Gençlik aşkları ve dağcılık - 2
Ellerinize yüreğinize sağlık... Dağlara duyduğunuz özlem öyle belirgin öyle samimi ki... "sorunlardan dikey kaçış" gerçekten güzel bir laf...Çok hoşuma gitti... başarılar diliyorum
21 Temmuz 2006 15:25Tehdit değil, teşvik...
Gerçekten çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Bu bence sorunların temeli. yani teşvik edilmemek. Eminim bu yüzden pek çok insanın yaratıcılığı ölmüş ve pek çok insan hayallerine küsmüştür. elinize, yüreğinize sağlık.
18 Temmuz 2006 08:52Servisi kaçırdım, tarifsiz kederler içindeyim
mizahı bu kadar güzel kullanmak her yiğidin harcı değil...Çok samimi bir yazı...ellerinize, yüreğinize sağlık... büyük bir keyifle okudum...
03 Temmuz 2006 11:37"Ben küskünüm feleğeeee!.."
çok güzel bir yazı...ellerinize sağlık...
01 Temmuz 2006 23:45Ben sevmem, benim sevmediğimi sevmeyeni hiç sevmem
Zaman zaman hep eskileri anarız...ama haksız mıyız? Eski insanlardaki onur ve ahlak var mı şimdi? bu güzel öyküyü bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim... çünkü gerçekten çok öenmli bir noktayı vurgulamışsınız...
28 Haziran 2006 10:08Dünya Kupası'nı küçümsemeyelim, küçümseyenleri uyaralım...
ben futbolla hiç ilgilenmem ve diyebiliz ki bu futbol hakkında okuduğum ilk yazı...büyük bir keyifle okudum...ellerinize, yüreğinize sağlık...
27 Haziran 2006 16:42Genç delikanlı ve su şişeleri
ellerinize sağlık...öyle içten yazmışsınız ki...aynı durumlarla karşılaştığımda aynı şeyi hissederim çoğu zaman...eminim pek çok insan da öyledir...sevgiler...
27 Haziran 2006 11:03O yatağa küs girmeyin
ellerinize sağlık...kendini kötü hissettiğin vakit dönüp okunabilecek bir yazı yazmışsınız...bilirsiniz, insan ne kadar içten içe kendini bu sözcüklerle ikna etmeye çalışsa da, yine de dışardan bir desteğe ihtiyaç duyuyor...teşekkür ederim
22 Haziran 2006 12:49