Sinema salonunda "tacizci" damgası yemek
Bu davranışı sergileyen birisinin, eşiniz ile toplu taşıma araçlarında yolculuk ederken, o kişinin yanında bulunan boş koltuğa eşinizi oturttuğunuzda, o kişininde kalkıp sizin oturmanızı rica etmesi acaba sizlerde o an nasıl bir düşünce oluşturacaktır. Sayın Aydın Bey; bu olayı çok boyutlu ele almakta mümkündür ayrıca. Bir kişinin boş yer olmasına rağmen gelip eşimin yanına oturması benide rahatsız eder. İkincisi; art niyet ile değil fakat bir örnek vermek gerekirse kişi her zaman kendi cinsi ile yan yana geldiğinde dış ortamlarda daha rahat hareket edebilir en azından çekinmeyebilir. insanların davranışlarını bu denli sert yorumlamamak gerektiğinide inanıyorum. Saygılar...
23 Ocak 2007 17:56İstiklal Caddesi: Namaza ve bara gidenlerin yan yana yürüdüğü sokak
Ne demişti Fatih İstanbula girdiğinde. Ne söylemişti...Bunları hatırlamak lazım. Barbarlık mı? kimse kendi karanlık tarihini başkasına yamamaya kalkmasın. Elbette zorla güzellik olmaz. Ama her iki tarafında saygıyı elden bırakmaması gerekli.
11 Ocak 2007 16:45Amerika'nin yeni Irak plani: Hep birlikte dua edelim!...
Neden komutanım neden gözünü hırs bürür insanoğlunun? Neden başkalarına yaşama hakkı tanınmaz? İnsan neden düşmadır insana? Cevabı olmayan bir sou olduğu için mi oluyor yoksa bunlar? Duamı, insana düşman olarak yaşayanlara ediyorum ben...
11 Ocak 2007 11:58Cinnet Getiren Polisler
Hemde çok zor. Dediğiniz gibi, bu görevi almak isteyen psikolojik olarak hazır olmalı,devlet zemini diğerlerinden farklı tutmalı. Hak ettiği değeri alan, değişik aktivitelerle zihin dağıtan, görev bilinci taşıyan memurlar elbette çok faydalı olacaktır. Esasında taşın altına herkes elini sokacak.
10 Ocak 2007 16:19Herkes ne zaman ölür? elbet gülünün solduğu akşam.
Önce şu; kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma... Sonra şu; canı ancak veren almalıdır. En sonda şu; can, duygularla, fikirlerle, bezenmiş ise yaşamalı... Can senin varlığını tehdit eden sapık ve cani bir karaktere bürünmüşse gözü dönmüşse, o can yaşamamalı...Fikirler keşke paylaşılabilse...
10 Ocak 2007 12:03Dün akşam CNNTürk'te idik
Sanal alemin hayatımıza girdiği andan itibaren, ilgi alanlarımız olarak, gündem dışı ve enteresan olayları gözlemleme, okuma, izleme gibi konuları hayatımıza sokmasından kaynaklanan ve belkide laubali bir ortam düşüncesi ile genel bir tanımlamaya kurban gittiğimizi düşünüyorum. Başka blog siteleride var. Oralarda fütursuzca her istenilende yazılabiliyor. Ama gözden kaçırdıkları bizlerin bir denetim ve gözlem altında olduğumuzu unutmuş olmaları sanırım.Kurunun yanında yaşı yakmaya gerek yok. Sizlere katılıyorum saygılar Aydın Bey.
10 Ocak 2007 11:06Aşk gitmesin diye...
Aşk, kelimelere kattığın ve düşlere armağan ettiğin bu anlatımınla ölümsüzlüğü çoktan hak etmiş... Sonsuz aşkı bulman temennisi ile...
09 Ocak 2007 11:50Buzda Dans
Evet bizler, ha bire birilerini eleyip birilerini birinci yapmaya kontörlerimizle devam ederken, artık bir sektör olan bu yarışmaların burada bununla birlikte kalmayacağınıda görmüş olduk. Ama bir şeyi daha gördük ki sevgili Tuğba Ekinci istenildiğinde aklımızı nasıl popomuza kaydırabileceğimizi bizlere göstermiş oldu.Yeni yarışma = Reklam
09 Ocak 2007 09:04Zaman senden korkuyorum!
Gönüllerde açan bir çiçek. Aklıma bu geldi sadece. Kardelen...işte. Ne olabilir ki başka.
04 Ocak 2007 19:03Bir haftalık ömrünüz kalsa ne yapardınız?
İnanının hep düşündüğüm ve aklıma geldikçe çevremdekilere sorduğum bir sorudur. Cevap ise genelde, bol bol dua ve ibadet ederim heralde şeklinde oluyor. Bilinen fakat farkına varılmayan, farkı hisstiğimizde iliklerimize kadar ürktüğümüz gerçeklerin her an farkında olmak dileği ile...Mutlu bayramlar ve seneler...
29 Aralık 2006 18:52