öpüşürken, dudaklarının yarasından, dilimin ağrılarına konaklayan göçebe çadırları; çok şükür... bulut var su var gök var. avuçlarımla yamarım ..
YOKLUĞUMDA EN ÇOK BEN DEĞİŞMİŞİM Uyuyorum şimdi. Uyanırım belki bir ara asılırım küreklere. Uyanırım Ve ölmeye de bir ara vaktim olur. Toplayıp derin yarıklara yuvar..
Sessizce. İçimden. Öylesine. Sıradan. Göz ucuyla ... okuduğum tabelaları, sesinden okumuşum. Yanında. Şimdi. Sen yoksun...
Yalnızlık paylaşılmaz da, birden fazla parçası olur.. Ama; toplandıkça bir türlü bir etmeyen. O; zaman. işte O yalnızlık; bir i bulmaya çalışma.
Bir sabah erkenden sıkı sıkı soyunup uyudum. Kıştı çünkü ve kar beni çağırıyordu. Parmak uçlarıma basarak. uyanıklara görünmeden dışarıya girdim. Yola revan olduk. Kar ve ben.. Buzlu gülleri geçtik..
ötede kelebek ölüsü taşıyor kırmızı karıncalar ter kokuyor kırmızı 'Her şey yolunda anne' kediler yalanıyor güneşin tadı damarlarında kokuyor güneş kırmızı... ..
söyle, ey kendini beğenmiş yalnızlık hangi uçurum doyurur iştahını tutun bu denize acı tan... boyalı çocuk uykularıma dökülür gün boyu avuç avuç biriktird..
Sırtına bindim gecenin avurtlarımda çalkalanan şarap dilimde gezinen göz. gez göz gör ali. öl kendin olarak sevin ve kendi zamanına eski ..
parmaklarımın ucunda, dilimin kökünde birikiyor zaman. çukurunda çürüyen su... bahçeye örülü kapı ey ahmak gürültü ben hala ısınırım iki parmağının arasın..
baktığında, girdim. gözlerinin mağarasında resim çizdim kayalara gördüm. dönüp baktım. ilk ateşti dönüp dönüp baktım. şaştım. ..
1972 ankara doğumlu, öğretmen, İçel' de yaşar. Müzikve resimle uğraşır karalamaları vardır (kendisin..