar sanatçı değil konu mankeni. Yüreğine sağlık. Saygılarımla. Nihat öner
25 Şubat 2010 20:20Özgürleşelim
Yaşamak, Bir ağaç gibi, Tek ve hür. Ve bir orman gibi, Kardeşçesine. Sen değerli felsefeci, Özgürlüğün betimlemesini yaptın, Ozan ise simgeleştirdi. Yüreğine sağlık Saygılarımla
21 Şubat 2010 20:17Ayrılığı beş geçe; Cem Karaca..
Blog yazarlarımızdan birisi, 2010 blog nobeli için aday istamişti, bende seni gösterdim. Ama kendi kendimede düşündüm, tesadüf olmasın yazdığı. Bir yazıyla değerlendirilirmi bir yazar. Yazılarını okudukça görüyorum ki, Nazımın şiir Türkçesi ile yazan bir usta geliyor Edebiyatımıza. Yaz be Kerem, 68-78 kuşağının destanınıda sen yaz. Kurtuluş Destanının yazıldığı, İlyadanın yazıdığı gibi yaz. Bu senin kalemine, senin yüreğine yakışır. Hayranlıklarımla saygılar sunuyorum. Nihat Öner
19 Şubat 2010 00:12Hayat buysa yaşıyoruz işte
Sevgili Bena, Niyetim eleştirmek değil, öğrenmek. Şiir dediğin, duyguların damıtığıdır kağıda dökülen. Şiirinde "gıdam" sözcüğü geçiyor. Birazcık anlamındamı kullandın bunu? Ben bunu "gıdım" olarak biliyorum. Benmi yanlış biliyorum. Bir dizede de "Aşk oldum" yazmışsın, yoksa "Aşık oldummu diyecektin? Yüreğine sağlık, sevgili kızım. Nihat Öner
16 Şubat 2010 20:21Bir yudum su/ bir avuç un
Zevkle okudum yazını, gözlerim yaşararak izledim, kilim rengindeki, Anadolu folklorunu. Ege ağzı Türkçeyi kullanmana hayran oldum. Uslubundaki şiir yumuşaklığı doyulmaz. Ama işte, kabullenelim çağın çok hızlı değişimini. Bende hep düşündüm, çocuklarım, çocuklarına ne anlatacak. Ama görüyorumki onlarda çok şey anlatıyorlar, kendi çocuklarına. Yüreğine sağlık Öğretmenim. Nihat Öner
12 Şubat 2010 16:32