.........Ben kimim senin için, Beyaz bir elbiseden ibaret ruh mu, Sımsıcak yanan beden mi.. Her sabah uyandığında yüzünde açan tebessüm müyüm yoksa?..Ellerini tuttuğumu hissedebil..
Hak etmedik biz bu kadar acıyıNe böyle yanmayı, ne ağlamayıSabah uyandığımızda birbirimize bakıp"Günaydın" diyebilmeyi isterdim deli gibi.. Ama olmuyor işte, Hayat bize göre ..
Gelme üstüme dünya, Hilelerini bana bulaştırmaYa gel adam gibi anlat derdiniYa da… Evet, tehdit ediyorum, buna da mı karışacaksın!Sen hayatımı elimden alırken susan benŞimdi ..
Sence neydi beklediğimNehrin karşısından bana bakan neydiBekledim... ne olduğunu bilmeden... görmedenBiliyordum ama, umut gizliydi onda, beklemeliydimAylar geçti, bekledim yine de
Bugün seni çalıyor kurduğum saatlerSusmuyorlar, aklımdan çıkmana izin vermiyorlarSana susuyorum gecenin şizofren saatindeSeni içiyorum yatağımdan çıkıp, kana kana...Seni görüyor gözl..
Hissettiğim sadece duyguların sarhoşluğuSebepsiz göz yaşlarıma nedenler arıyorumUmutlarım mı yoksa kederim mi doldurdu tüm yoluArkama bakmadan düşüncelerimle yürüyorumEllerini bıra..
Seviyor muydu Melike’yi? Hayır, sadece istemişti dün onu. Ama şimdi hiçbir şey hissetmiyordu. Değişiyordu Mert, bu pislikten arınmak için kendini duşa attı hemen ve sonra da koşar adımlarla çıktı ev..
Baharın sonlarına doğru artık son vizeleri, tez sonuçları ve sıcak havalar iyice bunaltmıştı Mert’i. Yüzündeki asla vazgeçmem dediği tebessümler bile azalmıştı. Sadece dostlarının varlığıydı onu güld..
Birkaç gün sonra yine bir Pazar günü erkenden kalkıp güne tebessüm ettikten sonra eski dostlarını ziyaret etmeye karar verdi. Eline birkaç paket yiyecek ve içecek aldıktan sonra vapura bindi. Cebindek..
Çalışanlar, dilenenler, yürüyenler… Yine sahil kenarındaydı şehrin hayatı. Bir müzik sesi geliyordu. O ilerledikçe ses artıyordu. Yerde oturmuş gitar çalan bir kızdan geliyordu ses. Giyimi değişik, ..
Müzisyenim. Gebze'de TEV İnanç Türkeş Lisesi'nde okuyorum. Arada bir bir şeyler yazmak hoşuma gidiyo..